Ana SayfaHaberlerDünyaÇin’den soykırım itirafı gibi rapor: ‘Uygur kadınları artık bebek yapma makineleri değil’

Çin’den soykırım itirafı gibi rapor: ‘Uygur kadınları artık bebek yapma makineleri değil’

Çin’in ABD Büyükelçiliği’nin raporu sunumundan: “Çalışma, aşırıcılığın ortadan kaldırılması sürecinde Sincan'daki Uygur kadınların zihinlerinin özgürleştiğini, cinsiyet eşitliği ile sağlıklı üremelerinin desteklendiğini ve bebek yapma makineleri olmaktan çıktıklarını gösteriyor.”

Çin’in Sincan Kalkınma Araştırma Merkezi, yayımladığı bir raporla ülkedeki Uygurların uğradığı baskı, sindirme ve soykırım uygulamalarını bir kez daha gözler önüne serdi.

Pekin’e bağlı kurumun raporunda, “radikal görüşlü Uygurların” kadınları genç yaşta evlendirerek, ülke ortalamasından daha fazla çocuk sahibi olmaya zorladığı ileri sürüldü, Doğu Türkistanlı kadınların “artık daha özgür oldukları ve eskisi gibi bebek yapma makineleri olmadıkları” ifadelerine yer verildi.

Raporda, bazı Batılı bilim insanları ve politikacıların iddia ettiği gibi bu sonucun Uygur nüfusunun zorla kısırlaştırılmasından kaynaklanmadığı ileri sürüldü.

Raporu Çin’in ABD Büyükelçiliği paylaştı

Çin’in ABD Büyükelçiliği’nin, Twiter hesabından haberi paylaşırken kullandığı şu ibare sosyal medyada büyük tepki çekti:

“Çalışma, aşırıcılığın ortadan kaldırılması sürecinde Sincan’daki Uygur kadınların zihinlerinin özgürleştiğini, cinsiyet eşitliği ile sağlıklı üremelerinin desteklendiğini ve bebek yapma makineleri olmaktan çıktığını gösteriyor. Uygur kadınları artık özgüvenli ve bağımsız.”

Birleşmiş Milletler sözleşmesine göre Çin ‘soykırım suçu’ işliyor

Birleşmiş Milletler tarafından 9 Aralık 1948’de imzalanan Soykırım Suçunun Önlenmesi ve Cezalandırılması Sözleşmesi’ne göre ‘soykırım’ kavramı şöyle tanımlanıyor:

“Bu Sözleşme bakımından ulusal, etnik, ırksal ya da dinsel bir grubu, kısmen ya da tamamen ortadan kaldırmak amacıyla işlenen aşağıdaki fiillerden herhangi biri, soykırım suçunu oluşturur:

“a) Gruba mensup olanların öldürülmesi,

“b) Grubun mensuplarına ciddi surette bedensel ya da zihinsel zarar verilmesi,

“c) Grubun fiziksel varlığını bütünüyle ya da kısmen ortadan kaldıracağı hesabıyla yaşam şartlarının kasten değiştirilmesi,

“d) Grup içinde doğumları engellemek amacıyla önlemler alınması,

“e) Gruba mensup çocukların zorla bir başka gruba verilmesi.”

- Advertisment -