Hikmet Kıvılcımlı, Türkiye’deki sosyalist hareket açısından hem teorik bir üretici olarak hem de politik mücadeleci kimliğiyle önemli bir isim.
1902 doğumlu olan Kıvılcımlı, Kurtuluş Savaşı yıllarında Aydın’da Kuvayı Milliye’ye katıldı. Vefa Lisesi’ni bitirdikten sonra sınavla, halen “doktor” namıyla anılmasını sağlayan İstanbul Tıp Fakültesi’ne girdi. 1920’lerde ise o yılların “gayri yasal” TKP’sine katıldı. 1925’te TKP’nin Merkez Komitesi’ne giren Kıvılcımlı, tek partili rejim döneminde birçok defa hapse girdi, 1938-1950 yılları arasında 12 yılını tamamen cezaevinde geçirdi.
1930’larda kaleme aldığı “Yol” kitap dizisinde Kemalizme eleştiriler getirdi ve partisi için Kemalizme destek vermemeyi önerdi.
Cezaevinden çıktıktan dört yıl sonra 1954’te yasal olarak Vatan Partisi’ni -bugünkü Doğu Perinçek liderliğindeki Vatan Partisi’yle organik ya da “gelenek”sel olarak hiçbir bağı yok- kurdu. Bu dönemde TKP de 1951 yılındaki tutuklamalar nedeniyle bir dağılış süreci içindeydi.
1954’te kurulan Vatan Partisi’nin logosu.
“Dini siyasete alet ederek komünizm propagandası yapmak”la suçlandı
Vatan Partisi, 27 Ekim 1957’deki seçimler öncesinde 15 Ekim’de Eyüp Sultan Camisi’nin bahçesinde bir miting yaptı.
Kıvılcımlı, Eyüp Sultan’da İslami referanslara gönderme yapan, sosyalist bir lider için bugün de alışılmışın dışında karşılanacak bir konuşma yaptı ve şu sözlerle bitirdi:
“Oylarınızı verirken, Allah rızası için kendiniz gibi insanlara verin. Vermeyin kapıkullarına. Sözümü bitirirken: Her kahrına seve seve katlandığımız güzel vatanımız ve büyük milletimiz yaşasın. Her kahra katlanan işçi, köylü, fakir fukara vatandaşlarımız yaşasın. Ve fakir fukara partisi olan Vatan Partimiz yaşasın.”
Kıvılcımlı’nın Eyüp Sultan konuşması kitap olarak yayımlandı.
Kıvılcımlı, bu konuşması nedeniyle “dini siyasete alet ederek komünizm propagandası yapmak” suçlamasıyla hapis cezasına çarptırıldı.
1957 seçimlerinde ülke genelinde toplam 463 oy alan Vatan Partisi, 30 Aralık 1957 tarihinde İstanbul Sulh Ceza Hakimliği kararıyla kapatıldı.
Kıvılcımlı’dan 27 Mayıs’a Alemdar Mustafa Paşa referanslı destek
Kıvılcımlı, 27 Mayıs darbesinin hemen ardından, darbeyi yapan Milli Birlik Komitesi’ne öneriler yaptığı mektuplar gönderdi.
Mektuplardan birinde “Bizde niçin ordu inkılapçıdır?” sorusunu soran Kıvılcımlı, soruya verdiği yanıtta 1808’de II. Mahmud’u tahta çıkartmak için Babıali’yi basan Alemdar Mustafa Paşa’ya kadar dayandırdığı “ordunun ilerici geleneği” için şu satırlara yer verdi:
“Alemdar Mustafa Paşa’dan Mustafa Kemal Paşa’ya, Cemal Gürsel Paşa’ya kadar; Rusçuk yaranından Milli Kurtuluş Komitesi’ne kadar ileri gidişimizin vurucu gücü, halk çocuklarımızın güttüğü ordu oldu”.
1965’te Toplumsal Maddecilik yayınevini kurdu. Karl Marks’ın, Friedrich Engels’in, Vladimir Lenin’in kitaplarından birçoğunu Türkçe’ye çevirerek yayımladı. 1967’de İşsizlik ve Pahalılıkla Savaş Derneği’ni (İPSD) kurdu. 12 Mart’ın ardından yurtdışına çıktığı 1971’de, Yugoslavya Belgrad’da hayatını kaybetti.
Kıvılcımlı’nın takipçisi iki siyasi parti: HKP ve TÖP
Kıvılcımlı’nın ölümünden sonra 1970’lerde ve sonraki dönemlerde Kıvılcımlı’nın takipçisi olduğu iddiasıyla farklı oluşumlar ortaya çıktı.
Bugün Kıvılcımlı mirası konusunda öne çıkan iki siyasi parti bulunuyor.
Devrimci Derleniş çevresi olarak bilinen grup 2005’te Nurullah Ankut’un genel başkanlığında Halkın Kurtuluş Partisi (HKP) adıyla partileşti. HKP, büyük çaplı toplumsal olaylar ve iddialarla ilgili savcılıklara sıklıkla yaptıkları suç duyurularıyla gündeme geliyor.
Ulusalcı çizgisiyle genel sosyalist partilerden ayrılan Halkın Kurtuluş Partisi daha önceki seçimlerde olduğu gibi 14 Mayıs seçimlerine de ayrı listeyle girdi.
Nurullah Ankut ve HKP’liler.
Mecliste Kıvılcımlı rozeti
1996’da Toplumsal Özgürlük Platformu olarak faaliyetlerine başlayan grup ise 2013’te sosyalist solda birkaç çevrenin bir araya gelmesiyle kurulan Sosyalist Yeniden Kuruluş Partisi’nin (SYKP) kuruluş sürecinde ayrıldı. Oluşumun bir kanadı SYKP’ye katılırken, diğer kanat Toplumsal Özgürlük Platformu olarak yoluna devam etti ve 2020’de Toplumsal Özgürlük Partisi’ni (TÖP) kurdu.
Emek ve Özgürlük İttifakı’na katılan TÖP, 14 Mayıs seçimlerinde Yeşil Sol Parti listesinden sekiz milletvekili adayı gösterdi. Genel Başkanı Perihan Koca, Mersin’den milletvekili olarak TBMM’ye girdi.
Koca, Meclis’te katıldığı ilk genel kurula Hikmet Kıvılcımlı rozetiyle katıldığını sosyal medya hesabından duyurdu.