Sosyal medyada Cumhur İttifakı’na destek veren paylaşımlarıyla bilinen Av. Burak Bekiroğlu, Adalet Bakanı Yılmaz Tunç’un kardeşi Yahya Tunç’la ilgili yaptığı paylaşımlar üzerine “iftira” ve “halkı kin ve düşmanlığa alenen tahrik” suçlamalarıyla tutuklanmıştı.
Yaptığı paylaşımlarda, FETÖ kapsamında yargılandığı ve etkin pişmanlık kapsamında ifade verdiği davada 2021 yılında beraat eden Yahya Tunç için “Şahıs hakkında tutuklamaya dönük yakalama kararı çıkartılması gerekmektedir” diyen Bekiroğlu, Veryansın TV’deki habere göre, hakimlik ifadesinde şunları söyledi:
“Yazdıklarım Yılmaz Bey’in ağırına gitmiştir”
“Ben neyin suç olup olmadığını çok iyi biliyorum, burada bulunmamızın sebebi Adalet Bakanı’nın kardeşi FETÖ silahlı terör örgütü soruşturmasında ve yargılanmasında etkin pişmanlıktan faydalandığını dile getirmemiz.
“Kendisini 1454 kere ByLock üzerinden örgüt haberleşme sistemini kullanması, aynı şekilde yurtdışında örgüt ile birlikte gezilere gitmesi, aynı şekilde örgütün sohbet adı altındaki sohbetlere katılmış olması, Bank Asya hesabını aktif olarak kullanmasını, 15 Temmuz darbe girişiminde sonra kendisinin telefonu temizleyerek savcılığa götürmesi sonucu her ne kadar etkin pişmanlıktan faydalanmak için bir takım ifadeler vermiş ise de, bu ifadeler yetersiz olduğundan kendisine İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı terör ve örgütlü soruşturma bürosu tarafından yargılama yapılması ve yargılama aşamasında da ceza verilmesine yer olmadığına dair kararı söylemem nedeniyle gözaltına alındım. Ben baskının farkındayım, yazdığım şeyler Yılmaz Bey’in ağırına gitmiştir, bu nedenle burada olduğumu da biliyorum.
“Bakan’ın kardeşi olmasının hiçbir önemi olmadığını yazdım”
“Yazmış olduğum X’ler iki parça halindedir, öncelikle ortaya yazmış olduğum muhatabı belli olmayan kişilerin örgüt dahilinde kurumlara sızma ihtimallerinden dolayı isimsiz olarak ortaya yazdığım X’lerdir, bu X’lerin tamamında isim yoktur, X’lerin hiçbirinde muhatap yoktur, sadece FETÖ vardır, FETÖ halkın bir kesimini temsil etmez, bir terör örgütüdür, benim X’lerim halkı FETÖ’ye düşmanlığa tahriktir, bu beyanda bulunmak suç değildir, Emniyetteyken bu madde yoktu ancak daha sonrasında bu madde eklendi, tüm medyaya yansıdı, ben isimsiz yazdığım X’lerimde hiçbir zaman bir kişi belirtmedim, bu nedenle kamu görevlisine hakaret suçu oluşmaz, X’lerin ikinci bölümünde açıkça Yahya Tunç’un ismini vererek anlatmaktayım, Yahya Tunç zaten suçlamaları kabul etmiş ve etkin pişmanlıktan yararlanmıştır.
“Yahya Tunç’un Bakan’ın kardeşi olmasının hiçbir önemi olmadığını yazdım, herkes orada en küçük bir suç unsuru olmadığını bilmektedir, herhangi bir hakaret veya söven bir durum söz konusu değildir. İftiradan dolayı bir şikayetçi mi var? Ortada bir iftira mı var? Herhangi bir şikayet olmadan bu soruşturma resen yürütülemez, ben 23 yıllık avukatım iftiradan böyle bir suç görmedim.
“Savcı Yahya Bey’in arkadaşı olduğunu kendisi söyledi”
“Ben savcıya kendisini daha öncesinden de tanıdığımı söyledim, Yahya Bey’in arkadaşı olduğunu kendisi söyledi, kendisi de bu soruşturma dosyasına bakmaktadır, benim öncesinden isimsiz olarak paylaşmış olduğum X’lerim birleştirilerek suç uydurulmuştur, ben 2012 yılından beridir bu örgüt ile mücadele etmekteyim, ilk suç duyurusunda bulunan kişilerden birisiyim, birileri çıkıp benim örgüt ile yazdığım şeyleri önüme getirmiştir. Birçok meslektaşım tepki göstermiştir, benimle ilgili yaptıklarından dolayı X’te olay TT olmuştur, olay daha da büyümüştür, rezil olmuştur.
“Ben 22 yıllık ceza avukatı olarak neyin suç olduğunu anlamadım, savcıya bana sormuş olduğu soruların önemli olmadığını ve suç olmadığını herkes bilmektedir, hangi halkı kime karşı düşmanlığa tahrik etmişim, hangi kamu görevlisine hakarette bulunmuşum, benim yazdıklarımın hiçbiri suç oluşturmaz, hepimiz hukukçuyuz, üzerime atılı suçların hiçbiri yönünden suç unsuru oluşmamıştır, iftira suçu oluşması için kişi ile ilgili bir soruşturma açılmış olması gerekmektedir. Burada açılan bir soruşturma yoktur, aksine sonuçlanmış olan bir kovuşturma vardır, beyanlarım arasında hakaret ve sövme kelimeleri yoktur, benim beyanlarım arasında bir tane sövme bir tane hakaret olduğunu göstersinler avukatlığı bırakacağım.
“Soruşturma neden Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığı’nda açıldı?”
“‘Lan’ mı hakaret, kimseye görevinden dolayı hakaret yoktur, matufiyet şartı oluşmamıştır, ilk defa bu suçlardan sevk görüyorum, üzerime atılı suçlardan tutuklama yasağı vardır, sevk edilmem hatadır, ‘Halkı kin ve düşmanlığa tahrik’in sınırları bellidir, tutuklamayı gerektirecek bir şey değildir, üzerime atılı suçlar yönünden sevk olmaması gerekir hatta adli kontrol tedbiri dahi uygulanmaması gerekir, soruşturma neden Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığı’nda açılmıştır? Bu dosya nasıl açıldı? Sanal devriyeyi Anayasa Mahkemesi iptal etmiştir, Siber suçlarında sadece Cumhurbaşkanı’na hakaretten dolayı rapor düzenleyebilir. Bir de fuhuş şeklinde suçlardan dolayı rapor düzenleyebilir, bu suç yönünden rapor düzenlenmiş ise usulsüzdür. Savcı resen mi soruşturma açmış?
“Ben bu ülkede darbe girişimi davalarına giren avukatım, soruşturmanın niye bu şekilde açıldığı ve neden bu savcının baktığı çok önemlidir, soruşturmada açılan sevk de usule aykırıdır, Bakan şahsına yönelik hiçbir hakaret yoktur, eleştiriye katlanmalıdır. Sadece bu kişinin bakanın kardeşi olması önemli değildir, FETÖ örgütünün hepsi beni hedef göstermiştir, ‘kim bu Serdar’ diye soruyorum, matufiyet ilkesi oluşmamıştır. Ben birçok dosyada mağdur sıfatıyla beyanlarım alınmaktadır, ben kaçacak bir insan değilim, biz yüreğimiz ile mücadele ediyorum, sizin şu an içerisinde bulunduğunuz zor durumdan da haberim vardır, ben adli kontrol dahi talep etmiyorum, verilecekse dahi en fazla yurtdışı çıkış yasağı verilmesi gerekmektedir, bihakkın serbest bırakılmayı talep ediyorum, Kamu görevlisine hakaret ve iftira suçlarında tutuklama yasağı vardır, Üzerime atılı suçlamayı kabul etmiyorum. Tutuksuz yargılanmayı talep ediyorum.”