Ayhan Bora Kaplan organize suç örgütü davasının sanığı ve gizli tanığı Serdar Sertçelik’in yurtdışına kaçması sonrası sosyal medyadan çektiği videolarda dile getirdiği “Hükümet üyeleri aleyhinde ifadeye vermeye zorladılar” iddiası üzerine geçen Mayıs ayında Ankara Emniyeti’ndeki görevlerinden alınan ve tutuklanan emniyet müdürlerinin yargılandığı davanın ikinci duruşması, Ankara 13. Asliye Ceza Mahkemesi’nde görüldü.
İddianamede; dönemin Ankara Emniyet Müdür Yardımcısı Murat Çelik, dönemin Ankara Organize Suçlarla Şube Müdürü Kerem Gökay Öner, dönemin Ankara Organize Suçlarla Şube Müdür Yardımcısı Şevket Demircan ve dönemin Ankara Organize Suçlarla Şube komiseri Ufuk Gültekin’in de aralarında olduğu 6 emniyet mensubu ile Sertçelik’in firarına yardım etmekle suçlanan 5 sivil olmak üzere 11 sanığın yargılandığı davada; “görevi kötüye kullanma”, “göreve ilişkin sırrın açıklanması”, “suçluyu kayırma” ve “tanığı etkilemeye teşebbüs” suçlamaları yöneltilmişti.
Hakimden sanığın talebine: “İnşallah”
Gazeteci Müyesser Yıldız’ın aktardığına göre; tanık ifadelerinin ardından beyanda bulunan tutuklu sanıklardan, eski Ankara Emniyet Müdür Yardımcısı Murat Çelik konuşurken ağlamaklı oldu.
Hakim, tahliye talebinde bulunan ve “Beraat edip göreve döneceğim inşallah” diyen Çelik’e “İnşallah” diye karşılık verdi.
“Gri Liste’den çıkmaya katkımız olduysa gururluyum”
Tutuklu sanıklardan Şevket Demircan, adli talimatlarını yerine getirdiğini söyledi ve Türkiye’nin Gri Liste’den çıkmasında Ayhan Bora Kaplan operasyonunun etkili olduğunun belirtildiğinden bahsederek şöyle konuştu:
“Bu doğruysa gururluyum. Çok şükür hırsızlıktan, rüşvetten, uyuşturucudan değil mesnetsiz iddialardan buradayız.”
“Ayhan Bora Kaplan operasyonu nedeniyle bize bir şey yapılacaktı”
Anka’dan Esra Tokat’ın aktardığına göre; tutuklu sanıklardan komiser Ufuk Gültekin, şunları söyledi:
“Bu zamana kadar hiçbir şey yapılmamış olan Ayhan Bora Kaplan suç örgütüne ilk defa bir şey yapan adamlarız biz. Bu yüzden zaten bize bir şey yapılacaktı. Bunu biliyordum. Savcılık talimatıyla yaptık biz tüm adımları. Eğer usulsüz bir raporsa savcı bey bu raporu neden kabul edip ekleme yaptırıyor. Savcı Bey’in talimatıyla yapılan işlemler nedeniyle ben 4 aydır tutukluyum. Ne yapmışım ben de tutukluyum? Babam ölüm döşeğinde, tek kişilik yoğun bakımda. Eşimin bacağı kesilecek protez takılacak. Ben müzekkereleri tam yaptım diye mi içerdeyim? Tahliye mi ve beraatimi talep ediyorum.”
“Bulamadığımız için tutanak hazırladım, savcılar korumuşum gibi sundu”
Tutuksuz sanık eski Organize Şube Müdürü Kerem Gökay Öner ise şunları söyledi:
“Adli amirimiz olan savcımızın istediklerini yaptık. Serdar Sertçelik ile bir irtibatım yok, kendisini tanımam. Ne bir maddi ne de manevi bir menfaat elde ettim. 14 yaşında bu mesleğe girdim 19 yıl görev yaptım özveriyle. 27.11.2023’te bana Serdar Sertçelik’in yerine dair bir bilgi geliyor ve ben bunu yardımcım Şevket Demircan’a yönlendiriyorum hemen. Biz aradık bulamadık ve bunun üzerine ‘arandı, bulunamadı’ tutanağı hazırladım. Ancak savcılar bunu sanki Serdar Sertçelik’i koruyormuş gibi sunuyor. Ben suçsuzum ve beraatimi istiyorum.”
Savcı tutukluluğa devam dedi, hakim tahliye verdi
Sanık beyanlarının ardından duruşma savcısı, mütalaasında tutuklu sanıkların tutukluluk hallerinin devamını talep etti. Savcı, ayrıca Serdar Sertçelik’in ev hapsi kararını ihlal etmesi sonrası hakkında polisler tarafından “bulunamadı” şeklinde tutanak tutulmasının “kamu görevlisinin resmi belgede sahtecilik” suçunu oluşturup oluşturmayacağıma dair değerlendirilme yapılmak üzere dosyada görevsizlik kararı verilerek ağır ceza mahkemesine gönderilmesini talep etti.
Hakim, tüm tutuklu sanıkların yurtdışına çıkış yasağı ve adli kontrol tedbiriyle tahliyesine karar verdi. Dava, 29 Ocak 2025’e ertelendi.
Ne olmuştu?
Ayhan Bora Kaplan davasının sanığı ve gizli tanığı Serdar Sertçelik’in yurtdışından çektiği videolarda, operasyonu yapan ve yargılanması devam eden emniyetçiler hakkında “Hükümet üyeleri aleyhinde ifade vermeye zorladılar. Cumhur İttifakı’na kumpas kurdular” iddiaları ortaya atmıştı.
İddialar üzerine hükümete yakın bazı medyada emniyet müdürleri hakkında “yeni 17-25 Aralık operasyonuna kalkıştılar” iddiaları ortaya atılmıştı.
MHP lideri Devlet Bahçeli, partisinin 14 Mayıs’taki grup toplantısında iddialarla ilgili şöyle konuşmuştu:
“Emniyet ve yargı içine yuvalanmış soysuz ve kripto çetelerin yeniden Türkiye üzerinde hesap yaptığı görülmektedir. 17-25 emniyet ve yargı ortaklı darbe girişiminin tekrarını planlayanlara boyun eğersek boyumuz devrilsin. Hepsini yaka paça içeri tıkmak da hukuk devletinin varlık ve şeref konusudur.”
Bahçeli’nin konuşmasından bir gün sonra Murat Çelik, Kerem Gökay Öner, Şevket Demircan ve Ufuk Gültekin gözaltına alınmış; Öner adli kontrolle serbest bırakılırken diğer üç isim tutuklanmıştı.