16 ay sonra ilk kez Borsa İstanbul’da yatırımcı sayısı düştü? Nisan ayında 2 milyon 653 bin ile zirveye çıkan sayı mayısta 156 bin düşerek 2 milyon 497 bine indi. Pandeminin başından itibaren dünyada oluşan likidite bolluğu, tasarruflarda meydana gelen artış ve faizlerin düşük olmasının etkisi ile dünyaya paralel bir şekilde ülkemizde de borsaya yönelen bireysel yatırımcıların ilgisi endeksi ve borsa işlem hacmini rekorlara taşımıştı. Merkezi Kayıt kuruluşu (MKK) kayıtlarına göre Ocak 2020 de 1 milyon 231 bin olan hisse bakiyeli hesap sayısı sürekli artarak Nisan 2021 de 2 milyon 661 bin 45 kişi ile zirve yaptı. Ancak son 16 aydır sürekli artan, adeta bireysel yatırımcı akınına uğrayan borsadaki yatırımcı sayısı bu ay 156 bin düştü. Peki neden? Bu sonuca neden olan gelişmeleri sermaye piyasalarının mantığına da uygun olarak rakamlar eşliğinde incelemekte fayda var.
Borsa İstanbul’da yatırımcı sayısı 16 ay sonra 156 bin düştü
GÜNLERCE TAVAN FİYAT ZAMANLARI
Önce dönüp halka arzlara bakalım. Çünkü yılın ilk aylarında 4 kat 80 kat talep gelmesiyle haber olan yapı son arzlarda bu kez ancak arz kadar talep gelmesi ile haber olmaya başladı. Herhalde şunu söylemek yanlış olmaz, yeni yatırımcı gelmesinde en önemli çekim merkezini yeni halka arzlar oluşturdu. Yeni halka arzlara sanki borsada işlem gören şirketler çok pahalıymış oysa yeni halka arz olan şirketler bedavaymış gibi inanılmaz alım talepleri geldi ve halka arz olan şirketler borsada işlem görmeye başladıklarında halka arz fiyatlarının kat kat üstündeki fiyatlardan işlem gördü. Her bir şirketin halka arz hikayesi, bir sonraki halka arzın alım talebi hikayesini oluşturdu. Başlangıç dönemi diye adlandıracağımız 31.12.2020 tarihine kadar olan dönemde halka arz tutarlarının küçük olması, gelen talebin halka arz büyüklüklerinin kat kat üstünde olmasını, dolayısıyla doymamış talebin ikincil piyasaya kayması ile halka arz sonrası hisse fiyatının günlerce tavan fiyattan oluşmasını sağladı.
PATRONLARIN İŞTAHINI KABARTTILAR
Bu anlamsız çılgın talep piyasada hızla türeyen “halka arz danışmanları” vasıtasıyla halka açık olmayan şirket patronlarının bilgisine sunuldu, onların iştahını kabarttı, onlarca şirket soluğu SPK’nın kapısında aldı. Herkesin mutlu olduğu bu dönemde SPK izin verdiği halka arz sayısı ve hacmiyle, yatırımcı aldığı hisse senetlerinden elde ettiği kazanç ile başarılarını anlattı. Bu mutlu tablo az önce bahsettiğimiz halka arz için SPK’nın kapısına dayanan, bu sefer halka arz büyüklükleri katlanarak gelmiş şirketlerin 2021 yılında hızla SPK’dan haftada 2 şer bazen 3 tane halka arz izni almalarıyla değişti. Kimsenin aklına gelmeyen arz-talep dengesi böylece kendini gösterdi. Ocak 2020’den 11.06.2021 tarihine kadar yapılan toplam 12.3 milyon TL tutarındaki halka arzın 10.6 milyon lirası yani yüzde 86’sı 1 Nisan 2021 sonrasında yapıldı.
ORTAK SATIŞI RAHATSIZ ETTİ
Bu kadar yüksek tutardaki halka arzın faiz oranlarının yüzde 19’un üstünde olduğu bir dönemde hızla piyasaya gelmesi, halka arz tutarlarının önemli kısmının ortak satışı olması (patronun hissesini satıp parasını cebine koyduğu) gibi yatırımcıyı rahatsız eden unsurlar içermesi, önemli unsurlar. Bu kez ise döngü tersine işlemeye başladı. Yeni halka arz edilen şirketlerin borsada işlem görmeye başlamasıyla eski dönemde olduğu gibi fiyat performansı gösterememeleri, yüksek fiyat performansı göstermeyen her büyük halka arzın bir sonraki halka arza kötü referansını oluşturduğu, eskisi gibi kazanamayan yeni borsa yatırımcılarının borsadan çekildiği bir iklim oluştu.
DOLAŞIM ORANI YÜKSEK ŞİRKETLERDE BEDELLİ ARTIRIMI
Diğer önemli konu, bedelli sermaye artırımları. Halka açık şirketlerin ihtiyaç halinde sermaye piyasasından fon sağlamaları son derece doğal olmakla beraber, fiili dolaşım oranı yüksek olan, yani ana ortağın hisselerinin büyük kısmını halka satmış olduğu, şirketi imtiyazlı hisselerle yönetebildiği, piyasada “yan kağıt” diye adlandırılan çoğu bedelli sermaye artırımını alışkanlık haline getirmiş bu şirketlerde yüksek oranlı bedelli sermaye artırımlarına gidilmesi, piyasadan sürekli fon çekilmesinin de hisse fiyatlarını olumsuz etkileyen bir faktör olduğu piyasa uzmanlarının bir diğer görüşü. Üstelik bu şirketlerin bir kısmı önceki yıllarda SPK’dan bedelli sermaye artırımı izni alamamış veya sıkı koşullara bağlı tutularak alabilmişken yakın dönemde koşulların oldukça gevşetildiği de gözleniyor.
SPK tarafından izin verilen bedelli sermaye artırımı tutarı 14 Haziran 2021 tarihi itibarıyla 12,1 milyar TL gibi neredeyse 2021 yılında yapılan halka arz büyüklüğüne yakın bir tutar. Bu rakamın 4,9 milyar lira tutarı da fiili dolaşım oranı yüzde 50’nin üstünde yani ana ortağın hisselerinin çoğunu yatırımcıya satmış olduğu şirketlere ait. Yani şunu söyleyebiliriz: Halka arzların başlangıç döneminde borsaya akın akın gelen, gelişleriyle beraber para kazanan bireysel yatırımcılar eski dönemde bedelli sermaye artırımı yapmakta çok zorlanan patronlara fon kaynağı oldular.
Deneyimli bir sermaye piyasası uzmanı durumu, “su kaynağı belli bir gölden, her gün kontrolsüz bir şekilde tanker tanker su çekiliyor” şeklinde özetliyor. Anlaşılan Nisan 2021 başından beri hızla gelen halka arzlar, bedelli sermaye artırımları, mevcut halka açık şirketlerdeki ortak satışları (ikincil halka arzlar) gibi ana faktörler faizlerin yükselmesi, kurdaki artış ve yabancı çıkışı ile birleşince borsaya gelen bireysel yatırımcıların kazanç umutlarını törpülemiş ve bir kısım bireysel yatırımcı müsaade isteyip ayrılmış. Buna son olarak borsa yatırımından habersiz küçük yatırımcıların sosyal medyadaki tavsiyelere kanıp aldığı hisseler nedeniyle sürecin tersine dönmesiyle önemli oranda zarar etmesini de ekleyelim.