19 Temmuz’da Fas’ta gözaltına alınan Uygur kökenli Çin vatandaşı İdris Hasan için Fas mahkemesinden Çin’e iade kararı çıktı.
2012’den beri ikamet izni bulunduğu Türkiye’de yaşayan Hasan, Türkiye’den turistik vizeyle gittiği Fas’ta, hakkında İnterpol kırmızı bülteni bulunduğu gerekçesiyle gözaltına alınmıştı. İnterpol 2 Ağustos’ta, Çin’in talebiyle çıkan kırmızı bülten kararını “adil yargılanmadığı” gerekçesiyle kaldırmıştı.
Çin’in Fas’la arasında bulunan adli anlaşma uyarınca iadesini talep ettiği Hasan, Temmuz’dan beri Fas’ın Tefrit şehrindeki geri gönderme merkezinde tutuluyor.
Hasan’ın İstanbul’da yaşayan eşi Zeynure Obul, Serbestiyet’e konuştu:
“Çin eşim için ‘terörist’ diyor. Benim eşim terörist değil, 2012’den beri Türkiye’de yaşayan ve Türkiye’nin ikamet izni verdiği, adli problemi olmayan bir insan. Üç küçük çocuk babası bir bilgisayar mühendisi ve toplumumuzla ilgili tek faaliyeti, internet üzerinden Uygur Türklerinin yaşadıklarıyla ilgili bilgilendirici paylaşımlar yapmaktı”
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a seslenen Zeynure Obul, “Biz de Türküz. Cumhurbaşkanımız ve Türkiye makamlarından, üç küçük çocuk babası eşimin Çin’e iade edilmemesi için bizlere yardım etmesini istiyoruz. Temmuz’dan bu yana henüz Türkiye makamlarından herhangi bir destek alamadık” diyor.
Uluslararası insan hakları savunucuları Fas’a çağrılar yapıyor
Birleşmiş Milletler’in (BM) dört bağımsız insan hakları uzmanı, İdris Hasan davasıyla ilgili yaptıkları ortak yazılı açıklamada Fas’ı uyararak “işkence olasılığı için ‘önemli gerekçeler’ bulunduğunda, hiçbir devletin herhangi bir kişiyi topraklarından sürme, geri gönderme veya başka bir şekilde topraklarından çıkarma hakkı olmadığını” hatırlattılar. Uzmanlar ayrıca “iadeye ilişkin hiçbir ikili anlaşmanın bir devleti uluslararası insan hakları ve mülteci hukuku kapsamındaki yükümlülüklerinden kurtaramayacağını” vurguladılar.
https://news.un.org/en/story/2021/12/1108152
Uluslararası Af Örgütü de Hasan’ın Çin’e iade edilmemesi için kurumsal sosyal medya hesabından çağrıda bulundu.
Uluslararası insan hakları kuruluşları, kararın durdurulması için geçici tedbirler talep ederek BM İşkenceye Karşı Komite’ye başvurduklarını duyurdu.