Uzlaşmaya, Başbakan May ve May'in görevi bırakması için bir tarih vermesini talep eden üst düzey Muhafazakâr Partili milletvekillerinin toplantısından sonra varıldı.
May'in, Avrupa Birliği (AB) ile yaptığı Brexit Anlaşması, daha önce üç kez parlamentoda reddedilmişti.
Bu arada, eski Londra Belediye Başkanı ve Dışişleri Bakanı Boris Johnson da, May'in görevden ayrılmasının ardından, Muhafazakâr Parti'deki liderlik yarışına gireceğini açıkladı.
May geçen yıl sonunda Muhafazakâr Partili milletvekilleri arasında yapılan güvenoylamasını kazanmıştı ve parti kurallarına göre gelecek Aralık ayına dek, parti liderliği bir daha sorgulanamıyor.
Ancak May, Brexit çıkmazı ve Muhafazakâr Parti'nin İngiltere'de yapılan yerel seçimlerde kötü sonuçlar alması nedeniyle, bu yaz aylarında görevden ayrılması için giderek büyüyen bir baskı altında.
BBC Siyaset Editörü Laura Kuenssberg, üst düzey parti kaynaklarının, Brexit Anlaşması'nın dördüncü kez reddedilmesi halinde May'in görevde kalmasının "mümkün olmadığını" söylediğini aktardı.
İşçi Partisi'nden destek için şart
Muhafazakâr Parti'nin hükümette görev almayan milletvekillerinden oluşan 1922 Komitesi'nin Başkanı Sir Graham Brady, komite üyelerinin 3 Haziran haftasında AB'den çekilme anlaşmasının tekrar görüşülüp, oylanmasından sonra May, başbakanlığının geleceğini ele almak üzere tekrar bir araya geleceğini belirtti.
Brady, bunun Brexit Anlaşması'nın tekrar reddedilmesi halinde May'in derhal istifa edip etmeyeceği sorulduğunda ise "bu senaryonun üzerinde uzlaşılanın ötesine geçtiğini" söyledi.
Avam Kamarası'nda daha önce yapılan üç oylamada, Brexit Anlaşması reddedilmişti.
1922 Komitesi, geçen ay parti liderinin değişmesini düzenleyen kuralların değiştirilip, May'ni liderliğinin daha erken tartışmaya açılmasını az bir oy farkıyla reddetmişti.
Partideki rahatsızlık, Brexit ve yerel seçim sonuçlarının yanı sıra, May'in anlaşmayı parlamentodan geçirmek için muhalefetteki İşçi Partisi ile görüşmeler yapmasından da kaynaklanıyor.
İşçi Partisi lideri Jeremy Corbyn, AB'yle gümrük birliğini ve işçi, tüketici ve çevre haklarının korunmasının garanti altına alınmaması halinde anlaşmayı desteklemeyeceğini söylemişti.
Corbyn "Avrupa'yla bunları garanti altına alan bir ilişki olması gerektiğini düşünüyoruz. Bunu alamazsak, destek vermeyiz." demişti.