Hem uyarıların hem de işbirliği çağrılarının olduğu bildiride Türkiye’nin iç politikasındaki gelişmelerle ilgili yapılan uyarıda şöyle dendi:
“Siyasi partilerin ve medyanın hedef alınması ve yakın zamanda alınan diğer kararlar, insan hakları açısından önemli bir gerilemeye işaret etmekte ve Türkiye’nin demokrasiye saygı, hukukun üstünlüğü ve kadın hakları yükümlülükleriyle çelişmektedir.”
Doğu Akdeniz’de gerginliğin düşmesinden, Türkiye ile Yunanistan arasında görüşmelerin başlamasından ve Kıbrıs sorununun çözümüne yönelik görüşmeler yapılacak olmasından duyulan memnuniyetin dile getirildiği bildiride, şu ifadeler yer aldı:
“Gerginliğin düştüğü mevcut durumun devam etmesi ve Türkiye’nin yapıcı şekilde çalışması şartıyla ve önceki AB Konseyi sonuçlarında belirlenen koşullara bağlı olarak son dönemdeki daha olumlu dinamiği güçlendirmek için AB, ortak ilgi alanlarında iş birliğini geliştirmek üzere Türkiye ile kademeli, orantılı ve geri dönülebilir şekilde çalışmaya ve hazirandaki AB Konseyi toplantısında daha fazla karar almaya hazırdır.”
Hemen ardından “Türkiye’ye uluslararası hukuka aykırı yeni provokasyonlardan ve tek taraflı adımlardan kaçınması çağrısında bulunuyoruz” denilen bildiride, “böyle bir durum halinde AB’nin ve üye ülkelerin çıkarlarını savunmak, ayrıca bölgesel istikrarı korumak için eldeki araçların ve seçeneklerin kullanılması konusunda kararlı olunduğu” belirtilerek isim vermeden yaptırım tehdidi dillendirildi.
AB liderleri, AB Komisyonu’nu Gümrük Birliği’nin tüm üye ülkelere etkili şekilde uygulanması sağlanarak uygulamadaki mevcut zorlukları ele almak üzere Türkiye ile görüşmeleri yoğunlaştırmaya davet ederken, “Kamu sağlığı, iklim, terörle mücadele ve bölgesel konular gibi karşılıklı ilgi alanlarında Türkiye ile yüksek düzeyli iş diyaloğu başlatmaya hazırız. AB Komisyonunu, Türkiye ile halklar arasında temas ve seyahat konularında iş birliğinin nasıl güçlendirileceğini araştırmaya davet ediyoruz” denildi.
Türkiye’nin 4 milyon civarında Suriyeliye ev sahipliği yapmasının takdirle karşılandığı belirtilen bildiride “AB’nin mültecilere ve ev sahipliği yapan topluluklara yardımının devam etmesi konusunda mutabıkız. AB Komisyonunu Türkiye’nin yanı sıra Ürdün, Lübnan ve bölgenin diğer yerlerindeki Suriyeli mülteciler için finansmanın devamı konusunda AB Konseyi’ne teklif sunmaya davet ediyoruz” ifadesine yer verildi.
AB liderleri, Türkiye ve bölgedeki tüm aktörlerin Libya, Suriye, Güney Kafkaslar gibi bölgesel krizlerde çözüme yönelik olumlu katkı sunmasını beklediklerini vurguladı. Düzenlenmesi teklif edilen Doğu Akdeniz Konferansı konusunda ise AB Dış İlişkiler ve Güvenlik politikası Yüksek Temsilcisi Josep Borrell’in çalışmalarını ilerletmesi istendi.
Bildirinin sonunda, “Gelişmeleri yakından izlemeye devam edeceğiz ve ortaklarımızla koordineli bir yaklaşım arayışı içinde olacağız. AB Konseyi, bu konuyu hazirandaki toplantısında tekrar ele alacak.” denildi.