Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, Çin Dışişleri Bakanı Wang Yi ile düzenlediği basın toplantısında Avrupa Parlementosu Başkanı Martin Schulz'un "Türkiye'de idam kararı alınırsa müzakereler durdurulur" ve "Türkiye’deki durumun devam etmesi halinde, Avrupa Birliği olarak ekonomik yaptırımlar dahil, bazı önlemleri düşünmek zorunda kalacağız" şeklindeki ifadelerini eleştirdi.
Çavuşoğlu, "Ekonomik yaptırımlarla ilgili de elinden geleni arkasına koymasın. Gerekeni, ne yapmak istiyorsa yapsın" dedi:
"Türkiye-Avrupa Birliği (AB) temasının devam etmesini arzu ederken de esasen gerçek niyetini söylüyor. Diyor ki diyaloğu devam ettirmezsek, muhalefete, Türkiye'de karşıtlarına sahip çıkamayız. Kimi kastediyorsunuz CHP mi MHP mi? Hayır, PKK ve onun yandaşlarını kastediyorsunuz. Türkiye ile ilişkilerin karşılıklı çıkar çerçevesinde önemini söylemiyor. Ne için Türkiye ile diyaloğun devam etmesini istediğini de açıkça söylüyor. Türkiye'deki gelişmelerle ilgili Schulz'un ve arkadaşlarının açıklamaları var. PKK'lılar da çok iyi savunuyorlar. Peki bizim en son şehit kaymakamımızın teröristler tarafından şehit edildikten sonra Schulz ve onun gibi düşünenlerin herhangi bir açıklaması oldu mu? Yani bir PKK'lı çok önemli ama bizim kaymakamımızın, diğer şehitlerimizin, hatta PKK'nın katlettiği Kürt vatandaşlarımızın hiçbir değeri, hiçbir önemi yok. Dolayısıyla Schulz'un bu tehditkar açıklamalarının bizde hiçbir etkisi yok. Hiç kusura bakmasın. Önce AP'deki PKK faaliyetlerini durdursun. Gücü yetiyorsa yine AB üyesi ülkelerdeki teröre destek veren faaliyetlere karşı söylem içinde olsun. Ekonomik yaptırımlarla ilgili de elinden geleni arkasına koymasın. Gerekeni, ne yapmak istiyorsa yapsın. Ve gerçekten AB'nin ve parlamento başkanının iki yüzlülüğünü, çifte standardını her zaman olduğu gibi görüyoruz. Sadece biz değil, halkımız da bunu çok iyi görüyor."
Schulz: Türkiye ile diyaloğun sürdürülmesinden yanayım
Avrupa Parlamentosu Başkanı Martin Schulz, Türkiye’de idamın yeniden getirilmesinin kırmızı çizginin aşılması anlamına geleceğini belirterek, bunun üyelik görüşmelerinin sonu olacağını söylemişti. Bild am Sonntag gazetesine konuşan Schulz, Türkiye’deki güncel gelişmeleri değerlendirdi ve şunları söyledi. “Türkiye idam cezasını yeniden getirirse, bu durumda üyelik görüşmeleri sona erer” diyen Schulz, idamın üyelik görüşmeleri için kırmızı çizgi olduğunun altını çizdi. Buna gerek kalmamasını umduğunu kaydeden Schulz, Türkiye ile ilişkilerin sürdürülmesinden yana olduğunu dile getirdi:
"Türkiye ile ilişkileri durdurursak, muhalefet ve gözaltına alınanlara yardım etme şansımız kalmaz” diyen Schulz, "Bu nedenle diyaloğun sürdürülmesinden yanayım" ifadelerini kullandı.
Muhalefete ve gazetecilere yönelik tutumu da eleştiren Schulz, ekonomik yaptırım seçeneğini gündeme getirdi. Schulz, "Türkiye’deki durumun devam etmesi halinde, Avrupa Birliği olarak ekonomik yaptırımlar dahil, bazı önlemleri düşünmek zorunda kalacağız. Yıl sonuna kadar Türkiye’nin de üye olduğu gümrük birliğinin reforme edilmesi gerekiyor. Muhalefet milletvekilleri ve gazetecilerin tutuklanmasının ardından gümrük birliğinin genişletilebileceğini düşünemiyorum" ifadelerini kullandı.
"Çin ve ABD'nin iletişimi korunuyor"
Çavuşoğlu-Yi toplantısında, Çin Dışişleri Bakanı, "Amerika'da Trump Başkan ilan edildi. Çin tarafı Trump ekibiyle temasa geçti mi?" sorusunu şöyle yanıtladı:
"Çin ve Amerika'nın her kademede sıkı temasları ve iletişimi korunuyor. Çin ve Amerika ilişkilerini geliştirmek, Amerika'nın Cumhuriyetçiler Partisi ve Demokratlar Partisi'nin ortak fikridir. Obama Hükümeti ile işbirliğimizin devam etmesini arzu ediyoruz. Trump ekibiyle irtibata geçerek karşılıklı anlayış daha da arttırmayı ve işbirliğimiz için mutabakatımızı daha da genişletmeyi arzu ediyoruz. Devlet Başkanımız Şi Cinpin, Trump'ın ABD başkanı olarak seçilmesini kutlayan mesajında belirttiği gibi tarafımız çatışmama, karşı karşıya gelmeme, karşılıklı saygı, işbirliği ve çifte kazanç ilkelerine dayanarak ilişkilerimizin yeni başlangıçta daha büyük ilerlemelerin kaydedilmesini hızlandırmaya hazırız."
"2018 Çin'de Türkiye turizm yılı ilan edildi"
Daha fazla Çinli turistin Türkiye'ye gelmesini istediğini belirten Çavuşoğlu ise, konuşmasını şu şekilde sürdürdü:
"Ülkemiz ve Çin Halk Cumhuriyeti hükümetleri arasında Dışişleri Bakanları istişare mekanizmasının ilk toplantısını bugün gerçekleştirdik. Bu vesileyle dostum Wang Yi'yi Ankara'da ağırlamaktan mutluluk duyuyorum. Geçen hafta da hükümetler arası işbirliği komitesinin ilk toplantısını yine Başbakan Yardımcısı Wang Yang ve bizim başbakan yardımcımız Mehmet Şimşek gerçekleştirdiler. İki Cumhurbaşkanı'nın aldığı bu kararları birlikte uygulamanın da memnuniyetini yaşıyoruz. Çinle stratejik işbirliğimiz giderek güçleniyor, çeşitleniyor. Ticaretimizi arttırmalıyız. Çin'in lehine olan ticaret açığını da dengelememiz lazım. Karşılıklı yatırımları da arttırmamız lazım ve Çin şirketlerinin Türkiye'de bankacılık, ulaşım, enerji gibi bir çok alanda yatırım yapmak istediğini Türkiye'ye ilgi gösterdiğini biliyoruz. Biz de bu firmalara elimizden gelen desteği veriyoruz. Ayrıca Türkiye'de gerçekleştirmekte olduğumuz ve planladığımız mega projelere yönelikte Çin'in ve Çin firmalarının ilgisi var. Edirne Kars Hızlı Tren Projesi, 3. Nükleer Santral, Kanal İstanbul, Çanakkale Köprüsü ve Otobanı gibi projeler bunlardan sadece birkaç tanesi. Londra'yı Pekin'e bağlama hedefimiz var. Çin, Türkiye'ye doğru, batıya doğru hareket ediyor. Biz de Çin'e doğru hareket ediyoruz. Kültürel bağlarımız da güçlendirmemiz lazım. Eğitim ve turizm, halklar arasındaki bağları güçlendirmek için önemli bir mekanizmadır. Daha fazla Çinli turistin ülkemize gelmesini istiyoruz. Bunu sadece Türkiye'nin turizm başkenti Antalya'nın milletvekili olarak söylemiyorum. Çin vatandaşlarının Türkiye'yi çok sevdiğini biliyorum. Çin Halk Cumhuriyeti 2018 yılını Çin'de Türkiye turizm yılı ilan etti. Bundan da büyük bir mutluluk duyuyorum ve çok teşekkür ediyorum. Bunun için tabii ulaşımı da kolaylaştırmamız lazım. Türk Hava Yolları'nın daha fazla uçma talebine de Çin'in olumlu baktığını bugün öğrendik."
"Teröre karşı işbirliğimizi güçlendirmeliyiz"
Çin Dışişleri Bakanı Wang Yi, Orta Asya ve Kuzey Afrika'daki çalkantıların sürdürülebilir olmadığını belirtti ve şunları söyledi:
"Mekanizmamızın kurulması Devlet Başkanımız Şi Cinpin ile Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın G20 Antalya Zirvesinde görüşmelerinde ulaştıkları önemli mutabakattır. Mekanizmanın amacı, ikili ve çok taraflı işlerde ki stratejik işbirliğini güçlendirmektir. Her iki taraf için de kalkınma stratejilerini birleştirerek karşılıklı yarar ve çifte kazanç gerçekleştirilmesi kanaatindeyiz. Her iki taraf terörle mücadele işbirliğini derinleştirip ortak güvenliğimizi birlikte korumamız gerektiği görüşündedir. Çin ve Türkiye terörün mağdurudur, güvenlik ve terörle mücadele işbirliğimizi güçlendirmek, ortak çıkarlarımıza uygundur. Her iki taraf karşı tarafın ulusal eğemenliğini, güvenliğini ve istikarını korumak için çabalarını karşılıklı olarak kararlı destek vermeyi taahhüt ederek kendi ülkesinde karşı tarafın ulusal güvenliğini, zarar verecek olayların meydana gelmesini asla müsama göstermeyeceğini taahhüt etti. Orta Asya ve Kuzey Afrika'daki durumlar çalkantılar sürdürülebilir değildir. Mutlaka uluslar arası teröre karşı işbirliğimizi, güçlendirmeliyiz. Terör ve radikal güçlerin yayılmasını önlemeliyiz. Mutlaka Birleşmiş Milletler'in yönetiminde bölgesel sorunların siyasi çözümünü ısrar etmeliyiz. Gerçeklere uygun olan ve tarfların hassasiyetlerine dikkat eden çözüm birlikte bulunmalıdır. Bu sene Çin ve Türkiye'nin diplomatik ilişkisinin kuruluşunun 45. yıl dönümüdür. Çin Halkı Çin Kominist Partisi'nin ve Çin Halk Cumhuriyeti'nin kuruluşlarının yüzüncü yıl dönümü için konan hedefleri gerçekleştirmeye çabalıyor. Türk halkı ise 2023 hedeflerini gerçekleştirmeye çabalıyor. İki ülkenin müthiş rüyaları ve kalkınma perspektifi bulunuyor"
Kaynak: DHA