Ana SayfaHaberlerÇevirilerNYT: Yatağında öldürülen Haiti devlet başkanının koruması suikasttan önce Türkiye’den 260’tan fazla...

NYT: Yatağında öldürülen Haiti devlet başkanının koruması suikasttan önce Türkiye’den 260’tan fazla silah getirtti

The New York Times, geçtiğimiz Temmuz ayında yatak odasında suikasta kurban giden Haiti’nin eski başkanı Moise hakkında geniş bir araştırma yürüttü. Varılan sonuçlar şöyle: Başkan’ın koruma müdürü (şimdi tutuklu) Türkiye’den getirdiği silahları çetecilere dağıtarak sözde bir darbe planladı ve bu yolla, kendisine güvenmeyen başkanın güvenini kazandı. Sonra da suikast için gelenlere kapıları açtı!

Haiti Devlet Başkanı Jovenel Moise düşük profilli bir başkan olacağı düşüncesiyle aday gösterildi. Böylece ülkedeki uyuşturucu ve silah kaçakçılığına ses çıkaramayacaktı. Her şey planlanmıştı; özel korumaları dahi uyuşturucu baronlarının seçtiği kişilerdi. Öyle ki eski başkan kendisini telefonda azarlayabiliyordu. Fakat Moise bir süre sonra uyuşturucu baronlarının üzerine gitmeye karar verdi. Listeler oluşturdu ve güzergâhlarını imha emri verdi. Ancak bu emirden bir hafta sonra uykusunda öldürüldü.

***

Haiti Devlet Başkanı Jovenel Moise suikaste uğrayıp hayatını kaybetmeden önce uyuşturucu ve silah kaçakçılığı yapan kişilerin isimlerini uluslararası kamuoyuna duyurmak üzereydi.

Belgeyi hazırlamakla görevli dört üst düzey Haitili danışman ve yetkiliye göre, Temmuz ayında suikasta uğramadan önce dosyalar Amerikan hükümetine teslim edilecekti. Listede, isimleri uyuşturucu ticaretine karışanlar arasında güçlü politikacılar ve iş adamları da vardı.

Başkan, yetkililere -kendisinin göreve gelmesinde yardımcı olmuş isimler dahil- kim olursa olsun görmezden gelinmemesini emretmişti. Bu emir, Moise’ye suikastın nedenini açıklayabilecek anahtarlardan biri.

Silahlı kişiler Jovenel Moise’in evine girip onu yatak odasında öldürdüklerinde, eşi Martine Moise -ki o da vurulmuştu ve yerde kanlar içinde yatıyordu- ölü numarası yaparak suikastçıları izledi. Suikastçıların odada bazı dosyalar aradıklarını, hattâ bulmak için odayı adeta talan ettiklerini söyledi.

Martine Moise, suikasttan sonraki ilk röportajında The New York Times’a silahlı adamların odadan bazı şeyler aldığını fakat ne olduğunu bilemediğini de sözlerine eklemişti.

Temmuz ayında suikasta kurban giden Haiti Devlet Başkanı Jovenel Moise’in eşi Martine Moise de kurşunlanmış fakat ölü taklidi yaparak kurtulmuştu.

Müfettişler cinayet mahalline vardıklarında, Jovenel Moise’in ofis olarak kullandığı evinin arandığını ve kâğıtların dört bir yana saçıldığını gördüler. Soruşturma hakkında bilgi sahibi üst düzey üç Haitili yetkiliye göre, yakalanan tetikçilerden bazıları Başkan Moise’in üzerinde çalıştığı listeyi -şüpheli uyuşturucu kaçakçılarının isimleriyle birlikte- almanın suikastta en büyük öncelik olduğunu da itiraf etti.

Söz konusu belge, Başkan Moise’in narkotik ve silah kaçakçılığından şüphelendiği önde gelen siyasetçi ve iş adamlarıyla girdiği çok daha geniş kapsamlı bir çatışmanın ürünüydü. Yardımcıları, Başkan Moise’in listedeki isimlerin birkaçını yıllardır tanıdığını ve bu isimlerin kendisi aleyhine dönmüş olmalarından ötürü ihanete uğramış gibi hissettiğini söylüyor.

Ölümünden önceki aylarda Başkan Moise, Haiti’nin gümrük departmanını temizlemek, kaçakçılık geçmişi olan bir limanı kamulaştırmak, uyuşturucu kaçakçılarınca kullanılan bir uçak pistinin kullanımına engel olmak için adımlar attı. Ayrıca kara para aklama yolu olarak kullanıldığını düşündüğü yılan balığı ticaretini araştırmak üzere çalışmaya da başlamıştı.

The New York Times, Haiti’nin on eyaletinden sekizine gitti ve suikastler hakkında politikacılar, Moise’in çocukluk arkadaşları, polis memurları ve balıkçılar dahil 70’ten fazla kişiyle röportaj yaptı. Röportajlar ülkede son yedi ayda neler olduğunu anlamaya çalışarak uyuşturucu ticaretiyle ilgili çıkarımlarda bulunmak amacıyla gerçekleştirildi. Röportaj verenler hayatları için endişe ettiklerini söylüyor.

Başkan Moise’in Temmuz ayında öldürüldüğü evi. Ofis olarak da kullandığı eve polisler geldiğinde kâğıtlar dört bir yana saçılmış durumdaydı.

Geçtiğimiz ay istifa etmeden önce ABD’nin Haiti özel elçisi olarak görev yapan Daniel Foote “Suikastta uyuşturucu ve silah kaçakçılığının rolü olduğunu inkâr etmek aptallık olur” dedi; “Haiti’nin siyasetini ve ekonomisini takip eden herkes bunu anlayabilir.”

Başkan Moise’in üzerinde çalıştığı dosyayı hazırlamakla görevli iki Haitili yetkili, listenin merkezinde Kiko lakaplı Charles Saint-Rémy’nin olduğunu söyledi. Haitili bir iş adamı olan Saint-Rémy, uzun zamandır ABD Uyuşturucuyla Mücadele Dairesi’nce (D.E.A) şüphelenilen bir isim olarak takip ediliyordu. Saint-Rémy aynı zamanda, Başkan Moise’i sene başındaki siyasi belirsizlikten kurtaran eski Başkan Michel Martelly’nin de kayınbiraderi.

Michel Martelly başkanlık için başka bir adayı öne sürüp, perde arkasındaki güç olarak kabineyi belirleme ve kamu ihalelerini tayin yetkilerini talep ediyordu. Martelly, Jovenel Moise hükümeti üzerinde son derece etkiliydi. Başkan Moise’in yardımcıları, Martelly ve diğer oligarkların başkanlık yetkilerini tırpanlamaya çalıştığını ve bunun da Moisey’i boğduğunu söyledi.

Amerikalı yetkililer, Bay Moise’in ülkedeki uyuşturucu ticaretini bozma ve güçlü ailelere meydan okuma çabalarını suikastın nedenleri olarak yakından incelediklerini söylüyor. Onlara göre, Saint-Rémy soruşturmanın hemen başında tek şüpheli konumundaydı. Ancak Başkan Moise’in, derin bağlantıları olan bir dizi aileyi ve ekonomik seçkinleri rahatsız ettiği, onların çıkarlarını tırpanladığı fark edilince şüphelilerin sayısının da arttığı ifade ediliyor.

Bu yazı hazırlanırken Michel Martelly ve Saint-Rémy’ye de bazı sorular yöneltildi, ancak ikisi de sorulara cevap vermedi.

Haiti’nin eski başkanı Michel Martelly ve eşi Sophia.

Amerikalı yetkililer Başkan Moise’in öldürülmesine ilişkin soruşturmanın savsaklandığını ve bu suikast çözülmezse ülkedeki ceza almayan suçlular kervanına pek çok ismin ekleneceğinden endişeli. Yetkililer, Moise’in mücadele etmeye çalıştığı suç şebekelerinin soruşturmanın sonuç vermemesinden cesaret alacağından korkuyor.

Uyuşturucu ve silah kaçakçısı olmalarından şüphelenilen bazı isimler uzun süredir Haiti Parlamentosunda. Ülkede, kaçak mal taşıyan küçük özel uçaklar sıklıkla gizli hava pistlerine iniş yapıyor. Polisin zaman zaman yakaladığı bu faaliyetlerle ilgili davalarda bazı parlamenterlerin hâkimlere rüşvet verdiği de biliniyor.

Eğer soruşturma neticelenmezse Haiti, Amerika Birleşik Devletleri’ne giden uyuşturucunun ana rotasını oluşturabilir. ABD’li yetkililer polis ve yargıdaki yolsuzluğun çok derinlere inmesi nedeniyle Amerikan kolluk kuvvetlerinin ülkedeki telefon trafiğini takip edemediğini ve hattâ Haitili mevkidaşlarıyla tam olarak iş birliği yapamadıklarını söylüyor.

Büyük bir transit kaçakçılık koridoru olan Haiti’nin kuzeybatı bölgesi polis komiseri Compére Daniel, “Burada uyuşturucu kaçakçılığına karışan herkesin ekibinde en az bir polis memuru var” diyor: “Polis memurlarının sahada benimle işbirliği yapmasını sağlamak imkânsız. Bazen aramalarıma bile cevap vermiyorlar.”

ABD Uyuşturucuyla Mücadele Dairesi’nin (D.E.A) Haiti’deki operasyonları da incelemeye alındı. Başkan Moise suikastına karıştığından şüphelenilen Haitililerden en az ikisinin D.E.A’da muhbir oldukları tespit edildi.

Kasım ayında Senato Yargı Komitesi D.E.A’yı eleştirmişti. Sebebi ise ofisin, Ağustos ayında Başkan Moise’in güvenlik şefini uyuşturucu ticaretiyle ilişkilendirerek Haiti’deki yolsuzluklara atıfta bulunmasıydı. D.E.A ise bu konuda herhangi bir yorum yapmadı.

Gerçek lider başkan değildi

2014 yılında Michel Martelly tarafından halefi olarak aday gösterildiğinde Moise, kırsaldan gelen ve muz tarlaları işleterek zenginliğe kavuşan birisi olarak ülkede tanınmış biriydi.

Michel Martelly’nin ortakları, Jovenel Moise ile ilk kez bir konferans sırasında tanışmışlar ve onun zekâsından etkilenmişlerdi.

Ancak hikâye doğru değildi. Jovenel Moise gençliğini başkentte geçirmişti. Muz plantasyonunun yönetim kurulu üyeleri Moise’in kamuoyuna böyle sunulmasının bir şanssızlık olduğunu söylüyorlar. Hatta Moise Saint-Rémy’nin yakın bir ortağıydı ki bu da onu bir başka uyuşturucu şüphelisi yapıyordu.

Suikasta uğradığında 53 yaşında olan Jovenel Moise, yıllardır Haiti hükümetlerinin yok saydığı “Kuzeyin Deliği” anlamına gelen Fransızca Trou-du-Nord’da doğmuştu. Yerel sakinlerle yapılan görüşmelere göre Moise’in babası traktör sürerek geçimini sağlıyordu. Ancak sonra işini kaybetti.

Moise’in akrabaları, o yedi yaşındayken annesinin onu ve kardeşlerini alarak taşındıklarını söyledi. Üniversitedeyken Jovenel Moise eşiyle tanıştı ve birlikte ülkenin kuzeybatısındaki Port-de-Paix’e yerleştiler.

2000 yılına gelindiğinde Moise, Evinx Daniel ile tanışmış ve iş ortağı olmuştu. İlerleyen yıllarda uyuşturucu kaçakçılığı yapmakla suçlanacak olan Evinx Daniel, Michel Martelly’nin de samimi dostuydu.

Jovenel Moise, Mariella Yemek Şirketi’nde Evinx Daniel’le birlikte çalıştı. İsmini vermek istemeyen emekli bir komiser bu şirketten kara para aklama merkezi olarak şüphelendiklerini ifade etti.

Moise’in şirkete katılımı aslında biraz muğlak. Eski bir senatör olan Jean Baptiste Bien-Aimé, yaklaşık on yıl önce bu şirketten yetkililerin konuşmak üzere kendi ofisine geldiklerini ve Michel Martelly’nin kayınbiraderi Saint-Rémy isminin o konuşmada sık sık geçtiğini ifade etti.

“Hep birlikteydiler, yedikleri içtikleri ayrı gitmezdi” dedi Jean Baptiste.

Saint-Rémy sorgu esnasında geçmişte uyuşturucu işinde olduğunu itiraf etti ancak artık tüm işlerinin legal ve meşru olduğunu söyledi. Haitili yetkililer ve D.E.A, onun ülkenin en büyük uyuşturucu kaçakçısı olduğunu ancak işlerini perde arkasından sürdürdüğüne inanıyor.

Jovenel Moise’in kuzeni Jacques Jean Kinan ise ilerleyen yıllarda, Moise ve Saint-Rémy ile birlikte yılan balığı endüstrisinde birlikte çalıştıklarını söyledi.

Saint-Rémy başkanın kayınbiraderi olarak muazzam bir prestije sahipti. Başkan Martelly’nin kabinesindeki isimlere göre Saint-Rémy seçim bölgelerindeki adayları belirleme hakkını ve ülkedeki yılan balığı ticaretini tekeline almayı talep ediyordu.

Saint-Rémy’nin talepleri dikkate alınmazsa şiddete başvurabilirdi. Nitekim 2015 yılında kendisinin rızası olmadan bir sözleşme düzenlemesinden ötürü tarım bakanına saldırmıştı. O gün kabinedeki her bakan bu olaya şahit olmuştu.

Saint-Rémy’nin yılan balığı ticaretindeki ağırlığı arttıkça Jovenel Moise geri çekilmeyi sürdürdü ve en sonunda sektörden ayrılarak memleketine, muz çiftliğine döndü.

Jovenel Moise’in oğlu Joverlein Moise, “Babam Martelly ailesinin yılan balığı ticaretini tekeline aldığını ve kendisini git gide köşeye sıkıştırdıklarını söylemişti” dedi.

Joverlein Moise, sağda, babasının cenaze töreninde diğer kardeşleriyle birlikte.

Evinx Daniel 2013 yılında yetkililere teknesindeyken denizde yüzen 23 paket marihuana bulduğunu ve onları evine götüreceğini bildirmişti. Saint-Rémy ve Evinx Daniel marihuanaları alırken D.E.A’yı da haberdar ettiklerini ifade ediyorlar.

Ancak savcı Jean Marie Salomon bunun yerel halka dağıtılacağından ve orada bir uyuşturucu trafiği kurulacağından şüphelendi ve dava açtı. Kısa bir süre sonra Evinx Daniel uyuşturucu kaçakçılığından içeri alındı; Başkan Martelly ise adalet bakanına baskı yaptı ve Saint-Rémy’nin ortağı Daniel derhal serbest bırakıldı.

Savcı Salomon ise bir müddet sonra Başkan Martelly’nin ülkede örnek gösterdiği bir isim olmuştu. Savcı Salomon Evinx Daniel’in lüks otelinde tatil yaparken de görüntülendi.

Evinx Daniel salıverildikten kısa bir süre sonra ortalıktan kayboldu. En son 2014 yılında görülen Daniels’in öldürülmüş olmasından şüpheleniliyor.

Bu kirli ağların görünür olduğu dönemde başkanlık seçimleri yaklaşıyordu ve anayasa Martelly’nin iki kez seçilmesine müsaade etmiyordu. Başkan Martelly derhal yerine geçebilecek bir halef aramaya başladı. Halefi kendisinden güçsüz olmalıydı ki yönlendirmesi kolay olsun; zayıf olmalıydı ki kendisinin milyarlarca doları bulan yolsuzluk dosyalarını halka ifşa edemesin.

Böylece Jovenel Moise, Başkan Martelly tarafından “Muz Adam” olarak kamuoyu önüne çıkarıldı.

Başkan Martelly’in arkadaşı olan senatör Jacques Sauveur Jean, “Başkana köylü oylarını alabilecek, onlara benzeyen, siyah tenli birini aramamız gerektiğini söyledim. Haitililer, Başkan Martelly gibi ülkeyi yöneten ayrıcalıklı açık tenli seçkinlerden bıkmıştı ve kırsal kökenli şivesiyle Jovenel Moise’in iyi bir tercih olacağında karar kıldık.”

Seçim kampanyasında Martelly’nin Jovenel Moise’den daha görünür olması kampanyayı yürüten Esther Antoine’in dikkatinden kaçmadı. Antoine, Jovenel Moise’in imajını cilalamak ve sahnede müzmin kekemeliğinin gazabına uğramasının önüne geçmek için çok çabaladığını belirtiyor.

Hatta bu süreçte first lady’lerin de bir atışması olduğu biliniyor ancak konu kamuoyuna mal olmadan sümen altı ediliyor. Eski first lady bu yazı için kavga dahil sorduğumuz hiçbir sorumuza cevap vermedi.

Yardımcıları ise Jovenel Moise’in eski başkan ve first lady’nin yönetime müdahalelerinden boğulduğunu söyledi.

Jovenel Moise Martelly, ailesi veya Saint-Rémy’nin onayı olmadan kabinesini seçemeyeceğini söylerdi. Bazı tanıklara göre Martelly’ler başkan seçildikten sonra sık sık Moise’i arayıp yasama girişimleri hakkındaki adımlarıyla ilgili telefonda dahi onu azarlıyorlardı.

Moise’in baş danışmanı Gabriel Fortune, “gerçek lider başkan değildi. Martelly onun vaftiz babasıydı. Vaftiz babası derken İtalyan tarzından bahsediyorum: Family First.”

Martine Moise, eşinin Martelly’ler tarafından düşman ilan edinmesinden çekindiğini ve yolsuzluklara göz yumduğunu ifade etti. “Onları besleyeyim, yeter ki beni rahat bıraksınlar. Para kazanıyorlarsa halka elektrik dağıtmama ve yol yapmama da müsaade ederler. Para kazanamazlarsa asla.”

Jovenel Moise’i eleştirenler yolsuzluklardan onun da nasiplendiğini söylüyorlar. İktidara gelmeden önce küçük bir şirket olan Agritrans’ın kısa zamanda büyük bir sermayeye sahip olmasının, Moise ve eşinin de yolsuzluk şebekesine dahil olmasıyla ilgili olduğunu ifade ediyorlar.

Beni öldürecekler

Başkanlık seçimi sonrasında yetkililer, Jovenel Moise’in seçim kampanyasında tüm sorumluluğu üstlenen Michel Martelly’nin başkanın kişisel güvenliğini de üzerine aldığını fark ettiler.

Michel Martelly, başkanlık sarayının korumasını bizzat seçmişti: Dimitri Hérard.

Hérard eski bir uyuşturucu kaçakçısıydı. 2015 yılında Panama bandıralı bir kargo gemisinde 1100 kg kokain olduğu ihbarı üzerine ekipler limana giderlerken Dimitri Hérard kendisine bağlı sivil polislerle limana herkesten önce varıp uyuşturucuyu araçlarına yükletmişti. Hadise kamuoyunda duyulduğunda ise göstermelik bir dava açıldı ve Hérard, Michel Martelly’nin organize ettiği bir mahkeme tarafından beraat ettirildi.

Jovenel Moise’in danışmanları başkanın Dimitri Hérard’a güvenmediğini söylediler. Hatta bir seferinde Hérard’ın cumhurbaşkanı hakkında Saint-Rémy için casusluk yaparken yakalandığı da biliniyordu. Hérard cumhurbaşkanlığı kabinesinde konuşulanları olduğu gibi Saint-Rémy’e aktarıyordu.

Suikastın şüphelisi olarak tutuklu bulunan Dimitri Hérard’a yorum yapması için ise ulaşılamadı.

Başkan Moise’in ekibindeki bir güvenlik yetkilisi olan Fortuné ise Ocak ayında Dimitri Hérard’ın Türkiye’den M4 karabinalar ve tabancalar dahil 260’tan fazla silah sipariş ettiğini söyledi. Silahlar Türkiye’den geldiğinde Fortuné, silahların kendilerine verilmediğini ve çetelere ve işletmelere dağıtıldığını söyledi.

Durumu derhal Başkan Moise’e bildiren Fortuné “Başkan şaşırmadı ama korktu” dedi.

Bu andan itibaren Jovenel Moise’in koruma ekibiyle zaten gergin olan ilişkisi iyice kopma noktasına geldi. Fakat şubat ayında Dimitri Hérard’ın, Jovenel Moise’e karşı bir darbe girişimini engellediğini duyurmasıyla rüzgâr tersine döndü. Güvensizlik bulutları dağıldı ama suikastın ardından danışmanlar bunun Hérard tarafından kurgulanmış bir tiyatro oyunu olduğunu fark ettiler.

Darbe korkusunu savuşturduktan sonra Jovenel Moise karşı saldırıya geçti ve ölmeden önce Times ile yaptığı son röportajında da belirttiği üzere Haiti’nin oligarklarını ve siyasi seçkinlerini kendisini öldürmeye çalışmakla suçladı.

Haitili yetkililer Jovenel Moise’in perde arkasından düşmanlarını alt etmek için harekete geçtiğini söylüyorlar. Bunun için Jovenel Moise en güvendiği yardımcılarını toplayarak uyuşturucu ve silah kaçakçılığı listesi oluşturmaya başladı. Listede Saint-Rémy dahil Haiti’deki narkotik ve silah kaçakçılığıyla ilişkili tüm isimler yer alıyordu.

Şubat ayı sonlarında Jovenel Moise’e sadakatiyle bilinen Port-du-Paix Bedediye Başkanı Josua Alusma, Başkan Moise’in emriyle Saint-Rémy’nin sahibi olduğu yılan balığı sektörüne bir baskın düzenledi. Resmi verilere göre yılan balıkları Çin’e gidiyordu ancak ortada bir karar para aklama düzeni vardı.

Jovenel Moise bu sektörün düzenlenmesi ve vergilendirilmesi gerektiğini kamuoyu önünde ifade etti. Açıklamasında Saint-Rémy’nin takma adını kullanarak “Kiko gibi insanlar şehre girip çıkıyor” dedi. Bu yıl polisin yaptığı bir baskında ele geçirilen yasadışı silahları kastederek “Ama burada onların çöplerini temizleyen bizleriz” diye ekledi.

Port-de-Paix Belediye Başkanı Josua Alusma son zamanlarda tehdit edildiğini ima edercesine “Bu işi sevmiyorum. Gece olunca ne olacağını bilemiyorsunuz, güvenliğiniz yok” diyordu.

İki üst düzey Haitili yetkili aynı ay içinde Jovenel Moise’in, Michel Martelly ve müttefiklerinin sahip olduğu ve yıllarca silah sevkiyatı yaptıkları limanı kamulaştırmayı da gündemine aldığını belirttiler.

Jovenel Moise’e gayri resmi bir yardımcı olarak hizmet eden ve isminin zikredilmesini istemeyen bir politikacı ise “Başkan bana uygulamak istediği gerçek bir gündemi olduğunu söyledi ama yapamadı. Çünkü ‘beni öldürecekler’ diyordu. Limanın kamulaştırılması da bu planın bir parçasıydı.”

Başkan Moise ayrıca birkaç yardımcısına, iki üst düzey güvenlik görevlisine ve gümrük departmanından bir yetkiliye Saint-Rémy’nin gönderilerini denetlemeye ve mallarından vergi almaya başlamaları için baskıda bulundu. Bu kişiler Moise’e hatırı sayılı bir direnç göstermişlerdi. Uzmanlar ülkedeki gümrük yolsuzluklarının yıllık 500 milyon doları aştığını tahmin ediyor.

Ardından Mayıs ayında Michel Martelly ve Saint-Rémy’nin yakın ahbabı olan Woodley Ethéart Dominik Cumhuriyeti’nde tutuklandı. Ethéart, Martelly ve Saint-Rémy’e en yakın isimlerin başında geliyordu.

Tutuklama haberinden kısa bir süre sonra Michel Martelly’nin Dominik’te verdiği bir partide sosyal medyaya düşen fotoğraflarda Ethéart’ın da partide olduğu fark edildi. Ertesi gün Dominikli yetkililer Woodley Ethéart’ı tutuklayarak bu kez Haiti’ye iade ettiler.

O gün yardımcıları Başkan Moise’in kendinden geçmiş olduğunu söylediler.

Başkanın telefonu Michel Martelly ve Saint-Rémy’den gelen aramalarla hep meşguldü. Fakat Moise bu telefonlara çıkmayı reddetti.

Moise’in oğlu Joverlein;  “Michel Martelly, Saint-Rémy ve Woodley Ethéart üçlüsü ‘Sonson La Familia’ olarak bilinirlerdi, birbirlerine çok yakınlardı. Martelly bu tutuklamayı kendilerine yapılmış bir saygısızlık olarak görmüş ve babamı ailesine ihanet eden birisi olarak  değerlendirmiş olabilir” dedi.

Haiti’nin kuzeyindeki uyuşturucu kaçakçılığı yolları da bu süreçte baskı altına girmiş oldu. 1990’larda Kolombiya’dan gelen küçük uçaklar Port-au-Prince’in eteklerindeki toprak pistlere inerdi. Ancak nüfus genişledikçe bu pistlerin çevresinde gecekondular görülmeye başladı ve varoşlar yasadışı kargoyu fark ederek onlara baskın yapmaya başladılar.

Bu yüzden kaçakçılar uçak pistlerini kuzeye, geniş ve izole olan bir bölgeye, Savane Diane’ye taşıdı. O günden bu yana uyuşturucu ticareti genişledi ve patladı. Uçaklar artık yalnızca Kolombiya’dan gelmiyor, Venezuela’dan da geliyor. Nicolas Maduro’nun ailesinden isimler bu bölgedeki uyuşturucu trafiğinde büyük oyuncular haline geldiler. Hatta Honduras’un eski cumhurbaşkanının oğlu, D.E.A tarafından Haiti’de tutuklandı.

Pistin varlığından haberdar olan Jovenel Moise, bu bölgeyi bir tarım-sanayi bölgesi olarak ilan etti ve projeyi hızla başlattı.

Yerel halkın oldukça fakir olduğu bölgeye giren Times, bölgedeki gölün balıklarla dolu olmasına rağmen yerel halkın balıkları yemediklerini fark etti. Nedeni sorulduğunda çiftçiler, “uyuşturucu sevkiyatındaki çatışmalarda ölenler hep bu göle atılır” dedi.

The New York Times muhabirleri uçak pistine gittiğinde elinde pala olan bir çiftçi onlara doğru yaklaşarak ilaç teslimatını görmezden gelebileceğini ancak kendisine biraz para bırakılmasını teklif etti.

Muhabirler pürüzlü bir toprak pistle karşılaştılar. Pistten birkaç metre uzakta, sakinlerin dediğine göre yaz başında düşen küçük bir uçağın gövdesi yatıyordu. Yakınlarda başka bir uçağın kömürleşmiş enkazı görünüyordu.

Yerel sakinler genellikle uçakların yükünü boşaltırken baskın yapmaya gelen polislerin çamurlu yollarda araçlarıyla mahsur kaldıklarını ve traktör sürücülerinin onları birkaç dolar karşılığında çamurdan kurtardıklarını ifade ettiler. Ayrıca bir uçak gelmeden önce çiftçiler uçak pistinin etrafındaki çimleri kestiklerini ve pilotların gece nereye ineceklerini bilmeleri için boş teneke kutularda ateş yaktıklarını da eklediler.

Haitili güvenlik güçleri Mayıs ve Haziran aylarında Savane Diane’deki ve Haiti’nin kuzeyindeki bir başka pistin yüklü  miktardaki uyuşturucu trafiğine ev sahipliği yaptığını söylüyorlar. Başkan Moise’in bölgeyi tarım-sanayi bölgesi ilan etmesinin ardından trafiğin hızlandığı belirtiliyor. Ancak Jovenel Moise’in bunun üzerine öfkeli bir şekilde danışmanlarına emir verdiği biliniyor: “Pistleri yok edin!”

Bölgedeki sakinler başkanın bu emrinden haberdar olduklarını ancak yerel yetkililerin bunu yapmayı reddettiğini söylediler.

Pistleri yok etme emrinden bir hafta sonra tetikçiler evini bastığında Jovenel Moise karısı ve iki çocuğuyla birlikte evdeydi. Dimitri Hérard’ın güçleri suikastçıların başkanlık yerleşkesine girmelerine izin vermişti. İlk ifadesinde Hérard, silahlı adamların kendilerini D.E.A olarak tanıttıklarını ve bu yüzden müdahale etmediklerini söyledi.

Suikastçılar ile Jovenel Moise’in korumaları birbirlerine tek bir el bile ateş etmedi. Moise’in eşi Times’a verdiği demeçte “Silahlı adamlar konutu basarken Jovenel Moise, Dimitri Hérard’ı ve başka bir güvenlik yetkilisini yardıma çağırdı. Ancak yardım gelmedi.”

Suikastı yöneten adamlardan biri olan Joseph Felix Badio, suikasttan hemen önceki gece ülkenin yeni başbakanı Ariel Henry’yi defalarca aramış olan bir muhbir. Michel Martelly’in yakın bir müttefiki olan Ariel Henry, cinayetle ilgisi olduğu iddialarını reddetti.

Joseph Felix Badio ise tutuksuz yargılanıyor. Soruşturmaya dahil olan bir güvenlik görevlisi onu, suikasttan sonraki haftalarda kurşun geçirmez hükümet araçlarında gördüğünü belirtti.

Ariel Henry, Jovenel Moise’in eski müttefiklerinin hükümetini böylece ele geçirmiş oldu. Geçen ay Berto Dorcé’yi yeni adalet bakanı olarak atadı. Eski bir Haitili emniyet yetkilisi Adalet Bakanı Berto Dorcé’nin uyuşturucu kaçakçılığı suçundan aylarca hapiste kaldığını söyledi. Ariel Henry’nin de soruşturmaya bakan yargıçlardan birine 1100 kilo uyuşturucuyu rüşvet olarak verdiği söyleniyor.

Yeni adalet bakanı bu yazı için sorular bir dizi soruyu cevapsız bıraktı. Ortakları, Michel Martelly’nin yaşadığı Miami’de bir sonraki seçimler için başkanlığı düşlediğini söylüyor.

Haiti’de ulusal seçimler gelecek yıl yapılacak. Martelly’nin seçilmesine kesin gözüyle bakılıyor.

Çeviren: Enes Özkan

Makalenin orijinali:  https://www.nytimes.com/2021/12/12/world/americas/jovenel-moise-haiti-president-drug-traffickers.html

- Advertisment -