Eski Devlet Başkanı Beşar Esad’ın Şam’ın merkezindeki konutunun önünde bir asker VG’ye yaklaşıyor.
Cebinde, yere koyduğu bir yığın fotoğraf taşıyor.
Bunlar karda, yüzme havuzlarında ve partilerde çekilmiş özel fotoğraflar. Esad’ın hayatına dair dünyanın daha önce hiç görmediği fotoğraflar.
Fotoğraflar ve yaşadığı hayat, Suriye’deki çoğu insanın onun yönetimi altında nasıl yaşadığıyla tam bir tezat oluşturuyor: Baskılar, hapisler, işkenceler, yoksulluk ve kaçmak zorunda kalan milyonlar.
Esad ailesinin özel konutunun girişinde bizi geniş oturma odaları, bir kütüphane ve çok sayıda banyo ve mutfak karşılıyor. Binlerce belge, dergi ve kitap yerlere saçılmış durumda. Geriye bazı mobilyalar kalmış.
Başkan Rusya’ya kaçtığında, isyancılar gelmeden önce konutun kapıları açık ve korumasız bırakılmıştı. İnsanlar lüks eşyalara, giysilere, mobilyalara, lambalara, mücevherlere ve değerli olan her şeye el koymuşlar.
Şu anda evi koruyan isyancı asker Abdulhakim Abo Alhaws, konutun boşaltıldığını ve tahrip edildiğini söylüyor.
Cumartesi gününe kadar Esad ve yakın ailesinin günlük yaşamlarını sürdürdüğü ev, babası ve eski devlet başkanı Hafız Esad’ın evinin yanına inşa edilmişti.
Evlerin bulunduğu sokağın tamamı yasak bölgeydi. Aynı zamanda lüks arabaların, geniş bahçelerin ve yüksek çitlerin bulunduğu bir garaj kompleksine de ev sahipliği yapıyordu.
Sıradan Suriyelilerin yaşamlarıyla daha büyük bir tezat olamazdı. Zemin katta, şık yüzeylere sahip geniş bir mutfak ve bir TV salonu var.
Buzdolabı, ocak ve televizyon artık orada değil. Akvaryumdaki balıklar ve su da yok. Oturma odasının zemininde bir Monopoly oyunu, yapbozlar ve Risk masa oyunu duruyor. Kanepenin bir kısmı devrilmiş.
Merdivenlerden çıkıyoruz ve koşu bandı olan bir spor salonu bizi karşılıyor. Bitişikteki banyoda tuvalet devrilmiş ve lavabo paramparça olmuş. Radyatörler duvardan sökülmeye çalışılmış.
Büyük bir çift kişilik yatağın şiltesi eksiktir. Kütüphanede Esad’ın yırtılmış bir resmi baş aşağı asılı duruyor. Bazı raflarda birkaç kişisel fotoğraf var; küçük çocuklar, atlar ve sörf tahtası üzerindeki insanlar.
Duvarlarda şöyle yazıyor: “Ruhun lanetlendi, Beşar”.
Ancak Esad’ın vakit geçirebileceği yer sadece yer üstü değildi. Karanlık bir merdiven yeraltı tünel sistemine iniyor. İsyancı asker Abdulhakim yolu gösteriyor. Birkaç yüz metre sonra, bombaya dayanıklı iki büyük kapıdan geçerek bir sığınağa ulaşıyoruz.
Sekiz büyük yatak, bir banyo, mutfak, oturma odası ve teknik odalarla donatılmış. Duvardaki bir tabela Esad’ın konutuna giden yolu gösteriyor. Ters yöndeki ok ise kardeşinin evine giden yolu gösteriyor.
Yerde bir albüm duruyor. Burada Esad’ın babası Hafız Esad’ın Gorbaçov ve Boris Yeltsin gibi isimlerle görüştüğü fotoğraflar var.
“Tüm bu lüksü gördüğümde şok oldum. Daha önce hiç böyle şeyler görmemiştim. Güzel mobilyalar, giysiler ve lambalar” diyor Abdülhakim albümü karıştırırken.
Kendisi İdlibli ve orada ailesiyle birlikte bir çadırda yaşıyormuş. Ailesinin çoğunun kamplarda kötü koşullar altında yaşadığını söylüyor.
“Bu lüks hakkında ne söyleyeceğimi bilmiyorum. Rejim babamı, erkek kardeşimi ve anne tarafından kuzenlerimi öldürdü. Hepsi Esad’a karşı ilk devrim sırasında öldürüldü.”
“Biz bu mahallede yaşıyoruz. Ama bu binalara hiç bu kadar yaklaşamamıştık. Bu yüzden bunu görmek bizim için şaşırtıcı” diyor Alaa Radawi (37):
“Karanlıkta ve soğukta yaşıyorduk, elektrik yoktu. Çocuklarım kışın soğuktan, yazın da aşırı sıcaktan her gece ağlıyordu, diyor. Esad’ın sahip olduğu her şeyden Alaa ve ailesi yoksundu. Esad’dan nefret ediyoruz. Sednaya işkence hapishanesinde cezasını çekebilmesi için onu ve ailesini Moskova’dan geri istiyoruz. Ancak o zaman özgürlüğümüze kavuşacağız”.