spot_img
Ana SayfaHaberlerÇevirilerÇEVİRİ | Obama, Woke kültürün kitap yasaklatma girişimlerine karşı kütüphanecilere mektup yazdı

ÇEVİRİ | Obama, Woke kültürün kitap yasaklatma girişimlerine karşı kütüphanecilere mektup yazdı

ABD’de de etkinliğini artıran Woke ya da iptal kültürünün ırkçı, ayrımcı, cinsiyetçi ifadeler içeren romanların toplatılması, kütüphanelerden kaldırılması gibi taleplerine karşı çıkan eski ABD Başkanı Obama, kütüphanecilere mektup yazdı: “Kendi görüşlerimize uymayan görüşlerle ilgilenmek, onları çürütmek, onlardan bir şeyler öğrenmek ya da onları anlamaya çalışmak yerine onları susturma eğilimi daha hâkim gibi görünüyor. Toplumun her kesiminden gençlerin kendilerini kitap sayfalarında temsil edilmiş olarak görmeleri önemli olduğu kadar, hepimizin farklı fikir ve bakış açılarıyla iletişime geçmemiz de önemlidir. İfade özgürlüğü üzerine kurulu bir ulus olan Amerika belirli seslerin ve fikirlerin susturulmasına izin veriyorsa, diğer ülkeler neden bu sesleri korusun ve bildikleri yoldan çıksınlar ki?”

Amerika’daki tüm özverili ve çalışkan kütüphanecilere hitaben:

Bütün demokrasilerde fikirlerin özgürce paylaşılması, vatandaşların bilgilendirilmesini, katılımını ve kendi bakış açılarının önemli olduğunu hissetmelerini sağlayan çok önemli bir parçadır.

Esasında bu o kadar önemlidir ki, Amerika’da, Anayasamızın Birinci Ek Maddesi, özgürlüğün fikirleri paylaşma ve bu fikirlere erişebilme kapasitemizle başladığını belirtir. Hatta, belki de özellikle bu en çok katılmadığımız fikirler için geçerlidir.

Ve çoğu zaman, birileri bütün bu fikirleri bir kitapta yazmaya karar vermiştir.

Kitaplar her zaman dünyayı nasıl deneyimlediğimi şekillendirmiştir. Mark Twain ve Toni Morrison, Walt Whitman ve James Baldwin gibi yazarlar bana ülkemizin özellikleri ve karakteri hakkında oldukça önemli şeyler kazandırdı. Hayatları benimkinden çok farklı olan insanlar hakkında okumak bana kendimi bir başkasının yerine nasıl koyabileceğimi, nasıl empati kurabileceğimi gösterdi. Ve basit de olsa bir şeyler yazma eylemi kendi kimliğimi geliştirmeme yardımcı oldu. Saydıklarımın hepsi bir vatandaş, bir topluluk organizatörü ve sonradan Başkan olarak, benim için, hayati önem taşıyacaktı.

Bugün, benim ve birçok başka insanın hayatını şekillendiren kitaplardan bazıları, belirli fikirlere veya bakış açılarına katılmayan kişilerce eleştiriliyor. Bu “tehlikeli kitapların” genellikle beyaz olmayan kişiler, yerli halklar ve LGBTQ+ topluluğu üyeleri tarafından yazılması veya bu kişileri içermesi elbette tesadüf değil; gerçi muhafazakâr yazarların kitaplarının ya da “tetikleyici” kelimeler veya sahneler içeren kitapların da kaldırılmaya hedef olduğu talihsiz örnekler olmuştur. Her iki durumda da, kendi görüşlerimize uymayan görüşlerle ilgilenmek, onları çürütmek, onlardan bir şeyler öğrenmek ya da onları anlamaya çalışmak yerine onları susturma eğilimi daha hâkim gibi görünüyor.

Böyle bir yaklaşımın son derece yanlış olduğuna ve bu ülkeyi büyük yapan şeylere aykırı olduğuna inanıyorum. Daha önce de belirttiğim gibi, toplumun her kesiminden gençlerin kendilerini kitap sayfalarında temsil edilmiş olarak görmeleri  önemli olduğu kadar, hepimizin farklı fikir ve bakış açılarıyla iletişime geçmemiz de önemlidir.

Dünyanın bizi izlediğini anlamak da oldukça önemli. İfade özgürlüğü üzerine kurulu bir ulus olan Amerika belirli seslerin ve fikirlerin susturulmasına izin veriyorsa, diğer ülkeler neden bu sesleri korusun ve bildikleri yoldan çıksınlar ki? İronik bir biçimde, ülkemizde kitap yasağı çağrısı yapanların korumak istediklerini iddia ettikleri kutsal metinler olan Hıristiyan ve diğer dini metinler, otoriter ülkelerdeki sansür ve kitap yasaklama çabalarının ilk hedefi olmuştur.

Bunu sizden, yani ülkemizin kütüphanecilerinden daha iyi kimse anlayamaz. Gerçek anlamda ön saflarda yer alıyorsunuz. Her gün mümkün olan en geniş bakış açısını, görüş ve fikir yelpazesini herkesin kullanımına sunmak için mücadele veriyorsunuz. Özveriniz ve profesyonel uzmanlığınız, bilgi ve fikirleri özgürce okuyup değerlendirmemize ve bu bilgilerden hangilerine katıldığımıza kendimizin karar vermesine olanak tanımış oluyor.

Bu nedenle, her gün yapmış olduğunuz çalışmalar için hepinize teşekkür etmek istiyorum. Sizin çalışmanız birbirimizi anlamamıza ve ortak insanlığımızı kucaklamamıza yardımcı oluyor.

Bu sadece kitaplarla ilgili de değildir. Siz kütüphaneciler, insanların bir araya gelebileceği, fikirlerini paylaşabileceği, topluluk programlarına katılabileceği ve temel sivil ve eğitim kaynaklarına erişebileceği alanları da sağlamış oluyorsunuz. Birlikte, insanların bu ülkeyi istedikleri hale getirebilecek bilgili ve aktif vatandaşlar olmalarına yardımcı oluyorsunuz.

Ve tüm bunları, ulusumuzun yaşamında oynadığınız hayati ve benzersiz, o Amerikan rolünü anlayamayan ya da anlamak istemeyen insanlar tarafından sık sık saldırıya uğradığınız sert bir siyasi iklimde yapıyorsunuz.

İster bir okul ya da halk kütüphanesinde çalışmaya yeni başlamış olun, ister tüm kariyeriniz boyunca tek bir yerde çalışmış olun, Michelle ve ben okuma özgürlüğüne olan sarsılmaz bağlılığınız için size teşekkür etmek istiyoruz. Ülkenin dört bir yanındaki okuyucuların çok çeşitli kitaplara ve içerdikleri tüm fikirlere erişebilmelerini sağladığınız için hepimiz size büyük bir minnet borçluyuz.

Son olarak, bunu okuyan her vatandaşa, beni dinleyen herkese -hatta dinlemeyeceğini düşündüğünüz bazı kişilere bile- fikirlerin özgürce ve güçlü bir şekilde paylaşılmasının her zaman Amerikan demokrasisinin kalbinde yer aldığını hatırlatarak bana katılacağınızı umut ediyorum. Birlikte bunu gelecek nesiller için de geçerli kılabiliriz.

Şükranlarım ve Saygılarımla, Barack.”

Kaynak: https://twitter.com/BarackObama/status/1680927869021696005?s=20

Çeviri: Hasan Ayer

- Advertisment -