AİHM, 10 Aralık 2019’da Osman Kavala’nın hukuksuz bir şekilde tutuklu bulunduğuna, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin (AİHS) 5. ve 18. maddelerinin Türkiye tarafından ihlal edildiğine, Kavala’nın tutukluluğunun siyasi amaçla gerçekleştirildiğine ve derhal serbest bırakılmasına hükmetmişti. AİHM kararlarının üye ülkeler tarafından uygulanıp uygulanmadığını denetleyen Avrupa Konseyi Bakanlar Komitesi ise 2 Şubat 2022’de Türkiye’nin Kavala’yı serbest bırakmadığı ve AİHM kararlarını uygulamadığı gerekçesiyle ihlal prosedürünü başlatmış, 46. madde kapsamında AİHM’e başvurmuştu.
AİHM bugünkü duruşmada Türkiye’nin 46. maddeyi ihlal ettiğine ve AİHM kararlarını uygulamadığına hükmetti, ihlal kararı verdi.
AİHM kararlarının bağlayıcılığını düzenleyen 46. madde “Taraflar, taraf oldukları davalarda Mahkeme’nin verdiği kesinleşmiş kararlara uymayı taahhüt ederler” kuralını içeriyor.
AİHM’in Türkiye hakkında verdiği ihlal kararı AİHM tarihindeki ikinci ihlal kararı. Mahkeme, 1 Nisan 2019’da, Azerbaycan’da tutuklanan Ilgar Mammadov hakkındaki kararının uygulanmadığı gerekçesiyle 46. maddeden ihlal kararı vermişti. Azerbaycan ise bu karar açıklanmadan Mammadov’un serbest bırakılmasını sağlamıştı.
46. maddeden ihlal kararı verildikten sonra AİHM kararlarının uygulanmamasına devam edilmesi durumunda, Avrupa Konseyi’nin kararın uygulanmasını sağlamak amacıyla çeşitli siyasi yaptırımlar uygulaması büyük bir olasılık olarak görülüyor.