Rusya’nın resmi gazetesi olan Rossiyskaya Gazeta’da Yevgeni Şestakov imzalı yazıda, “Belki de ne ABD Başkanının ne de çevresinin yanıt vermediği temel soru, Joe Biden’in Çarşamba günü diplomasi dilini bir yana bırakan sözleriyle ‘kırmızı çizgiyi’ aştığını anlayıp anlamadığıdır” denildi.
Yazıda, Biden’ın sözleriyle “bunama belirtileri” gösterdiği, Putin’e bu kadar ağır bir ithamda bulunduktan hemen sonra “ortak çıkarlar doğrultusunda birlikte çalışma” mesajı vererek komik duruma düştüğü belirtiliyor.
Yazının devamında, “Ancak Rusya elbette, Biden’ın aşağılayıcı ifadelerini tamamen bunama hastalığına atfederek görmezden gelemez. Rus uzmanlar ikiye bölündü. Bazıları Biden’ın ne yaptığını bildiğini ve suçlamalarının Rus lidere bir meydan okuma olduğuna inanıyor. Bazıları ise Biden’in açıklamalarının iç politikaya yönelik olduğu ve gerçek dış politikaya yansımayacağı görüşünde” deniyor.
Yevgeni Şestakov şöyle bitiriyor yazısını: “Ancak Biden’in açıklaması sağduyunun ötesinde. Bir ülke liderinin böyle davranması mümkün değil. Ancak böyle bir rahatsızlığı (bunama) olan bir başkanın yalnızca ABD’ye değil, Tanrı korusun tüm dünyaya ne kadar yıkıcı zarar verebileceğini düşünmek lazım.”
“Benzeri görülmemiş bir skandal”
Kommersant gazetesi, Joe Biden’ın sözlerini manşetinden, “Rus-Amerikan ilişkilerinde benzeri görülmemiş bir skandal” diye niteledi.
Komsomolskaya Pravda’da Yevgeni Umerenkov imzalı yazıda, “Biden’in göreve gelmesinden bu yana verdiği ilk büyük röportajında Putin’e karşı eşi benzeri görülmemiş hakaretine yanıt olarak , Rusya’nın Washington Büyükelçisi Anatoli Antonov, ABD ile ilişkileri görüşmek üzere Moskova’ya davet edildi. Büyükelçinin ev sahibi ülkeden ‘istişareler için’ geri çağrılması, açık bir şekilde ikili ilişkilerdeki en güçlü alarm olan kırmızı seviye anlamına gelir” deniliyor.
Yazının devamında, “Tıp eğitimli olanlar da dahil olmak üzere pek çok gözlemcinin inandığı gibi bunamadan muzdarip olduğu anlaşılan Joe Biden’ın röportajının görüntülerine yakından bakarsanız, ‘Başkan Putin’i katil olarak görüp görmediği’ şeklinde, açıkça kışkırtıcı olan bir soruyla olumlu bir cevaba yönlendirildi. Gerçekte, yaşlı adam Biden’in sert bir kovboy kılığına girdiğinde ne kadar kırılgan ve çoğu zaman kafası karışık olduğunu görmek üzücü. Belki de yaşlılığında Clint Eastwood’un ruhu ona taşındı?” diye ironi yapıldı.
Türkiye’ye verilen domates tepkisinden fazlası…
Daha sonra Türkiye ile uçak krizine de atıfta bulunuldu ve şu değerlendirme yapıldı:
“Büyükelçi Antonov ile görüştükten sonra Kremlin’in ve Dışişleri Bakanlığının hangi sonuçları çıkaracağını öğreneceğiz. Rusya, bu tür suçlamaların aksine, Amerika Birleşik Devletleri ve müttefiklerine karşı asla ‘meydan okuyucu’ davranmamış, gücünü ve yeteneklerini gerçekçi bir şekilde değerlendirmiştir. Bu nedenle, bizim tarafımızdan abartılı adımlar ve açıklamalar beklenmemeli. Ancak Moskova’nın kendisini Türkiye krizinden bilinen ‘domates’ seçeneğiyle sınırlaması pek olası değil.”
Moskovski Komsomolets yazarı Mihail Rostovski ise, Biden’ın sözlerini, “Rusya ile Amerika arasındaki ilişkiler Mariana Çukuru seviyesine kadar çöktü (bilmeyenler için burası dünyanın en derin yeridir)” diye değerlendirdi. Yazar şöyle devam etti:
“Biden önce dünya liderleri galerisindeki meslektaşını ‘katil’ olarak nitelendirdi ve üç kelimeden sonra, gerekirse bu ‘katil’ ile pazarlık etmeye hazır olduğunu ekledi. Öyleyse bundan sonra Biden kimdir? ‘Katilin sırdaşı’ mı? Ama zamanı biraz ileri sarmak isterim: Dünyanın önde gelen güçlerinin liderlerinin yüz yüze zirveleri devam edecek. Ve Biden’ın nazikçe gülümseyeceği ve Putin’le tokalaşacağı zaman, bir sonraki G20 zirvesidir. Bu buluşma eğlenceli olacak!”