Ana SayfaHaberlerDünya150 yazar, öğretim üyesi ve aktivist ‘karalama kültürü’nü kınadı

150 yazar, öğretim üyesi ve aktivist ‘karalama kültürü’nü kınadı

Karalama veya aşağılama kültürü (cancel culture), yanlış yaptığı düşünülen bireylerin sosyal medyada aşağılanmasına verilen ad. İmzacılar, “karalama kültürü”nün özgür düşünce önünde ciddi bir engel oluşturmaya başladığını düşünüyorlar.

Aralarında Harry Potter romanlarının yazarı J. K. Rowling’in, Salman Rüşdü’nün ve Margaret Atwood’un da bulunduğu imzacıların açık mektubu Harper’s Magazine dergisinde yayımlandı. Irk adaleti konusunda son zamanlarda yaşanan hesaplaşmayı gerekli gördüklerini ve onayladıklarını; ancak bu hesaplaşmanın açık tartışma ortamının boğulmasını içeren boyutlara ulaştığını belirten imzacılar, “aleni aşağılama ve dışlama modası”nı mahkûm ediyor.

Noam Chomsky

Karalama veya aşağılama kültürü (cancelculture), yanlış yaptığı düşünülen bireylerin sosyal medyada aşağılanmasına verilen ad. Mektupta, “Liberal bir toplumun can damarı olan özgür bilgi ve görüş alışverişi, her geçen gün biraz daha kısıtlanıyor” denmekte. Noam Chomsky’nin, tanınmış feminist Gloria Steinem’ın, ünlü Rus satranç büyük ustası Garry Kasparov’un, yazar Malcolm Gladwellve Martin Amis’in de imzaladığı mektupta şu ifadeler de yer alıyor: “Çok farklı yönlerden sağlıklı ve hattâ acı karşı çıkışların gelmesinin değerine inanıyoruz. Fakat şimdilerde, düşünce ve ifade sınırlarının aşıldığı algısına tepki olarak hızlı ve sert cezalandırma çağrıları fazlasıyla olağan hale geldi.”

Salman Rüşdü

“Paniklemiş bir şekilde hasar kontrolü” sağlamaya çalışan kurumsal yöneticilerin, aşağılama kültürünün kendine hedef seçtiği kişilere verdiği “orantısız ceza”ları da kınayan mektup şöyle devam ediyor:

“Editörler, tartışmaya açık yazılar yayımladıkları için işten çıkarılıyor; kitaplar sahih olmadıkları iddiasıyla piyasadan çekiliyor; gazetecilerin belli konularda yazması engelleniyor; sınıfta edebî eserlerden alıntı yapan profesörler hakkında soruşturma açılıyor; bir araştırmacı, hakem değerlendirmesinden geçmiş bir akademik çalışmayı paylaştığı için işten çıkarılıyor; bazen de, sadece beceriksizce davranan kurum yöneticileri görevden alınıyor.”

Aşağılama kültürünün sanat ve medya dünyalarına korku saldığını belirten mektupta şunlar da yer alıyor:

“Görüş birliğinden ayrı düşmeleri ya da hattâ görüş birliğinde olduklarını ifade ederken yeterli coşkuyu göstermemeleri halinde geçim kaynaklarını kaybedeceğinden korkan yazar, sanatçı ve gazetecilerin riskten kaçınma eğiliminin giderek artması sonucu, şimdiden bir bedel ödüyoruz. Ağır meslekî sonuçları olmaksızın iyi niyetli anlaşmazlıklar yaşanmasına olanak tanımayı sürdürmeliyiz.”

İmzacılar arasında yer alan Rowling, yakın geçmişte trans bireyler tarafından incitici bulunan ifadeleri nedeniyle sosyal medyada saldırıya uğramıştı. David Brooks ve Bari Weissise, Cumhuriyetçi Senatör Tom Cotton’ın bir yazısını yayımlamasının ardından kopan gürültüde sayfa editörü işten atılan New York Times’a makaleleriyle katkıda bulunanlar arasında.

Vox adlı liberal haber analizi web sitesi kurucularından Matthew Yglesias, mektubu imzaladığı için, bir trans kadının tepkisiyle karşılaştı; Emily Van Der Werff, Twitter mesajında, yayının editörlerine Yglesias’ın imzasının kendisini Vox’ta daha az güvende hissetmesine yol açtığını söyleyen bir mektup yazdığını söyledi. Van Der Werff Yglesias’ın işten atılmasını ya da özür dilemesini istemediğini, çünkü bunun tek sonucunun onun kendisini mağdur görmesi olacağını öne sürdü.

Amerikalı yazar ve trans aktivist Jennifer Finney Boylan ise, mektubun yayımlanmasından birkaç saat sonra, mektubu, imzacılar arasında kimlerin olduğunu bilmeden, internet aşağılamasına karşı muğlak ama iyi niyetli bir mesajı desteklediğini düşünerek imzalamış olduğunu ve çok üzgün olduğunu dile getiren bir tweet atıp imzasını geri çekti.

- Advertisment -