Ana SayfaHaberlerBilim TeknolojiElon Musk "özgürlük" derken neyi kastediyor?

Elon Musk “özgürlük” derken neyi kastediyor?

Twitter’ın yeni sahibi ve CEO’su Elen Musk Twitter’da neyi ne kadar değiştirebilir? Satın alma sırasındaki serâzâd "özgürlük" açıklamaları ile "Twitter'ı herkesin özgür olduğu bir cehenneme çevirmeyeceğiz" açıklaması arasında neler olmuş olabilir? T24 yazarı Füsun Sarp Nebil bugünkü (3 Kasım) yazısında (“Elon Musk Twitter'da neyi değiştirebilir, değiştirecek?”) bu soruların cevabını arıyor.

Sonunda Elon Musk Twitter’ı satın aldı ve patron olarak ilk tweetini “Kuş özgürleşti” diyerek attı.

Peki “Mavi kuş ne kadar özgürleşti?” ya da “Neyi yapamıyordu da, şimdi özgürleşti?”

Ukrayna’nın başkan yardımcısı bunu “Kuşa yeni kafes mi?” sözleriyle karşıladı. Çünkü Musk’a son işgal altındaki bölgelerle ilgili açıklamaları nedeniyle kızgınlar.

Elon Musk, satın alma sürecinin başlangıcında, amacının platformdaki “ifade özgürlüğünü” desteklemek ve Twitter’ın “olağanüstü potansiyelini açığa çıkarmak” olduğunu söylemişti.

Ancak analistlere göre, Musk’ın yönetim tarzı Twitter’ı günlük olarak kullanan yüz milyonlarca insan için karışıklık yaratma potansiyeline sahip.

Bunun bir tarafında ifade özgürlüğü karmaşası, diğer tarafında “para kazanma” motivasyonunun yol açacağı yeni gelişmeler olacak. Elon Musk penceresinden bakınca olayın bir başka boyutu da, acaba süperapp ya da kripto para dünyasına dair bir şeyler olabilir mi?

Musk “özgürlük” diyerek neyi kastediyor?

Amerikan muhafazakârları yani Cumhuriyetçi Parti taraftarları, uzun zamandır Twitter’a karşı kızgınlar. Bunun nedeni kurucu ve geçen seneye kadar CEO olan Jack Dorsey‘in yaklaşımları.

Dorsey’in kendine göre bir dünya görüşü var. Bu dünya görüşü nedeniyle onun CEO’luğu sırasında ABD’de şu tür olaylar örneklendi. Twitter,

  • 2012’de Wall Street İşgal Eylemine katılan Malcolm Harris’in bilgilerini polise vermedi.
  • 2018’de Cumhuriyetçi milletvekili Laura Loomer Twitter’ı “muhafazakârları susturuyor” diyerek mahkemeye verdi. Ama mahkeme bu davayı reddetti
  • 2019’da LGBT bireyler için nefret söylemi tweeti atan Amerikalı aktörün hesabı askıya alındı
  • Tabii ki en önemlisi Trump olaylarıdır. 2020’de salgın tüm hızıyla sürerkenTrump, çocukların Covid’e bağışıklığı olduğunu söyleyince hem Twitter, hem Facebook videoyu engellediler, “Black Lives Matter” protestolarında “valiye ateş serbest” türünden bir tweet atan Trump’ın Tweeti üzerine “bu tweet kurallarımızı ihlal ediyor işareti konuldu. En önemlisi ise, 2021 yılında ise, Capitol Hill olayında Trump’ın yaklaşımı nedeniyle hesabı ömür boyu şeklinde bloklandı.
  • 2022’de Dorsey artık CEO değildi ama mayısa kadar hâlâ yönetim kurulundaydı ve kültürü sürüyordu ki, ocak ayında Covid aşısı dezenformasyonu nedeniyle bir Cumhuriyetçi Milletvekilin hesabı askıya alındı.

Buna karşılık, Musk satın alma görüşmelerinin başında Trump’ı Twitter’a geri döndüreceğini ve Twitter’ın bir “kamu meydanı” olması gerektiğini söyledi ve Twitter’ın içerik denetimi ve kalıcı yasaklara yaklaşımının, sivil söylem ve siyasi manzara üzerinde potansiyel etkilerle yeniden düşünülmesini önerdi. Eğer Trump’ı ve hesapları kısıtlanan çok sayıda taraftarı geri getirirse ve şirketin içerik kısıtlamaları kültürünü kaldırıyor olursa, yaklaşan ABD ara seçimlerini de etkileyebileceği düşünülüyor.

İfade özgürlüğü mü, cehennem mi?

Gerçi satın alma sırasındaki “özgürlük” açıklamaları, reklamverenler tarafından biraz fazla ileriye gitmiş bulunmuş olacak ki, acil bir reklamcı açıklaması da yayınladı ve “Twitter’ı “herkesin özgür olduğu bir cehenneme çevirmeyeceğiz” temelinde birtakım şeyler de söyledi.

Ancak ikna etmesi gereken sadece reklamveren değil, kullanıcıların da yeni içerik denetiminden rahatsız olmaması lazım. Ya da Twitter’ın bugün daha çok eğitimli insanlardan oluşan kullanıcı kitlesi dönüşür mü? Dönüşürse kıymeti kalır mı?

Örneğin haziran 2020’de Twitter, Çin, Rusya ve Türkiye’den 32.242 hesabı yanlış bilgi yaydığı iddiasıyla askıya aldı. Türkiye’den kapatılan sayı 7.340 idi. Devlet bağlantılı olduğu şeklinde raporlanan bu hesaplarla ilgili bilgiler Avustralya Stratejik Politika Enstitüsü (ASPI) ve Stanford Üniversitesi İnternet Gözlemleri (SIO) ile birlikte yapılan çalışmadan çıkmıştı.

Dolayısıyla “kuş özgürleşti” ile kastedilen bu tür yanlış bilgi yayan hesaplara özgürlük müdür?

Musk’ın şimdi gevşeteceği kuralların, savunmasız kullanıcıları, yani kadınlar, LGBTQ topluluğu üyeleri ve beyaz olmayan insanlar gibi toplulukları rahatsız edebileceğine dair yorumlar var.

Masrafları kısmak, daha çok para kazanmak

Musk olaylara farklı açılardan da bakabilen bir kişi. Bunu diğer şirketlerinde görüyoruz. Yakın zamana kadar CEO olan Dorsey’in baktığından epeyce farklı olarak şirkete “önce para” gözüyle baktığı görülüyor.

Satın alma sürecinde, masrafları azaltmak için yönetim kuruluna huzur hakkı ödemeyeceğini, günümüzde de Twitter elemanlarının yüzde 75’ini işten atacağını söyledi. Zaten hemen CEO Parag Agrawal, CFO Ned Segal ve politika başkanı Vijaya Gadde’yi görevden aldı. Bu masraf kısma olayı şirketin içini ilgilendiriyor.

Twitter bugüne kadarki kültürü ile Amerikan halkının haberlerini aldığı ve bu haberlere de güvendiği bir ortam. Ama bu “para”dan başka bir şey konuşmayan Elon Musk’ın patronluğu altında, acaba bu güvenilirlik değişecek mi?

Kim bilir belki, Twitter ücretli hale de dönüşebilir. Çünkü geçtiğimiz birkaç ay boyunca, sürekli Twitter’ın potansiyelinin değerlendirilmediğinden bahsetti. Zaten kardeşi Kimbal Musk ile geçen hafta mahkeme belgelerinde ortaya çıkan bir iletişimde, kullanıcılardan gönderdikleri her tweet için küçük miktarlarda kripto para DogeCoin ile ödeme yapmalarını isteme olasılığını tartışıyorlar gibi görünüyordu.

Ama zaten ilk adımın “doğrulanabilir hesaplar için 20 dolar” alınacağı haberleri ile ortaya çıktığı belirtiliyor.

SuperAPP mı, merkeziyetsiz sosyal medya mı?

Ama başka bir durum da, Musk’ın Twitter sayesinde bir super uygulamaya sahip olma isteği. Son birkaç yıldır -özellikle Çinli WeChat uygulamasından sonra- süper uygulamalar konuşulmaya başlandı. “Süperapp” bir uygulama içinden her şeyi yapabilmek anlamına geliyor (banka işlemi ya da tatil rezervasyonu, e-ticaret vs). Musk da -çok meraklı olduğu X ismiyle- bu tür bir uygulamadan bahsediyor.

Musk belki de bu tür çalışmaya girecektir. Sonuçta Twitter’ın elinde, dünya çapında 340 milyon aktif kullanıcı var ve bunların büyük bir çoğunluğu entellektüel ve muhtemelen ekonomik açıdan iyi durumda olan bir kitle. Üstelik burada bir tweet ile şirketler etkilenebiliyor. Bunu Musk geçen yıl Bitcoin’i şubatta zirveye taşıyıp, mayısta batırırken gördü. Twitter kurucusu Jack Dorsey ve Musk, mayıs ayında birlikte Kripto para maden tesisi için Teksas’ta ortaklık kurdular.

Dorsey kendisini blockchain işine vermiş durumda. Ödeme şirketi Square’ın adını da Block’a çevirmiş ve 2019’da da ağlar arası bir merkeziyetsiz sosyal ağ çalışması olan Bluesky’ı duyurmuştu.

Musk için konuşulan diğer bir konu ise, çoktandır tartışılan merkezi olmayan sosyal medya yaklaşımı. Dorsey bu ağın beta testine çıktığını geçen hafta duyurdu. Musk ile ortaklığı bir şekilde, başka bir noktaya evrilir mi?

Özetle üç kalemde özetlediğimiz, “kuş özgürleşti”, “para” ve “yeni teknolojiler” yaklaşımlardan hangilerinde neler göreceğiz? Musk Twitter’ı nereye çevirecek? Hep birlikte göreceğiz.

- Advertisment -