Netflix Türkiye, 3 Mart’ta izleyicilerle buluşacak yeni yapımı “Pera Palas’ta Gece Yarısı” dizisinin ilk fragmanını Twitter hesabından yayımladı.
Paylaşıma gelen bir mesaja Netflix Türkiye hesabından “Kendini 1919’da bulmak… Keşke benim de başıma gelse” yanıtı verildi.
Netflix Türkiye hesabından atılan bu yanıt mesajı, sosyal medyada Netflix’in “işgal altındaki İstanbul’u arzu ettiği” şeklinde yorumlanınca, milli hassasiyetlerin had safhaya çıktığı bir sosyal medya linçi başladı. Netflix’i hedef alan mesajlardan bazıları:
“Üyeliğimi neden iptal ettim? Kendimi 6 Ekim 1923’de buldum. Geldiğiniz gibi gittiniz!”
“İşgal altındaki İstanbul hayaliyle mi yanıp tutuşuyorsun @netflixturkiye? 1918-1923 yılları keşke ile özlem duyulacak yıllar değil Türk Ulusuna en büyük hakaretlerin yapıldığı yıllar olarak yaşayacaktır ve bilinecektir.”
“İngiliz ve Fransız bayraklarının dalgalandığı bir İstanbul mu? Bunu mu görmek istiyorsunuz?”
“Kurumsal hesap mı zararlı cemiyet mi belli değil”
“Ülkeyi işgal etmiş yabancı ordu subayları ile mi kalacağız?? Sen 7 aralık 1941 de hawaiisine doğru devam et.”
“Nerflixi paralarıyla ayakta tutan Türk izleyicisi, Türk vatanının işgal günlerine dönmesi için iç çeken netflix cemiyetini hak ettiği yere yani dibe çekmek senin cebinde. Yoksa Milli Mücadele şehitlerinin ahı biz Türk milletini tutar, netflix gibi içlenenlerin dileği gerçekleşir.”
“Herkes Netflixe kızıyor ama aboneliğini iptal eden bir kişi bile yoktur. Gururla söylüyorum Netflixe paramı yedirmiyorum. Türk izleyici böyle bir tepki vermediği sürece, Netflixin gözünde değersiz bir izleyici kitlesi olmaya devam edeceksiniz.”
Tepki gösteren sosyal medya kullanıcılarının bir kısmı da Netflix’in yaptığı iddia edilen tarihsel göndermenin bir benzerini, başta ABD olmak üzere Batılı ülkeler için yapıp yapamayacağını sorgulayan mesajlar paylaştılar. Bu tip mesajlarda 11 Eylül saldırıları ve ABD en çok sunulan örnek oldu:
“Kulüp dizisinden sonra bir facia daha geliyor… Tarih belgeseli çekmeyin tamam da kafanıza uydurma senaryo yazmaya da devam etmeyin. Rezil ve uydurma tarihli senaryolarınızı Avrupa’da iş yaptırabilir misiniz? Amerika’da 11 Eylül, polonyada 1939 diyebilir misiniz ?..”
“Böyle bir tweet anca Türkiye’de atılabilir.Sıkıysa Amerika için 11 eylül,Yahudiler için 1941,Japonlar için 1945 ile ilgili bir tweet atılsın.Yapamazlar ama bize gelince yaparlar.”
“Kendini 11 Eylül 2001’de bulmak… Muazzam”
“11 Eylül de ikiz kuleler keyfi diye bir paylaşım yapsanıza @netflixturkiye”
“Netflix ABD aynı cümleyi 11 Eylül 2001’le kuramaz, Netflix Rusya aynı cümleyi 22 Haziran 1941’la kuramaz!”
“22 haziran 1941’le kurar mirasçılarını öven belgesel yaptılar.”
Dizinin kahramanı Atatürk’e düzenlenen bir komployu önlemeye çalışıyor
Sosyal medyada yayımlanmadan büyük tepki toplayan ve “İstanbul’un işgalini özlemekle” suçlanan dizi aslında iddiaların tam tersi bir kurguya sahip.
Dizi, 2022 yılında Pera Palas Oteli hakkında yazı yazmakla görevlendirilen genç bir gazetecinin, tarihi binada gezdiği odalardan birinin 1919 yılına açılan bir geçiş noktası olduğunu keşfetmesiyle kendisini Mustafa Kemal Atatürk’e karşı düzenlenen siyasi bir komployu önlemeye çalışırken bulmasını konu ediniyor.
İlk tweet’i atan tweet’ini sildiği için, Netflix’in “Kendini 1919’da bulmak… Keşke benim de başıma gelse” cevabıyla tam olarak ne demek istediği anlaşılamıyor. Fakat dizinin konusuyla birlikte ele alındığında, bu cümleyle “Keşke Atatürk’e karşı kurulan komployu önlemek üzere kendisini 1919’da bulan ben olsaydım”ın kast edildiği açık görünüyor.
Netflix şu ana kadar suçlamalara bir cevap vermedi.
Georgetown Üniversitesi’nden uluslararası ilişkiler akademisyeni Charles King’in aynı isimli kitabından uyarlanan dizinin yönetmenliğini “Rise of Empires: Ottoman” belgesel dizisini yöneten Emre Şahin yapıyor.
Dizinin oyuncu kadrosunda Hazal Kaya, Selahattin Paşalı, Tansu Biçer, Clare Louise Frost, Engin Hepileri, Yasemin Szawloski, James Chalmers ve Jordan J Gallagher gibi tanınmış oyuncular yer alıyor.