Ana SayfaHaberler‘Büro çalışanı’ uyuşturucu ticaretinden yeniden gözaltında

‘Büro çalışanı’ uyuşturucu ticaretinden yeniden gözaltında

Lüks bir aracın içinde burnuna uyuşturucu madde çektiği görüntüleri sosyal medyada yayınlanınca gözaltına alınan ama ifadesinde “kokain değil, pudra şekeriydi, şaka yapıyorduk” dedikten sonra adli kontrol şartıyla serbest bırakılan AK Parti Genel Merkezi eski ‘büro çalışanı’ Kürşat Ayvatoğlu, arkadaşlarının “hayır pudra değil, kokaindi, bize uyuşturucu temin ederdi” ifadesi üzerine tekrar gözaltına alındı. Bu kez suçlama uyuşturucu ticareti yapmak.

Anadolu Ajansı’nın (AA) haberine göre Ayvatoğlu’nun serbest bırakılmasının ardından soruşturmayı sürdüren emniyet birimleri, Kastamonu ve İzmir’de arabadaki diğer dört kişiyi yakaladı.

Ayvatoğlu’nun ifadesinde, kullandığı maddenin “pudra şekeri” olduğunu söylemesine rağmen araçta yanında bulunan ve gözaltına alınan iki arkadaşı “kullanılan maddenin uyuşturucu olduğunu, Ayvatoğlu’nun kendilerine de uyuşturucu temin ettiğini” söyledikleri iddia ediliyor.

Bu ifadeler üzerine Ayvatoğlu, savcılık talimatıyla yeniden gözaltına alındı. Böylece gözaltındaki kişi sayısı beşe çıktı.

Gözaltılar üzerine Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı, yeni bir yazılı açıklama yaptı:

“Ankara Cumhuriyet Başsavcılığımızca şüpheli H.K.A hakkında yürütülen soruşturma kapsamında sosyal medyada paylaşılan videoda yanında bulunduğu tespit edilen diğer şüpheliler M.D., M.Y.M., D.O. ve U.K. hakkında başsavcılığımızca gözaltı talimatı verilmiş, şüphelilerden elde edilen bilgi ve yeni deliller çerçevesinde ise Hamza Kürşat Ayvatoğlu bugün sabah saatlerinde yeniden gözaltına alınarak hakkında TCK 188 ve devamı maddeleri kapsamında soruşturma genişletilmiştir. Başsavcılığımızca tüm şüpheliler hakkında gerekli dijital incelemelerin tamamlanması ve diğer şüphelilerin yakalanması için ayrıca kolluğa ek gözaltı talimatı verilmiştir. Soruşturma titizlikle devam etmektedir.”

Başsavcılığın açıkladığı gözaltı madde TCK 188, “Uyuşturucu veya uyarıcı madde imal ve ticareti”ni düzenleyen madde.

Kürşat Ayvatoğlu’nun lüks bir araç içerisinde burnuna uyuşturucu madde çektiğiyle ilgili görüntüler sosyal medyada önce isimsiz hesaplar üzerinden yayılmıştı.

Ayvatoğlu’nun AK Parti Genel Başkan yardımcısı Hamza Dağ’ın danışmanı olduğu ileri sürülmüştü, AK Parti kongresinin ardından Dağ’ın görev teslim töreninde Ayvatoğlu’nun arkasında olduğu, telefonunu ona emanet ettiğini gösteren görüntüler ortaya çıkmıştı

AK Parti Genel Başkan Yardımcısı, İzmir Milletvekili Hamza Dağ,  sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada “Sosyal medyada görüntüleri yayınlanan Kürşat Ayvatoğlu danışmanım veya özel kalem müdürüm değildir. Yaklaşık 1 yıldır genel merkez büro personeli olarak çalışan kişinin dün akşam iş akdi fesh edilmiştir. Şahıs hakkında gözaltı işlemi yapılmıştır. Yasal sürecin takipçisi olacağız” demişti.

Daha sonra Ayvatoğlu’nun zengin ve parıltılı hayatıyla ilgili başka görüntüler de ortaya çıktı.

TV5’de programlar yapan gazeteci Muhammed Vefa, Kürşat Ayvatoğlu’nun 2014-2019 yılları arasında AK Partili belediye başkanı tarafından yönetilirken Kastamonu Belediyesi’ndeki usulsüz işlerin içinde olduğunu iddia etti.

İddia ve görüntülerin sosyal medyada TT olmasının ardından 26 Mart günü eski AK Parti Genel Merkez personeli Kürşat Ayvatoğlu gözaltına alındı.

Ankara Emniyet Müdürlüğü’ndeki işlemlerinin ardından Ankara Adliyesi’ne getirilen Ayvatoğlu, savcılık ifadesinin ardından adli kontrol talebiyle nöbetçi sulh ceza hâkimliğine sevk edildi. Nöbetçi hâkimlik, Ayvatoğlu’na haftada bir karakola imza vermesi ve yurt dışı çıkış yasağı şartıyla serbest bırakılmasına karar verdi.

Ankaragazetecisi.com sitesinden Alican Uludağ’ın haberine göre Ayvatoğlu, ifadesinde kokain çektiği iddialarını reddederek, arkadaşlarıyla şaka amaçlı burunlarına pudra şekeri çektiklerini öne sürdü:

“Görüntülerdeki sürücü koltuğunda oturan beyaz gömlekli kişi benim. Bu video, yaklaşık 2 yıl önce Kastamonu’da benim haberim olmadan çekilmiş. Yanımda bulunan ve sesi gelen şahıslardan ön koltukta oturan kişi, benim çocukluk arkadaşım D.O. isimli şahıstır. Yine arka koltukta videoyu çeken kişi ise arkadaşım U.K.’dir. Bu iki arkadaşım da Kastamonu’da ikamet eder. Görüntülerdeki benim burnuma çekmiş olduğum madde kesinlikle uyuşturucu madde değildir. Bu madde pudra şekeridir. Biz zaten arkadaş ortamında yabanca müzik dinlerken şaka, taklit amaçlı sanki uyuşturucu madde kullanıyormuşuz gibi yaparak eğleniyorduk. Bazen burundan sanki kokain çeker gibi bazen de esrarlı sigara içer gibi yapmış olduğumuz şakalar vardır. Ancak bugüne kadar yapmış olduğum bu şekildeki şakaları kesinlikle videoya çekmedik. Zaten bu görüntünün de benim haberim olmadan çekildiği aşikârdır. Benim kesinlikle hayatım boyunca kokain maddesi kullanmadım.”

Haberin dün gece sosyal meydada TT olmasının ardından Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı haberle ilgili bir açıklama yaptı:

“Hamza Kürşat Ayvatoğlu hakkında, bazı haber sitelerinde yayımlanan ‘pudra şekeri içti serbest kaldı’ şeklindeki haberler gerçeği yansıtmamaktadır. Şüphelinin evi ve arabasında suç unsuru olabilecek deliller toplanmıştır. Akabinde ifadesi alınarak 27 Mart 2021’de mevcutlu olarak Başsavcılığımıza getirilmiştir. Dosya kapsamı ve delil durumuna göre değerlendirme yapılmış olup 5. Sulh Ceza Mahkemesi tarafından şüpheli hakkında yurt dışı çıkış yasağı ve belirli yerlere başvuru şeklinde adli kontrol tedbiri uygulanmıştır. Ayrıca eylemin TCK 188 ve devamı maddeleri kapsamında olma ihtimali uyarınca soruşturma derinleştirilerek şüphelinin yanında bulunan ve kimlikleri tespit edilen diğer şüphelilerin yakalanması için kolluğa talimat verilmiştir. Soruşturma titizlikle devam etmektedir.”

Açıklama üzerine haberi yapan Alican Uludağ, ifadenin ilgili bölümünün görüntüsünü paylaştı

İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’dan açıklama: Parti ile ne alakası var?

İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, lüks araçta uyuşturucu kullanırken görüntülenen, çıkartıldığı nöbetçi mahkemede yaptığı “Kokain değil pudra şekeriydi” savunmasının ardından serbest bırakılan fakat daha sonra arabadaki arkadaşlarının ifadesinde gerçeğin ortaya çıkması üzerine yeniden gözaltına alınan AK Parti Genel Merkezi büro personeli Kürşat Ayvatoğlu‘na ilişkin olarak bir açıklama yaptı.

Sözcü Gazetesi’nden İsmail Saymaz’a konuya ilişkin açıklamalarda bulunan İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, şu ifadeleri kullandı:

“Arkadaşlarının ifadesi yüzde yüz doğru olmayabilir”

 “Satıcılığı ile ilgili henüz bir bulgumuz yok. Dönem dönem kullanıyormuş. Arkadaşlarının ifadelerine göre bu bir yerden satın almış ve temin etmiş.  Bu ifade yüzde yüz doğru olmayabilir. Arkadaşları da pudra şekeri gibi kendilerini aklamak istiyor. Şöyle bir boyutu var: Birlikte kullandığı arkadaşlarıyla alacak verecek meseleleri var. Meselenin içerisine şantaj girince kamuoyuna veriliyor.Dört mesele var burada: Bir, kullanıcılık var. İki, özendirme mi yapılıyor? Üç, yoksa şantaj olarak mı piyasaya sürdüler? Dördüncüsü de temin. Dördünden biri veya birkaçı.

“Sizin yanınızda çalışan birisi eroin kullanırsa siz mi suçlu olacaksınız?”

“Şunu söyleyeyim: Sizin yanınızda çalışan birisi eroin kullanırsa suçlu siz mi olacaksınız? Peki, gazetenizde kullanan biri olsa suçlu siz mi olacaksınız? Mesele belli olur olmaz devlet gereğini yerine getirdi mi? Getirdi. Gözaltına alındı. Mahkemeye çıktı. Mahkeme adli kontrol kararı verdi. Sonra diğerleri gözaltına alındı. O, “Ben kulanmadım” dedi. Bu başka bir şey dedi. Şeker diyebilir, pudra şekeri diyebilir, isterse kahve ve kolonya diyebilir, ne derse desin, umurumuzda değil. Bizim görevimiz ne? İşin doğrusunu bulmak. Diğer dört kişiyi de gözaltına aldı arkadaşlarımız.

“Bunun partiyle ne ilgili var?”

-Kumar oynuyor. Araba alıp satıyor. Kokain kullanıyor. Büro çalışanı maaşıyla bunları yapamaz. Bu paranın suyu nereden geliyor? Bir tespitiniz oldu mu?

Eğer haksız bir kazanç varsa mahkeme orada, hukuk orada. Burada başka bir iş mi yapıyor? Ya da daha önce yaptı mı? Derinlemesine değerlendirmenin yapılmadığı bir yerde hüküm ortaya koymak çok yanlış olur. Hiçbir şey gizli kalmaz.

Ama bunun partiyle ne ilgisi var? Netice itibarıyla partinin çalışanları var. Bu yapılarla karşılaştığımız zaman kendi kurumlarımızda da gereğini yerine getiriyoruz. Anladığım kadarıyla bu mesele siyasallaştırılmak isteniyor. “Buradan siyasal sonuç elde edebilir miyim?” deniliyor. Özellikle bazı milletvekilleri yapıyor. Onlara acıyorum. Ben kamuoyunda çok şey bilen bir adamım. Ama dikkat edersiniz bu tip meselelerde hiç konuşmam. Bugün sadece bir partinin çalışanı üzerinden ve hiç birimizin tahammül ve müsade etmeyeceği, gereğini yapmaktan çekinmeyeceğimiz bir mesele ile ilgili tepiniyorlar.

“O tweet atanları görüyorum”

Ama başka bir şey daha ifade edeyim. O tweet atanları görüyorum. Bazı milletvekilllerini görüyorum. Meseleyi bu noktaya taşımak son derece ayıp.

Bunu parti bilse gereğini yerine getirirdi. Bildiği andan itibaren de getirdi. Güvenlik güçleri ve hukuk yerine getirdi mi? Getirdi. Görevim icabıyla bir çok mahrem bilgiye sahibim, doğru mu? Bu meseleyi milletvekili olup da paylaşanlarla ilgili sadece üzülüyorum. Allah muhafaza, en yakınlarında böyle bir şey çıkarsa ne diyeceğiz? O kişiyi mi sorgulayacağız?

“Fotoğraf çektirmeden önce GBT mi yaptıracağız?”

-Bu kişinin sizinle fotoğrafı çıktı. Ne diyorsunuz?

Ben dün dayımı ziyarete gittim Samsun’da. Sabahleyin Çakallı’da kahvaltı yaptım. Tanımadığım, bilmediğim onlarca insanla fotoğraf çektirdim. Allah’ınızı severseniz kaçıncı yüzyılda yaşıyoruz? Partiye gitmişim, genel merkeze, genel merkezde benimle fotoğraf çektirmiş. Ben bu işlerin hiçbir karşılığının olduğunu düşünmüyorum. Herkes çektirebilir. Siz çektirmiyor musunuz? Kimle çektirdiğinizi biliyor musunuz? Adam bugün sizinle fotoğraf çektirir, yarın cinnet geçirir, adam öldürür, sorumlusu siz misiniz? Veya adam geçmişte bir iş yapmıştır, GBT (Genişletilmiş Bilgi Taraması) mi alacağız fotoğraf çektirmeden önce?

Biz burnu büyüklük yapmıyoruz. Vatandaşımız geliyor, “Fotoğraf çektirebilir miyiz?” diyor, “Buyurun” diyoruz. “Hayır, çektirmem” desek karşılığı ne olacak? Siyasetçi değil, topluma mal olmuş insanların yüzde 99’u bunu diyemez. “Prensibim değildir, çektirmiyorum” diyeni görmedim. Netice itibariyle insanlar ne istiyor? Para pul istemiyor. Bir tane foroğraf çektirmek istiyorlar, çektiriyoruz.

Çektirdiğimiz fotoğrafa bakmasınlar. Ya da fotoğraf çektirenlere bakmasınlar. Yaptığımız işe baksınlar. Biz ne yapmışız? Cumhuriyet tarihinde uyuşturucu ile ilgili en büyük operasyonların yapıldığı dönemdeyiz. Sadece bu ayın bir haftasında 4600 kişi uyuşturucu satıcılığından alındı. Şu anda 80 bin kişi uyuşturucu satıcılığından cezaevinde. Az bir rakam mı? Tek kişi çıksın desin ki “Türkiye’de uyuşturucu ile mücadeleyi hükümet yerine getirmiyor.” Bir tek kişi çıksın ya!

Daha bu sabah 2 bin litre asetik andhidrit yakaladık. Bir ton eroin yapıyor. Geçen hafta 7.5 ton yakalandı. Bonzaisinden esrarına kadar bütün narkotik birimlerimiz olağanüstü mücadele ortaya koyuyor. Hala birtakım muhalif milletvekillerinin sevindirik şekilde bu meseleyi paylaşması ayıptır. Burada yapılması gereken şudur. Elbette çürük elma çıkar. Çürük elmayı ayıklarız. Çürük elmanın başkalarını çürütmesini durdururuz. Çürük elmaları ayıklamayanları da toplum görür ve yargılar.”

Kürşat Ayvatoğlu’ndan açıklama: AK Parti ve Türkiye’den özür diliyorum

- Advertisment -