Ana SayfaHaberler“Büyük İstanbul depremi” tartışması sürüyor. Yaltırak: “Olacak veya olmayacak demek Marmara Bölgesi...

“Büyük İstanbul depremi” tartışması sürüyor. Yaltırak: “Olacak veya olmayacak demek Marmara Bölgesi için anlamlı değil”

İTÜ Jeoloji Mühendisliği’nden Prof. Cenk Yaltırak, olup olmayacağıyla tartışmaları süren “Büyük İstanbul depremi” meselesiyle ilgili konuştu: “Üzerinde her geçen yıl 20 mm hareketin biriktiği ve en son depremi 1766’da olmuş bir segmentin halen bir kısmında ara ara olan deprem serileri sürmeye devam edecektir. Ta ki ana şok gerçekleşene kadar. Yarın deprem olacak veya artık olmayacak demek Marmara bölgesi gibi onlarca fayla dolu bir yerde anlamlı bir bilgi değildir.”

İTÜ Jeoloji Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Cenk Yaltırak, Marmara Denizi’nde Silivri açıklarında meydana gelen 6.2 büyüklüğündeki depremle ilgili sosyal medya hesabından değerlendirmeler yaptı.

Yaltırak, şunları yazdı:

“Şimdi herkes bir şey söyleyecek. 23 Nisan 2025’te olan depremi anlamak ve anlatmak için baştan başlayalım. 2019 Silivri depremlerinden sonra bir makaleyi yayımladık. Bu makalede açıkça Kumburgaz basenine doğru stresin arttığını ve sistemin güneyinde ana fayın ve hemen onu açılı ikincil bir fayın üzerinde + belirgin bir artış olduğunu hesapladık.

Şimdi birbiri ile iç içe geçmiş fayların olduğu bir alanda özellikle daha önce, şu anda olan Mw 6.1’lik depremin yerini belirledik. Depremlerin harita dağılımı bize Kumburgaz segmenti üzerinde veya yakın çevresinde gerilimde bir değişimin olduğunu, değişim hesapladığımız alanlardaki aktiviteyi gösteriyor.

(Aşağıdaki görselde) Sarı nokta ana depremin yeridir.

Söylenecek şeylerin arasında en önemlisi, sürekli üzerinde her geçen yıl 20 mm hareketin biriktiği ve en son depremi 1766’da olmuş bir segmentin halen bir kısmında ara ara olan deprem serileri sürmeye devam edecektir. Ta ki ana şok gerçekleşene kadar. Farklı görüşlerde olunabilir.

Önemli olan olacak büyük depremlerin sizleri evinizde nasıl etkileyeceğidir. Örneğin AFAD verilerine göre bu depremde Silivri Çekmece arasında en büyük yer ivmesi 0.1-0.2 arası gerçekleşmiştir. Bu ivmelerde bir yıkım yoktur. Bu durumda şimdiye kadar yaptığımız çalışmalarda olası depremlerin tüm fayları bir arada kırma ihtimalinde ulaşılacak büyüklük Mw 7.8’dir.

Daha önce Kaikoura 2016 ve sonra Maraş 2023 depremlerinde gördüğümüz gibi farklı faylar aynı anda kırılarak olağanüstü sonuçlar yaratıyor. Bu nedenle tarih boyunca son 1500 yılda 38 ikiden fazla yerleşimi yıkan 250 civarında insanları korkutan ve paniğe yol açan depremin olduğu bir bölgedeyiz. Bu tür depremler aynı 1935 Marmara Adası, 1963 Çınarcık, 2019 Silivri depremleri gibi depremlerdir. Şimdi beklenen deprem/depremler ise aynı son 1500 yıldaki 38 depremin en sonuncuları 1912 ve 1999 gibi yıkıma sebep olacaktır.

Yarın deprem olacak veya artık olmayacak demek Marmara Bölgesi gibi onlarca fayla dolu bir yerde anlamlı bir bilgi değildir. Yapılması gereken doğayı doğru anlamak doğru bir strateji, depreme bilim ve teknolojinin en son hali ile hazırlanmaktır. Bütün eski evleri yıkalım yeni ev yapalım doğru bir iş değildir. TV’lerde yüzlerce yorum göreceksiniz.

Bu yorumu dahi yapmak için çalışma arkadaşlarımla değerlendirip ne söylenebileceğine karar verdik. Kısaca fayları kovalara benzetirsek bu kovalar dolu Roma atasözü der ki ‘Kovayı taşıran son damla değil içindeki sudur.’

Bizler, zaten kırılma eşiğine gelmiş faylara yarın olacak veya olmayacak sözlerinin getirilmesinin bilimsel bir anlam ifade etmediğini düşünüyoruz.”

- Advertisment -