ABD Dışişleri Bakanlığı Sözcü Yardımcısı Mark Toner, günlük basın toplantısında, Cenevre'de 29 Ocak'ta başlayacak Suriye toplantılarına ilişkin konuştu. Bu toplantıların tarihi bir fırsat olduğunu söyleyen Sözcü şu ifadeleri kullandı:
"Muhalif grupların önünde Cenevre'ye giderek ateşkes, insani yardımların erişimi ve diğer güven arttırıcı önlemleri önermek için tarihi bir fırsat var. Toplantıya ön koşulsuz olarak katılmalılar."
"PYD'nin olmaması BM'nin tercihi"
Toner, PYD'nin davet edilmemesine ilişkin soruya şu yanıtı verdi:
“Kimin katılıp kimin katılmayacağı yönünde görüş ayrılıkları olduğunu biliyoruz. Ayrıca kimlerin katılacağı BM Suriye Özel Temsilcisi Staffan de Mistura'nın tercihi. Biz de Suriyeli muhaliflerin nasıl seçileceği yönündeki işlemleri destekliyoruz. Cenevre'deki toplantılara katılacak muhalif grupların listesi henüz açıklamadı. Ancak bizim anladığımız kadarıyla PYD bu hafta yapılacak toplantıda olmayacak."
"Suriye, Türkiye’yi direkt tehdit ediyor"
Toner, Türkiye'nin Uluslararası Suriye Destek Grubu (İSSG) üyesi olduğunu ve bu süreçte önemli bir rolü bulunduğunu belirterek, “Haklı olarak bazı şüpheleri var. Suriye'de barış ve düzenin sağlanması onları direkt tehdit ediyor ve onlar için varoluşsal bir sorun" diye konuştu.
"Türkiye'nin IŞİD'i desteklediğini gösteren herhangi bir belge yok"
Toner, İsrail Savunma Bakanı'nın Türkiye'nin İŞİD'den petrol alarak bu örgüte finansman sağladığı iddiasına karşı da Ankara'nın yanında tavır aldı. Toner, İsrail Savunma Bakanı Moshe Ya'alon'un Atina ziyareti sırasında ortaya attığı “Türkiye uzun süre İŞİD'i gayri resmi yollardan petrol alımı yoluyla finanse etti" sözlerine katılmadıklarını söyledi. Toner, “Buna ilişkin herhangi bir belirti yada belge yok. Böyle bir ticaretin Türkiye açısından ekonomik bir mantığı yok" dedi. Türkiye ile Suriye sınırında kaçakçılık olaylarının yüzyılı aşkın bir süredir sürdüğünün bir gerçek olduğunu vurgulayan Toner, Türk yetkililerin kaçakçılığa ortak olduklarına inanmadıklarını, Türkiye ile İŞİD'i aynı kefede tutmanın yanlış olacağını vurguladı.
"Gazetecilere uygulanan hapis cezalarından rahatsızlık duyuyoruz"
Toner, bir soru üzerine Cumhuriyet Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Can Dündar ile Ankara Temsilcisi Erdem Gül'ün, müebbet hapis cezasına çarptırılmak istenmesinden ABD'nin rahatsızlık duyduğunu söyledi. Konudan haberdar olduklarını belirten Toner, “Açıkçası, duyduğumuz haberlerden çok rahatsız olduk. Yargılanmadan tutuklanmaları, ardından müebbet hapsi istenmesi, Türkiye'de düşünce özgürlüğü, demokrasi ve yargı bağımsızlığı konularında ciddi kaygılar ortaya çıkarıyor. Türk yetkilileri, tüm bireylerin ve medya ile sınırlı kalmadan tüm kurumların eleştiri, farklı seslilik haklarına, Türk anayasasında da güvence altına alınmış olduğu gibi, saygı duymaya ve güvence altına almaya çağırıyoruz" diye konuştu.
Kaynak: DHA