Dün (2 Ağustos) “döviz stokçuluğu tehlikesi”ne manşetten dikkat çeken Yeni Şafak, bugün de “İhracat ve turizmden gelen dövizi stokladılar” manşetiyle çıktı.
Haberde şu ifadeler yer aldı:
“Bankalardan çektikleri ucuz krediyle dolar satın alıp stoklayanlar Türkiye’nin 2022’deki ihracat ve turizm başarısını baltaladı. İhracat ve turizm gelirlerinin yanı sıra Kur Korumalı Mevduat hesabıyla milyarlarca doların TL’ye dönmesi kuru aşağıya çekecekti. Ancak dolar stokçuları dövizdeki çözülmeyi engelleyip piyasayı bozdu.”
Kur Korumalı Mevduat’ın (KKM) kurların yükselişini bir miktar frenlediği vurgulanan haberde, ihracat ve turizm gelirleriyle ilgili olarak şöyle dendi:
“Bütün dünyada yükselen dolara karşı TL’yi koruyan bir diğer gelişme ise ihracat ve turizm gelirleri oldu. Geçen yılı 225 milyar dolar ihracatla kapatan Türkiye, bu yılın ilk altı ayında 125,8 milyar dolarlık ihracat yaptı.
“Turizmde de buna benzer parlak bir tablo var. Bu yılın ilk altı ayında Türkiye’ye gelen 19 milyon turist 14,2 milyar dolarlık döviz bıraktı. Sadece bu iki kalem sayesinde Türkiye’nin altı ayda 146,8 milyar dolarlık bir döviz kazancı oldu.
“TL’nin dolar karşısında değer kazanması lazımdı”
“Yasal düzenlemelerin yanı sıra ihracattan ve turizmden gelen döviz de devreye girdiği halde, dolar kuru düşmek yerine yükselmeye devam etti.
“Kur Korumalı Mevduat ve bankada doları olana TL cinsinden kredi kullandırmama düzenlemesi ile rekor kıran turizm ve ihracat gelirlerinin etkisiyle TL’nin dolar karşısında değer kaybetmek bir yana değer kazanması lazımdı. Ancak yılbaşında 13,3 lira olan dolar 17,95 liraya yükseldi. Avro ise 15,08 liradan 18,35 liraya çıktı.”
Sabah yazarı: “Acaba en çok bağıranlar, dövizi en çok stoklayanlar mı?”
Sabah yazarı Dilek Güngör de bugün geçen hafta İstanbul Sanayi Odası Başkanı Erdal Bahçivan ile “döviz stokçuluğu” tartışması yapan Merkez Bankası Başkanı Şahap Kavcıoğlu’na destek veren bir yazı yazdı.
Kavcıoğlu’nun “döviz istiflemeye” izin verilmeyeceğini İSO üyelerinin “yüzlerine bakarak” söylemesinden memnuniyetini belirten Güngör yazısını şöyle bitirdi:
“Şimdi Merkez Bankası kurallar koydu. Eximbank’ta reeskont kredisini kullanmak isteyenlere diyor ki, ‘ucuz kaynaktan yararlanmak istiyorsan, önce dövizini bozdur, bir ay da vereceğim parayla döviz alma.’
“Üstelik ucuz kaynağın tamamını ‘büyükbaşlar’a (!) vermek yerine üretim yapan imalatçı küçük işletmelere daha fazla akıtıyor.
O tayfanın tüm derdi de, tasası da bu…
“Alışmışlar devletten para alıp, götürüp dövize-altına-eve-arabaya yatırmaya… Biri bunu yüzlerine vurduğunda kakofoni yaparak üste çıkmaya çalışıyorlar. Valla niye yalan söyleyeyim? Aklımda iki gündür şu soru var; ‘Acaba en çok bağıranlar, dövizi en çok stoklayanlar mı?’”