spot_img
Ana SayfaHaberlerAnglikan Kilisesi’nin ruhani lideri, 50 yıllık çocuk istismarı skandalı yüzünden istifa etti

Anglikan Kilisesi’nin ruhani lideri, 50 yıllık çocuk istismarı skandalı yüzünden istifa etti

İngiltere Kilisesi, 1970’lerden bu yana süregelen istismar skandallarıyla yüzleşiyor. Anglikan Cemaati’nin ruhani lideri Justin Welby, kilisenin çocuk kamplarını 50 yl boyunca yöneten John Smyth’in yüzü bulan cinsel istismarlarıyla ilgili tespitleri zamanında yetkililere bildirmediği gerekçesiyle artan baskılar nedeniyle görevinden ayrıldı.

İngiltere Kilisesi’nin lideri ve küresel Anglikan Cemaati’nin ruhani lideri olan Canterbury Başpiskoposu Justin Welby, kilisede yaşanan ve 1970’lerden beri devam eden cinsel istismar vakalarına ilişkin soruşturmaların ardından istifa etti. 

Anglikan kilisesi içindeki çocuklara yönelik Hristiyan bakanlığında aktif olarak yer alan , Iwerne Trust’ın başkanı Kanada doğumlu İngiliz avukat  John Smyth’in 1970’lerden itibaren yüzlerce çocuğa yönelik fiziksel, cinsel ve psikolojik istismar yaptığı ortaya çıkmıştı.

Smyth, 1970’lerden itibaren Hristiyan yaz kamplarında liderlik yapıyordu ve bu süreçte fiziksel, psikolojik ve cinsel istismar suçlamalarının hedefi oldu. 1982’de, Smyth’in çalıştığı Iwerne Trust adlı kuruluş tarafından hazırlanan iç rapor, Smyth’in genç erkeklere yönelik şiddet içeren fiziksel cezalar uyguladığını ve bu durumun bazı mağdurlarda ciddi yaralanmalara yol açtığını ortaya koydu. Kilise yetkilileri bu raporu incelediklerinde istismardan haberdar oldular ancak raporun bulgularını polise bildirmek yerine gizlemeyi tercih ettiler.

Kilise sistematik olarak istismarları sakladı

İngiltere Kilisesi tarafından yayımlanan 251 sayfalık bağımsız rapor, Welby’nin 2013 yılında Başpiskopos olduğu dönemde John Smyth’in suçlarını öğrendiğini ve “öğrenmesine ragmen” gerekli adımları atmadığını gösteriyor. Smyth, yaz kamplarında reşit olmayanlara yönelik cinsel ve fiziksel saldırılarda bulunduğu ve istismarların İngiltere, Zimbabve ve Güney Afrika’da 1970’lerden beri sürdüğü ortaya çıkmıştı.

Smyth’in istismarları 2017 yılına kadar kamuoyuna açıklanmadı. Raporda, kilisenin 1982 yılında Smyth’in istismarlarını öğrendiği, ancak bu bilgileri sistematik olarak gizlediği belirtildi. Welby, bu dönemle alakalı olarak istismar iddialarını “yeterince enerjik bir şekilde takip etmediğini” kabul etti, ancak görevini bir süre daha sürdürdü.

Newcastle Piskoposu: Welby’nin artık görevde kalması mümkün değil.

Smyth’in kurbanları, kilise yönetiminin yıllarca süren kayıtsızlığına karşı tepkilerini dile getirdi. Beş yıl boyunca Smyth tarafından istismar edilen Andrew Morse, Welby’nin istifasını “zararın bir kısmını onarma fırsatı” olarak nitelendirdi.

Kilise içinde de tepkiler büyüdü. Newcastle Piskoposu Helen-Ann Hartley, Welby’nin görevde kalmasının artık mümkün olmadığını belirtti. Kilisenin ulusal meclis üyeleri arasında başlatılan bir dilekçede, Welby’nin “ruhban sınıfının güvenini kaybettiği” ifade edildi.

Soruşturmada, John Smyth’in 1970’lerden itibaren İngiltere, Zimbabve ve Güney Afrika’da en az 115 çocuğu ve genci istismar ettiği ortaya çıktı. Kilise, 1982 yılında Smyth’in istismarlarını öğrendiği halde bu bilgileri kamuoyundan gizledi. Rapor, bu dönemdeki yetkililerin, bulguları “aktif bir şekilde örtbas ettiklerini” belirtti.

Smyth, 1984 yılında Zimbabve’ye taşındı ve istismarlarına orada da devam etti. Güney Afrika’da 2018’deki ölümüne kadar aynı eylemleri sürdürdüğü tespit edildi. Smyth’in istismarları, 2017 yılında Channel 4 televizyonunun yaptığı bir soruşturma ile kamuoyuna duyuruldu. Hampshire polisi bu süreçte Smyth’i sorgulamaya hazırlanırken, istismarcı avukatın ölümü soruşturmayı sonlandırdı.

Welby: “Kilisenin çıkarları için istifa etmem gerek”

Welby, “Kiliseyi seviyorum ve ona hizmet etmek benim için bir onurdu. Ancak kilisenin çıkarları doğrultusunda istifa etmem gerektiğini düşünüyorum” diyerek görevden ayrıldığını açıkladı. Kilise yetkilileri ve kurbanlar ise bu istifanın kilisede daha geniş çaplı bir hesaplaşmanın başlaması için bir adım olabileceğini belirtti.

King’s College Cambridge’in şapel dekanı Stephen Cherry ise Welby’nin artık kiliseyi temsil edecek bir güvene sahip olmadığını ifade etti: “Mağdurlara kulak vermeme geçmişi, Başpiskopos’un bu makamın gerektirdiği temsil yeteneğini kaybettiğini gösteriyor.”

Welby’nin istifası, İngiltere Kilisesi içinde uzun süredir konuşulan cinsel istismar davalarına yönelik hesap verebilirlik eksikliği tartışmalarını yeniden alevlendirdi. Bu olay, kilise içinde sistematik bir reformun gerekliliğine dair çağrıları güçlendirdi.

- Advertisment -