Devrimci Anarşist Federasyonu’nda (DAF) yaşanan ekonomik sömürü, fiziksel şiddet, taciz gibi suçlamalar hakkında ifşa metni yayımlayan “DAF’tan ayrılan bireyler,” İnsan Hakları Derneği İstanbul Şubesi’nde derneğin eş genel başkanı Eren Keskin ile birlikte basın toplantısı düzenledi.
Eren Keskin, DAF lideri Serkan Bayrak ve eşi Çiğdem Bayrak’ın bir sömürü düzeni kurduğunu belirterek, başlayacak hukuki sürecin bu iki kişi üzerinden ilerleyeceğini açıkladı. Keskin, “Burada bir örgüt yok sömürü düzeni var. Gencecik çocuklar kandırılmış, bir sömürü düzenine alınmışlar. Hem ekonomik sömürü hem fiziksel şiddet. İki kişi tarafından kurulan bir sömürü düzeninde payanda olarak kullanılmışlar” dedi.
DAF’tan ayrılan gençler için koruma kararı alındığını duyuran Keskin, Serkan Bayrak’ın ayrılan gençlere yaklaşma yasağı olduğunu söyledi. Keskin, önümüzdeki günlerde Bayrak çiftiyle ilgili suç duyurusunda bulunacaklarını belirterek halen yanlarında olan gençlere de ayrılma çağrısı yaptı.
“Bizimle iletişime geçenler sayesinde daha güçlü olduğumuzu hissediyoruz”
Keskin’den sonra DAF’tan ayrılan bireyler adına Mine Yılmazoğlu tarafından okunan açıklamada, “Yıllardan beri içimizde tuttuğumuz, kendi başımıza mücadele ettiğimiz yaralarımız; bizim bugün bu ifşaları yapmamıza olanak sağladı. Aslında çok uzun zaman önce temelleri atılan bu eylemi son 2 haftalık süreçte ortaya çıkarttık. Herkesin acıları, yaraları olduğunu gördük. Aldığımız mesajlar ve bizimle iletişime geçen insanlar sayesinde daha da güçlü olduğumuzu hissediyoruz” denildi.
İfşaların devam etmesi ve dayanışmanın büyümesinin ardından Serkan Bayrak’ın DAF’tan atıldığının açıklandığını hatırlatan Yılmazoğlu, “yapılan açıklamaların çocuk kandırmadan başka bir mantığı olduğuna inanmıyoruz. Fakat bilsinler ki, o çocuklar artık büyüdü” dedi.
Dün yapılan açıklamayla Devrimci Anarşist Federasyonu’nun kendisini feshettiğini duyurduğunu hatırlatan Yılmazoğlu, fesihle ilgili federasyonun bileşeni yapıların açıklama yapmamasını “bezirgân saltanatının başka bir isim ve sıfatla devam edeceğinin beyanı” olarak yorumladı.
“Devrimci demokrat kurumların desteğini göremedik”
Yılmazoğlu açıklamanın sonunda hukuki yollardan mücadeleye devam edeceklerini vurgulayarak, şu soruları sordu:
“Serkan Bayrak nerede? 26A’nın kasasıyla tatile mi gönderildi?”
“DAF’a bağlı yapılanmalar da kendini feshedecek mi? Yoksa her bir yapı kendi yeni Serkan’ını mı seçecek?”
“En az Serkan Bayrak kadar insanlara zulmetmiş olan Çiğdem Bayrak ihraç edilecek mi? Yoksa Çiğdem, mağdur rolüne devam mı edecek?”
“DAF’ın yayınlamış olduğu metinlerde bahsi geçen yaptırımlar nedir? Bu yaptırımları kim belirlemektedir?”
“Ruhsatı Serkan Bayrak’a ait olan Kadıköy 26A kafe, Bayrak ailesinin cebini doldurmaya devam mı edecek? Yoksa Bayrak ailesi ve onların ayrıcalıklı yoldaşları arasında pay mı edilecek?”
“Son olarak; yaşamları, umutları, inançları çalınan bizlere bunun bedelini kim ödeyecek?”
DAF’tan ayrılanların son cümleleri “Bugün burada bizimle dayanışma gösteren her bir bireyi, her bir yapıyı selamlıyor, mücadelemizin devam edeceğini bildiriyoruz” oldu. Açıklama sonrası gelen bir soruya da şu cevabı verdiler:
“Devrimci demokrat kurumların desteğini neredeyse hiç göremedik. Çok cılız sesler çıktı. Bu konuyla ilgili eleştirimizi de buradan duyurmak istiyoruz.”