Ana SayfaHaberler“CHP’lilerin belediyelerde iş bulabilmek için İYİ Parti’nin kapılarına gitmek zorunda bırakılmasına son...

“CHP’lilerin belediyelerde iş bulabilmek için İYİ Parti’nin kapılarına gitmek zorunda bırakılmasına son vereceğiz”

İmamoğlu’nun başını çektiği “değişim”cilere karşı CHP Genel Merkezi’nin desteklediği CHP İstanbul İl Başkan adayı olan Cemal Canpolat: “CHP’lilerin belediyelerde iş bulabilmek için İYİ Parti’nin kapılarına gitmek zorunda bırakılmasına son vereceğiz. (…) Genel Başkanımız sayın Kemal Kılıçdaroğlu’nun 3-4 televizyon eliyle itibarsızlaştırılmaya çalışılmasına izin vermeyeceğiz. Sayın genel başkanımıza sahip çıkacağız, yenilenmeyi sayın genel başkanımız ile yapacağız.”

CHP İstanbul İl Başkan adayı Cemal Canpolat, il binasında resmi adaylık açıklamasını yaptı.

CHP Genel Merkezi’nin desteklediği Canpolat, 8 Ekim’de yapılacak CHP İstanbul İl Kongresi’nde İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun başını çektiği “değişim”cilerin adayı CHP Bahçelievler İlçe Başkanı Özgür Çelik’e karşı yarışacak. Canpolat’ın açıklaması sırasında Oğuz Kaan Salıcı, Eren Erdem, Selçuk Sarıyar ve Zeynel Emre de yanındaydı.

Canpolat’ın açıklamalarından öne çıkanlar şöyle:

“CHP’lilerin belediyelerde iş bulabilmek için İYİ Parti’nin kapılarına gitmek zorunda bırakılmasına son vereceğiz. İlçe başkanlarımızı sahipsiz bırakmayacak ve örgütümüze sahip çıkacağız.

“Genel Başkanımız sayın Kemal Kılıçdaroğlu’nun 3-4 televizyon eliyle itibarsızlaştırılmaya çalışılmasına izin vermeyeceğiz. Sayın genel başkanımıza sahip çıkacağız, yenilenmeyi sayın genel başkanımız ile yapacağız.”

“AKP-MHP bloğundan ‘kaçan oylar’ henüz CHP ile buluşmuyor, en azından araştırma sonuçlarına yansımıyor. ‘Yönetenlerin eskisi gibi yönetemediği, yönetilenlerin de eskisi gibi yönetilmek istemediği’ kesin olsa da, partimiz CHP milyonlara ‘ekonomik sorunları da, siyasi sorunları da biz çözeriz’ kararlığını yansıtmalı, vatandaşlarımıza yarınları için hayal kurdurmalıdır. Eğer CHP bugün bunu yapamıyorsa; bunun en önemli nedeni ‘dışarıdan’ değil ‘parti içindeki dar kadrocu’ anlayıştandır.

“Düne göre değil bugünkü koşullara uygun, eşitliği savunan kamucu, millileştirmeci, toplumcu sol ideolojik bakış daha da önemli bir hal alması gerekirken, bilerek ve isteyerek önemsizleştiriliyor, ‘eşitlik, kardeşlik, özgürlük’ ekseninden ideolojik bakmak ve düşünsel açılımı savunmak “eski dönem ideolojisi” gibi sunularak itibarsızlaştırılıyor. Bu yaklaşım partimiz CHP’ye de doğrudan yansıdığı için, parti yöneticileri ve üyeleri düşünsel yan yana gelişlere değil, daha çok kişilerin öne çıktığı ‘parti içi ittifaklara’ odaklanıyor.

“Parti yönetimi ısrarla kendisi olmaktan kaçıyor, kendi yazılı belgelerine yansıyan sol, sosyal demokrat söylemlerden uzaklaşıyor. Umut verici olamadığı gibi, beklentilere cevap veremiyor, partiyi de ‘iktidara yürüyen’ bir çekim merkezi yapamıyor.

“Parti kadroları ideolojilerden uzaklaşıp apolitikleşince CHP Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu’nun kurultaya İkinci Yüzyıla Çağrı Beyannamesi başlığıyla sunduğu ve delegelerin oybirliği ile kabul edilen çağrı metninin karşılık bulması ve tartışılması bir yana okunmadığı çıplak gözle bile görülüyor. Oysa İkinci Yüzyıla Çağrı Beyannamesi de, diğer metinler de iktidara yürüyen bir partinin öncelikli olarak tartışması, sonra içselleştirerek milyonlarla buluşturması gereken metinlerdir.

“CHP, ideolojik-politik üstünlüğünü bile görmüyor. Siyaset yapma tarzını savunma eksenine kuruyor, Cumhuriyetin bütün değerlerinden ve kuruluş felsefesinden kopan, devleti tek adam devletine dönüştüren zihniyete karşı açık bir mücadele vermekten imtina ediyor. Böyle bir bakışı terk etmeden, korkularımızın gölgesinden çıkmadan, ‘şunu yaparsak böyle anlarlar, bunu söylersek bize şöyle derler’ anlayışını terk etmeden, inandırıcı, güven verici ve sahici olamayız, iktidar yürüyüşü için gerekli ruhu ve heyecanı yakalayamayız.”

- Advertisment -