Ana SayfaHaberlerDünyaBüyük büyük insan atalarımız birbirlerini yemiş olabilir mi?

Büyük büyük insan atalarımız birbirlerini yemiş olabilir mi?

Nairobi'deki Kenya Ulusal Müzeleri'ndeki bir fosil koleksiyonununda bulunan 1,45 milyon yıllık bir hominin (insansı maymun) kemiği üzerinde kasaplık izlerine benzeyen sıyrıklar bulundu. Taş aletlerle yapılmış kesik izleri taşıyan fosilleşmiş bacak kemiği, eski insanların birbirlerinin etlerini kesip yediğine dair en eski kanıt olabilir. Kemik üzerinde çalışan uzmanlar heyecanlı: "Homininlerin diğer homininleri kesmek ve tüketmek için taş aletler kullanmasının atalarımız için hayatın tipik bir parçası olduğunu gösteriyor."

Scientific Reports’ta 26 Haziran’da açıklanan 1,45 milyon yıllık hominin kemiği, aynı döneme ait fosilleşmiş hayvan kemiklerinde bulunan kasaplık izlerine benzer kesikler içeriyor. 

Sıyrıklar, kasları çıkarmak için uygun bir noktada yer alıyor ve bu da yiyecek için leşi parçalamak amacıyla yapıldıklarını gösteriyor.

Washington DC’deki Smithsonian Enstitüsü’nde paleoantropolog olan çalışmanın eş yazarı Briana Pobiner, “En mantıklı sonuç, diğer hayvanlar gibi bu homininin de yenmek üzere kesilmiş olduğudur” diyor. Keşfin “şok edici, dürüst olmak gerekirse çok şaşırtıcı ama çok heyecan verici” olduğunu da sözlerine ekliyor.

Isırık değil, kesik mi?

Pobiner, tanımlanamayan bir hominin türüne ait kaval kemiği fosilinde birkaç milimetre uzunluğunda beklenmedik çizgisel işaretler bulduğunda, Nairobi’deki Kenya Ulusal Müzeleri’ndeki bir fosil koleksiyonunu inceliyordu ve insan kemiği üzerindeki hayvan ısırığı izlerini arıyordu.

Pobiner, kesiklerin hayvan ısırığına benzemediğini, taş aletlerle yapıldığı bilinenlere benzediğini gördü.

Hominin kaval kemiğinin görünümü ve kesik izlerini gösteren büyütülmüş alanBu fosilleşmiş bacak kemiği üzerindeki küçük çizgisel işaretler taş aletler kullanılarak yapılmış olabilir.

Bu işaretlerin izlerini aldı ve bunları meslektaşları tarafından hazırlanan, modern kemikler üzerinde çeşitli yöntemler kullanılarak yapılmış yaklaşık 900 işaretten oluşan bir veri tabanıyla karşılaştırdı. 

Araştırmacılar, 11 izden 2’sinin aslan ısırığından kaynaklandığı, ancak diğer 9’unun taş aletlerle yapıldığı sonucuna vardılar.

Yazarlar, kemiğin keşfedilmesinden sonra insanlar tarafından kullanılmasından kaynaklanan aşınma ya da lekeler gibi diğer kesme işlemlerini eledi. Pobiner, izlerin renginin kemiğin yüzeyiyle eşleştiğini ve bunun da aynı yaşta olduklarını gösterdiğini söylüyor.

Bu verilerin en olası açıklaması; bir kişinin diğerini kesmiş olabileceği.

Homininler arasında kasaplık yapıldığına dair daha önceki kanıtlar Avrupa ve Afrika’daki yerleşim yerlerinde bulunmuştu. 

Güney Afrika’da bulunan ve 1,5 milyon ila 2,6 milyon yıl öncesine tarihlenen bir hominin kafatasındaki kesikler de buna dahil. Ancak araştırmacılar arasında fosilin yaşı ve izlerin kökeni konusunda anlaşmazlık vardı

Connecticut, New Haven’daki Yale Üniversitesi’nde paleoantropolog olan Jessica Thompson, kaval kemiği üzerindeki çiziklerin bağlamı ve konumunun, neden yapılmış olabileceklerini anlamak açısından önemli olduğunu söylüyor.

Diğer arkeolojik alanlarda daha önce yapılan analizler, eski hominin toplumlarında etin ritüelistik veya cenaze nedenleriyle kemiklerden çıkarılmış olabileceğini ortaya koymuştu. 

Ancak bu davranışlar, erken Pleistosen döneminde Kenya’da bulunan homininlerde henüz gözlemlenmedi. Dahası, izler bacağın popliteus kasının başladığı yerde, baldırın yakınında yer alıyor. Bu oyuğu açmak için, kesici önce daha büyük olan ve iyi bir et kaynağı olan gastrocnemius kasını çıkarmış olmalı.

Thompson, “Bu keşif, talihsiz ve uzun zaman önce yaşanmış bir olayın tek bir tuhaf hikâyesinden daha fazlasını temsil ediyor” diyor:

“Homininlerin diğer homininleri kesmek ve tüketmek için taş aletler kullanmasının atalarımız için hayatın tipik bir parçası olduğunu gösteriyor.”

Illinois, Chicago Üniversitesi’nde paleoantropolog olan Zeresenay Alemseged, bu sonuçların sadece tek bir fosile dayandığı konusunda uyarıyor. Mevcut ve yeni fosilleri analiz eden araştırmaların, erken homininlerin bu tür davranışlar sergileyip sergilemediğini aydınlatacağını söylüyor. Alemseged, “Bu noktada kanıtlar o kadar dağınık ki, tek yaptığımız noktaları birleştirmek,” diyor:

“Erken hominidlerin beyinlerinin içine girmeye çalışıyoruz, bu da çok karmaşık olacağı anlamına geliyor.” (NATURE)

- Advertisment -