Ulusal Demokratik Güçler Konseyi Başkanı Hasanlı, 2013 cumhurbaşkanlığı seçimlerinde ana muhalefet adayı olarak % 5,5 oyla ikinci sırada yer almıştı.
Bu sızıntı son bir ay içinde muhalif bir blog yazarının kız kardeşi ile feminist aktivist ve yazarların da hedef alındığı özel hayat ihlalinin dördüncü örneği oldu.
Hasanlı, Facebook’ta geçen pazar günü yaptığı paylaşımda, sızıntıdan güvenlik servislerini ve Cumhurbaşkanı İlham Aliyev’i sorumlu tutarak, ahlaksızlıkla suçlamış, Aliyev’in babasının da KGB’de benzer işler yaptığını hatırlatmıştı. Hasanlı’nın sert tepkisi şöyleydi:
“Az önce İlham Aliyev ve güvenlik servisinin, kızım Günel Hasanlı ‘ nın özel hayatının video görüntülerini paylaştıklarını bildirdiler. Başkalarının kişisel hayatına müdahale, insanların motivasyonuna, insanların yatak odasına burnunu sokmak eski meslektir.
Kızım Günel Hasanlı 38 yaşında ve 10 yılı aşkın süredir eşinden ayrıldı. Kendi özel hayatına sahip olabilir ve yeniden evlenebilir. Ben dahil hiç kimse onu yasaklayamaz. Burada alışılmadık bir şey yok. Ahlaksızlık, başkasının mahrem hayatına burnunu sokmak, devletin güvenlik kurumlarını buna sevk etmek ve bunu siyasi şantaj aracı olarak kullanmaktır. Kızımla bu güne kadar yaşanan olaylar gibi paylaşılan bu video da İlham Aliyev ‘ in el emeği. Böyle namussuz işlerle uğraşmak şantaj yöntemi olarak kullanmak eski mesleği ve terbiyesizlik sonucudur. KGB’de çalıştığı zaman babasına karşı da bu tür ahlaksız davranışlardan dolayı suç duyurusu yapıldı. Çimen kökte biter. Ve son olarak İlham Aliyev siyasetten bu kadar ahlaksızca kaçınacağını umuyor. Kızım kişisel hayatını nasıl kuruyor, nasıl yaşıyor, kendi işi, devletle alakası yok. Memleketin bin bir derdi varken aile hizmetçisi haline getirdiği devletin güvenlik hizmetini kişisel müdahalesi ile ortaya koyarak ahlaksız özünü ortaya koyuyor. Ondan daha fazlasını beklemek günah olur.”
https://www.facebook.com/cemil.hasanli/posts/3850098701734834
İnsan hakları avukatı ve feminist aktivist Zhala Bayramova da hükümetin sızıntının sorumlularını araştırmak yerine, sızıntılardan hedef alınan kadınlarının kendilerini sorumlu tutmasını kınadı.