1944’te Bandırma’da hayata gözlerini açan Özsan, 1969 yılında Ankara Devlet Konservatuvarı kompozisyon bölümünden mezun oldu. Özsan 1970’te TRT’de çalışmaya başladı. 1971’de tutuklanan Özsan 20 ay tutuklu kaldı. Daha sonra İstanbul Devlet Konservatuvarı’nda öğretim üyeliği yaptı ve 1987’de TRT’ye tekrar döndü. 1982’de yönetim kurulu üyeliği görevinden alınmasının ardından Danıştay’a yaptığı başvuru sonrası 1990’da görevine geri döndü.
Türkiye’deki 1 Mayıs kutlamalarının simge marşlarından 1 Mayıs Marşı 1974 yılında kamuoyuyla paylaşıldı. Özsan; Bertolt Brecht’in, Maksim Gorki’nin Ana eserinden tiyatroya uyarladığı oyun için 1 Mayıs Marşı’nı besteledi. Marşın sözleri de Özsan’a ait. Eylemlerin simgelerinden olan Cem Karaca’nın seslendirdiği “Durduramayacaklar Halkın Coşkun Akan Selini” parçasının bestesi de Özsan’ın.
Önemli ödüller aldı
Bir Ceza Avukatının Anıları, Asiye Nasıl Kurtulur, Fosforlu Cevriye gibi sinema tarihinde yer edinen filmlerin müzikleri de Sarper Özsan’ın eserleri arasında bulunurken, Özsan 1983’te Ulusal Gitar Müziği Beste Yarışması’nda birincilik ödülü, 1989’da 2. Ankara Film Şenliği’nde Av Zamanı filmi için yaptığı çalışmasıyla En İyi Müzik Ödülü’nü aldı.
1 Mayıs Marşı’nın sözleri
Günlerin bugün getirdiği baskı zulüm ve kandır
Ancak bu böyle gitmez sömürü devam etmez
Yepyeni bir hayat gelir bizde ve her yerde
1 Mayıs 1 Mayıs işçinin emekçinin bayramı
Devrimin şanlı yolunda ilerleyen halkların bayramı
Yepyeni bir güneş doğar dağların doruklarından
Mutlu bir hayat filizlenir kavganın ufuklarından
Yurdumun mutlu günleri mutlak gelen gündedir
1 Mayıs 1 Mayıs işçinin emekçinin bayramı
Devrimin şanlı yolunda ilerleyen halkların bayramı
Vermeyin insana izin kanması ve susması için
Hakkını alması için kitleyi bilinçlendirin
Bizlerin ellerindedir gelen ışıklı günler
1 Mayıs 1 Mayıs işçinin emekçinin bayramı
Devrimin şanlı yolunda ilerleyen halkların bayramı
Ulusların gürleyen sesi yeri göğü sarsıyor
Halkların nasırlı yumruğu balyoz gibi patlıyor
Devrimin şanlı dalgası dünyamızı kaplıyor
Gün gelir gün gelir zorbalar kalmaz gider
Devrimin şanlı yolunda kül gibi savrulur gider.