Muhalif medyayı yakından takip edenlerin bir süredir öncü işaretlerini fark ettiği bir “çatışma” sonunda KRT’nin internet sitesinde yayımlanan bir yazıyla “sıcak savaş”a döndü.
CHP Genel Başkan Başdanışmanı Tuncay Özkan’a yakınlığıyla bilinen KRT’nin internet sitesinde Onur Erdoğan imzasıyla Pazartesigünü (3 Nisan) yayımlanan yazıda, Oda TV’nin sahibi Soner Yalçın’ın, muhalefetin “beşli çete” adıyla andığı iş insanlarıyla birlikte hareket ettiği iddia edildi.
“’Beşli Çete’, Kılıçdaroğlu’nun adaylığını engellemeye çalıştı”
Yazıda gazeteci Barış Terkoğlu’nun gündeme getirdiği, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a yakın diye bilinen iş insanı Hasan Dağcı’nın Beykoz’daki yalısında toplantı düzenlendiği iddiasına atıf yapıldı.
Terkoğlu’nun CHP kulislerine dayandırdığı ve “yalı partisi” başlığıyla aktardığı iddiaya göre,“beşli çete” diye adlandırılan iş insanlarının da aralarında bulunduğu iktidara yakın isimler, muhalefeti kendilerine karşı yumuşak davranacak bir alternatife yöneltmeyi hedefleyen bir toplantı yapmıştı.
Yine iddiaya göre “yalı partisi”, CHP’ye yakın aracıları devreye sokarak CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu ile görüşmeye çalışmış, görüşmetalebinin reddedilmesi üzerine maddi ilişkilerle bağlanan bazı gazeteciler ve muhalefetin takip ettiği isimler üzerinden Kılıçdaroğlu’nun Millet İttifakı’nın Cumhurbaşkanı adayı olması engellenmeye çalışılmıştı. Terkoğlu, bu hedefleri gerçekleşmeyen “yalı partisi”nin yeni bir planı devreye sokacağını iddia etmişti.
KRT: “Soner Yalçın, Hasan Dağcı’nın yalısında…”
KRT’nin internet sitesindeki yazıda, Terkoğlu’nun bu iddiaları hatırlatıldıktan sonra Soner Yalçın’ın da bu ekibin içinde olduğu ve Dağcı’ya ait bu yalıyı bir süredir kendisinin kullandığı iddia edildi:
“Ahtapotun sermaye ayağı biliniyor. Muhalefete yakın gibi görünen ama Tayyip Erdoğan’ın ekmeğine yağ sürecek operasyonel haberlere imza atan gazeteci de deşifre edildi. O isim Soner Yalçın’dı. Eli sıkılığı ile tanınan Soner Yalçın yalıda gününü gün etmiş, sofralar kurup birçok ismi ağırlamıştı. Şimdi o yalıda Kılıçdaroğlu’na kumpaslar kuruluyordu.”
Soner Yalçın: “İktidarın istemediği aday Kılıçdaroğlu değil İmamoğlu’ydu”
Soner Yalçın, dünkü (5 Nisan) yazısında bu iddiaya, kendisiyle ilgili net bir yalanlama yapmaksızın “Beşli Çete”nin Kılıçdaroğlu’nun adaylığına karşı olmadığını aksine olumlu bulduğunu iddia ederek yanıt verdi.
Yalçın, iktidar çevresinin, karşılarında en zayıf aday olarak Kılıçdaroğlu’nu, en güçlü aday olarak ise İmamoğlu’nu gördüğünü bu nedenle İmamoğlu hakkında yargının devreye girdiğini söyledi.
Soner Yalçın’dan ‘Tuncay Özkan, iktidarın CHP’deki köstebeği’ iması
Aynı yazıda CHP içinde köstebekler olduğunu iddia eden Soner Yalçın, Tuncay Özkan’ın ortağı olduğu Kanaltürk’ün 2008’de, bugün hakkında “FETÖ” soruşturmaları bulunan firari iş insanı Akın İpek’e satışını hatırlattı ve şunları yazdı:
“Mesela bu köstebek; ‘FETÖ’den yüz milyon dolara yakın alacağım var’ diye AKP’yi devreye sokarak TMSF’den para alma peşindeki bir CHP danışmanı olabilir mi? AKP desteği olmasa satış sözleşmesinde adı olmamasına rağmen davaya müdahil olmak isteyebilir mi?”
Zafer Mutlu iması, Terkoğlu’nun sessizliği
Yalçın bu satırların hemen ardından “Bu işlerde ona akıl veren, ‘oksijensiz’ kalmış gazeteci-patronu da yazarız elbet” notunu düştü.
Yalçın’ın bu satırları da akla Gazete Oksijen’in sahibi olarak bilinen Zafer Mutlu’yu getirdi.
“Yalı partisi” iddiasının ‘Soner Yalçın’sız’ ilk halini yazan ve uzun yıllar boyunca Oda TV’de yönetici olarak Soner Yalçın’la birlikte çalışan Barış Terkoğlu’nun KRT’nin internet sitesinde çıkan yazı sonrası sessiz kalması da dikkat çekti.
“Hürrem Elmasçı”: “Tuncay Özkan, TV100’e düşmanlık yaptırmak istedi”
KRT ile Oda TV arasındaki, çıkış noktasının medya değil siyaset olduğu anlaşılan bu çatışmanın ilk sinyali, Ocak ayında Kılıçdaroğlu’nun TV100’de Uğur Dündar’a konuk olduğu bir program sırasında SADAT reklamı yapılmasından sonra görülmüştü.
Oda TV, Kılıçdaroğlu’nun yayını sırasında ekranın alt bandından SADAT reklamıgeçirilmesi üzerine başlayan tartışmada TV100’ü “savunan” bir havada yayın yapmıştı. Oda TV, yaşananı “Kılıçdaroğlu’na kumpas” diye sunarak TV100’ü suçlayan KRT’nin haberini eleştirmişti.
Oda TV’de tartışmalı CHP kulislerinin yayımlandığı “Hürrem Elmasçı” müstear isimli köşede; Kılıçdaroğlu’nun çevresindekilerin, kamuoyunda Kılıçdaroğlu’nun yayında söyledikleri yerine SADAT reklamının konuşulmasına neden olduğu belirtilerek şöyle yazılmıştı:
“Bunu kim yaptırdı? Deniyor ki CHP’nin medyadan sorumlu ismi olan Tuncay Özkan trolleri!
“Bana söylenenlere göre, geçen hafta yazdığım Tuncay Özkan-Bayburt İnşaat ilişkisi TV100 kanalının MedyaTava gibi medyasında çok yer almıştı. Sayın Tuncay Özkan’ın kızgınlığı bunaydı!
“Ah ah Tuncay beyin kişisel düşmanlıkları hiç bitmez, TV100’ün başında olan Alican Değer ile de yumruk yumruğa kavga ettiğini medyada bilmeyen yok… Tuncay Özkan’ın SADAT bahanesiyle TV100’e düşmanlık yaptırmak istediği konuşulanlar arasında kulislerde…”
TV100’ün sahibi Mehmet Cengiz mi?
SADAT reklamı krizinin olduğu günlerde TV100’ün esas sahibinin, muhalefetin “Beşli Çete” dediği iş insanları arasında ilk akla gelen isim olan Mehmet Cengiz olduğu iddiaları gündeme gelmişti.
Bu iddialar da Mayıs 2022’de Ertuğrul Özkök ile Cengiz Semercioğlu’nun TV100’de yaptıkları programa katılan Mehmet Cengiz’in, Kılıçdaroğlu’na yaptığı tesisini gezme çağrısını hatırlattı.
Mehmet Cengiz Kılıçdaroğlu’na TV100’den çağrı yapmıştı
Cengiz, Özkök ile Semercioğlu’na yaptığı açıklamada, kendisinin de içinde olduğu iş insanlarına “Beşli Çete” diyen Kılıçdaroğlu’na şu çağrıda bulunmuştu:
“Deniz Baykal’a gittik, gelin, buyurun gezin dedik. Bir heyet kurdu ve geldi, anlattık. Keşke Sayın Kılıçdaroğlu da gelse… İnanıyorum ki yanlış bilgiler var elinde, yanlış konuşuyor. Biz kendisine de haber gönderdik, gelin baktıralım, gör, ondan sonra yaptığınız suçlamaları, çete suçlamasını yap. Bekliyoruz, gelin diyoruz diye.”
Oda TV Genel Yayın Yönetmeni’nin Mehmet Cengiz istifası
Tüm bunlar gazeteci Toygun Atilla’nın geçtiğimiz Şubat ayında Oda TV genel yayın yönetmenliği görevinden istifa etmesini akla getiriyor.
Mehmet Cengiz’in canlı yayında depremzedeler yararına düzenlenen bağış kampanyasına 3 milyar TL bağış yapması üzerine, aldığı devlet teşviği ve daha önceden yapılan vergi indirimiyle ilgili tartışmalar gündeme gelmişti.
Mehmet Cengiz bu tartışmalara Oda TV’nin YouTube kanalında Can Özçelik’e verdiği röportajda yanıt verdi.
Toygun Atilla, röportajdan bir gün sonra Oda TV’de “Dünya döndü gazetecilik de iş dünyası da değişti: Cengiz’in milletle imtihanı” başlıklı yazısında şöyle yazmıştı:
“Demek ki, Mehmet Cengiz, 9 yıl önce dava açtığı Odatv’de ‘derdini anlatmak’ gerekliliğini hissedecek noktaya gelmiş.
“Demek ki, 2013’te talimatla ortak havuz oluşturarak satın alınan ATV ve Sabah gazeteleri ‘dert anlatmak’ için artık yeterli değilmiş.
“Demek ki, dünya güneş etrafında döndüğünde, yıllar geçtiğinde insanlar da, düşünceler de farklılaşabiliyor, hayat başka bir noktaya evirilebiliyormuş.”
Toygun Atilla yazısını “Benim mesleğe başladığım 1991’den bu yana da dünya güneşin etrafında 32 kez dönmüş, gazeteciler ve gazetecilik de değişmişti” cümlesiyle bitirmişti.
Atilla bu yazısından bir gün sonra sosyal medya hesabından yaptığı açıklamayla Oda TV’den istifa ettiğini duyurmuştu.