İstanbul Boğazı’nda Malta Bayraklı "VITASPIRIT" adlı gemi dün dümeni kilitlenince Hekimbaşı Salih Efendi Yalısı’na çarptı. Çarpmanın ardından yalıda ağır hasar oluşurken, olayda can kaybı ya da yaralanma yaşanmadı. Çarpışmanın hemen öncesindeki telsiz konuşmaları ise kayıtlara böyle geçti:
Kıyı Emniyeti: Demirleyebilirsiniz. Tamam.
Kurtarma 3: Harun Kaptan, Tam yol geliyorum üzerinize.
Klavuz Kaptan: Sancak demiri funda edeceğim, kaptan etmiyor. Bütün sorumluluk bende diyor.
Kıyı Emniyeti: Harun Kaptan dümen dinliyor mu şu anda?
Kılavuz Kaptan: Dümen dinlemiyor. Sahile oldukça yaklaştık. Çarpacak gemi büyük bir ihtimalle. Sancak demiri iki kilit tutmaya çalışıyorum. Kıç sahile yaslasın diye.
Kıyı Emniyeti:Kurtarma 3, şu an tam yolda mısınız?
Kurtarma3: Doğrudur tam yolda ilerliyorum.
Klavuz Kaptan: Makine tam yol verdi ama mümkün değil kurtaramayız. Sahile çarpacağız.
Kıyı Emniyeti: Harun Kaptan dümen dinlemiyor anlaşıldı, demir atamıyor musunuz?
Klavuz Kaptan: Kaptana iki kere söyledim atmadı. Şimdi sancak demiri atıyoruz.
Kıyı Emniyeti:Tamam bir an önce atın. Emergency dümen de mi çalışmıyor? Alamıyor musunuz dümeni sancağa?
Klavuz Kaptan: Şu anda hiçbir şey çalışmıyor, tam yol yalıya doğru gidiyoruz. Çok sert bir şekilde çarpacağız.
NADİR YALILARDAN BİRİYDİ
Tarihçi ve seyahat seyahat yazarı Saffet Emre Tonguç, Malta bayraklı geminin çarptığı Hekimbaşı Salih Efendi Yalısı'na ilişkin yaptığı açıklamada, Hekimbaşı Salih Efendi Yalısı'nın Boğaz'ın en güzel yalılarından birisi olduğunu ifade ederek, yalının böyle bir kazaya kurban gitmesinden dolayı üzüntü duyduğunu dile getirdi.
Yalıya ismini veren Hekimbaşı Salih Efendi'nin, Osmanlı Devleti'nde açılan ilk tıp okulundan mezun, üç sultanın doktorluğunu yapmış çok önemli bir isim olduğunu anlatan Tonguç, "Bunların içinde 2. Mahmud ve 1. Abdülhamid de var. Salih Efendi, Sultan 1. Abdülmecid 1861 yılında tüberkülozdan öldüğünde saray başhekimiymiş" bilgisini verdi.
BİNBİR GECE'DE, İSTANBUL KIRMIZISI'NDA KULLANILDI
Yalının, 2005 yılında "Dünyada Yapılacak 50 Muhteşem Şey" çerçevesinde "Conde Nast Traveler" dergisinde yer aldığını belirten Tonguç, şunları kaydetti:
"Boğaz'ın değiştirilmemiş çok nadir yalılarından birisidir. Boğaz'da 600 yalı var, bunların 366'sı tarihi nitelik taşıyor. Bunlardan çok azı, 3-5 tanesi hâlâ aynı aileye ait. Bu aile de yalıya çok iyi bakan, onu yaşatabilmek için bahçesinde etkinlikler yapan bir aileydi. Aynı zamanda bahçeye de çok meraklı. Orada yetiştirdiği bir gül var mesela, kendi aşıladığı bir gül türü bu, 'Hekimbaşı gülü' diye anılıyor. Yalı, dizilerde kullanıldı. Binbir Gece'de kullanıldı, en son da Ferzan Özpetek'in İstanbul Kırmızısı filminde kullanıldı. Yalının zaten bir kısmı yoktu. Sadece belli bir kısmı vardı, çünkü bir kısmı restorandı.
Geminin çarptığı yalıdaki incelemeler devam ediyor
İstanbul Boğazı'nda dümeni kilitlenen arpa yüklü geminin çarptığı Hekimbaşı Salih Efendi Yalısı'ndaki incelemeler devam ediyor. Sahil Güvenlik denizden zabıta ekipleri de karadan çalışmalarını sürdürüyor. Çarpmanın etkisiyle yalıda oluşan ağır hasar dikkat çekerken incelemelerin gün boyu devam etmesi bekleniyor.
HEKİMBAŞI'NIN ŞAHSİ EŞYALARI VARDI
Ama en azından kalan kısmı gayet iyi muhafaza ediliyordu. İçinde orijinal hamamı olan çok nadir yalılardan birisiydi. İçinde aynı zamanda Hekimbaşı'nın şahsi eşyaları vardı. Mesela hekimlik yaparken kullandığı aletler, gömleği falan vardı, diploması vardı, bir nevi kişisel müzesiydi. Aile aynen muhafaza ediyordu. Klasik müzik konserleri organize ediliyordu yani kültürel ve sanat hayatına da katkıları olan bir yalıydı. O açıdan çok büyük bir kayıp. Tabii ki restore edilebilir ama orijinalliğini koruması o kadar zor ki, insanın içi acıyor."