Ana SayfaHaberlerEski TCMB Başkan Yardımcısı İbrahim Turhan: “Türkiye ekonomisi 2023 başında derin ve...

Eski TCMB Başkan Yardımcısı İbrahim Turhan: “Türkiye ekonomisi 2023 başında derin ve karanlık bir uçurumun kıyısındaydı. Oradan dönüş sağlandı”

Borsa İstanbul eski Yönetim Kurulu Başkanı ve TCMB eski başkan yardımcısı İbrahim Turhan, yeni ekonomi ekibinin 11 aylık karnesini değerlendirdi: “Ekonomi yönetimi 11 ayda bazı başarılar sağladı. Bu başarılar görmezden gelinebilecek ya da küçümsenecek işler değil. Türkiye ekonomisi 2023 başında derin ve karanlık bir uçurumun kıyısındaydı. Oradan dönüş sağlandı. Bununla birlikte eksik kalan ve henüz başarılamamış konular da var ve bunlar önemli sorunlar.”

İbrahim Turhan, x hesabından yaptığı paylaşımda şu ifadeleri kullandı:

“2023 Cumhurbaşkanlığı ve Milletvekili Genel Seçiminin ardından hükümet politikalarında gözlenen değişimin en önemli yansıması ekonomi yönetiminde oldu.

Ekonomi yönetiminin (Merkez Bankası ve Mehmet Şimşek’in) 11 aylık performansı, yapılanlar ve yapılamayanlar şöyle özetlenebilir:

Önce ekonomi yönetiminin 11 ayda sağladığı başarılar:

•Karar mekanizması ve politika yapımı rasyonelleşti

•Ekonomi politikasında “normalleşme”nin kalıcı olduğuna inanç sağlandı

•Merkez Bankası işlevselleşti, para politikası etkinlik kazandı

•Piyasada risk primi azaldı

•Enflasyonun ana eğilimi aylık %6-8 bandından %3’e geriledi

•Geniş bir aralığa dağılmış beklentiler, “ara hedef” işlevi gören Merkez Bankası tahminleri çevresinde toplandı

•Sermaye girişleri başladı, Merkez Bankası rezerv pozisyonu iyileşti

•Cari denge/döviz krizi olasılığı öngörülebilir bir vade için ortadan kalktı

•Para ikamesi/varlık dolarizasyonu durdu, yabancı paradan TL’ye geçiş başladı

•Hazine ile bankalar ve reel sektör yurt dışından görece uygun koşullarla finansman sağlayabilir hale geldi

Bu başarılar görmezden gelinebilecek ya da küçümsenecek işler değil. Türkiye ekonomisi 2023 başında derin ve karanlık bir uçurumun kıyısındaydı. Oradan dönüş sağlandı.

Bununla birlikte eksik kalan ve henüz başarılamamış konular da var ve bunlar önemli sorunlar:

•Kamu maliyesinin mevcut durumu ve görünümü olumsuz, kamu yükümlülük yapısı sorunlu

(Not: 2018’den 2023’e kadar izlenen politikanın yarattığı bozulmanının kısa sürede düzelmesi zaten beklenmemeli. Küresel salgından ve depremden kaynaklanan ilave mali yükler de var.)

•Orta-uzun vadede kalıcı iyileşme sağlayacak ekonomi ile ilgili yapısal reformlar alanında kayda değer bir ilerleme sağlanamadı. Buna ilişkin bir vizyon, takvim, vb. halen ortaya konulabilmiş değil

•AB ile Gümrük Birliği’nin güncellenmesi konusunda ilerleme kaydedilemedi

•Kamuda kurumsal yönetişim ilkelerinin benimsenmesinde; adalet, saydamlık, hesap verme yükümlülüğü ve çevreye/topluma karşı sorumluluk konularında sorunlar aynen devam ediyor

•Devlet bütçesinin birliği ile Kamu Mali Yönetimi ve Kontrol Yasasının uygulanmasında sorun var

•Kamu kurumsal kapasitelerinde ve insan kaynağında geçtiğimiz dönemde oluşan yıpranma telafi edilemedi

•Sermaye piyasasının adil, dürüst, saydam ve etkin işleyişi ile finansal sektör üzerinde finansal baskılamaya yol açan düzenlemeler alanında yeterli iyileşme sağlanamadı

Doğrudan ekonomi yöntemiyle ilgili olmamakla birlikte ekonomiyi ve toplumsal refahı etkileyen başka olumsuzluklar da söz konusu edilebilir. Ekonomiye yakınlığı dolayısıyla başta gayrimenkul rantının kentsel ve toplumsal yapıda yol açtığı yozlaşma ile ilgili sorunlar geliyor.

Eğitim sisteminin ve müfredatın yapısıyla, kamu düzeninin bilimsel seküler bilgiye dayalı ve rasyonel işlemesiyle, çağdaş normlara uygun toplumsal yaşam kalitesiyle ilgili sorunlar da ekonomik performansı ve toplumsal refahı dolaylı ama güçlü biçimde etkileyen konular.

Yolsuzluk, usulsüzlük, kamu gücünün kötüye kullanılması yoluyla haksız rant dağıtımı sorunları da ekonomideki kaynakların yerinde kullanımını, iş ve yatırım ortamını, ekonomide öngörülebilirliği ve ekonomiye güveni olumsuz etkileyerek ekonomik performansı aşağı çekiyor.

Doğrudan ekonomi yönetiminin yetkisinde olmayan bu alanlarda da düzelme olmasını diliyorum.

(Not: Demokrasi ve insan hakları, adalet, hukuk devleti ve yargı bağımsızlığı ile ilgili sorunları başka bir düzlemde değerlendirmek gerektiği kanısındayım. O yüzden değinmedim.)

- Advertisment -