Ana SayfaHaberlerGündemErdoğan'dan Meclis'e dokunulmazlık çağrısı

Erdoğan’dan Meclis’e dokunulmazlık çağrısı

 

Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'nde 22'nci Muhtarlar Toplantısı'nda konuşan Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, pazar günü Ankara’da meydana gelen bombalı saldırıda 35 kişinin hayatını kaybettiğini, ölen diğer 2 kişinin saldırgan olduğunu açıkladı. 40’a yakın yaralının tedavilerinin de sürdüğünü ifade etti. Terör ve terörist tanımlarının tekrar düzenlenmesini gerektiğini bir kez daha yineleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, dokunulmazlıklar konusunda da sert mesajlar verdi. Erdoğan, "Bunlara karşı parlamento eğer gerekli tavrı ortaya koymazsa bu millet ve bu tarih bu parlamentodan hesabını sorar. Şehitler hesabını sorar" dedi.

 

Hükümetten bu çerçevede hızlıca bir çalışma ortaya koymalarını beklediğini de belirten Cumhurbaşkanı, teröre karşı millet koalisyonuna ihtiyaç olduğunu söyledi ve tüm partilere birlik çağrısı yaptı. Erdoğan bu çağrısının “terör örgütünü yan kolu olarak boy gösteren” diye nitelediği HDP’yi kapsamadığını çünkü HDP’lileri artık meşru görmediğini de ekledi.

 

Erdoğan’ın konuşmasından satır başları şöyle:

 

"Hiçbir sıfat, terör örgütü yandaşlığının örtüsü olamaz"

 

"Kızılay'da bomba patlatarak rastgele insanların ölümüne yol açan terör örgütünün demokrasiyle en küçük bir ilişkisi olabilir mi? Buna rağmen terör örgütü yöneticisiyle aynı dili kullanmaktan, aynı yaklaşımı sergilemekten çekinmeyenlere 'terörist' demeyeceğiz de ne diyeceğiz?"

 

"Hâlâ bunların savunmasını yapan medya organları var. Ülkemizdeki bir takım kifayetsiz muhterisler, Kızılay'daki elim hadiseyi kendi çıkarları için kullanmayı düşünecek kadar zavallıdır, ahlâksızdır, haysiyetsizdir. Hiçbir sıfat, terör örgütü yandaşlığının örtüsü olamaz."

 

"Siyasetçi olarak görevini yap, kararını al ve gerisini yargıya bırak"

 

"Terör, terörist tanımını tekrar yapmalıyız. Ceza Kanunumuzu hemen değiştirmeliyiz."

 

"Dokunulmazlıklar meselesini süratle neticelendirmeliyiz. Parlamento bu konuda adımını süratle atmalıdır. Yani, bir kişi mi olsun, iki kişi mi olsun… Böyle bir şeyi konuşamayız. Biz, ortaya ilkeyi koymalıyız, ilkeyi. Nedir bu ilke? Benim Kürt kardeşlerimi, vatandaşlarımı sokağa dökmek suretiyle 50-52 kişinin ölümüne vesile olanlar bu ülkede teröre teşvik eden insanlar olarak yargılanmayacak da bu parlamentonun içerisinde gelip boy gösterecek ve bunları bu millet seyredecek öyle mi? Öbür tarafta, arkasında PKK'nın, PYD'nin, YPG'nin olduğunu çok açık net olarak söyleyenler bu ülkede temiz olacak öyle mi? Bunlara karşı parlamento eğer gerekli tavrı ortaya koymazsa bu millet ve bu tarih bu parlamentodan hesabını sorar. Şehitler hesabını sorar. Bu kadar açık konuşuyorum. Bu milletin birliğini, beraberliğini bozanlar, tehdit edenler, kim olursa olsun bunların hesabı bu parlamento tarafından dokunulmazlıklarının kaldırılması suretiyle nereye havale edilecek, yargıya… Gönder yargıya. Yargı bunlar hakkında ne karar verirse versin. Sen siyasetçi olarak görevini yap. Siyasetçinin görevi nedir? Bu kararı alıp gerisini yargıya bırakmaktır. Atılması gereken adım budur."

 

"Şehitlerin ahı bizi yakar"

 

"Siyasetçi bunları besleyemez, koruma altına alamaz. Eğer bunlar sürekli hâlâ bu adımları atar, yaptıkları da yanlarına kâr kalırsa, terörle mücadelemizde şu anda Güneydoğu'da bu mücadeleyi veren ve orada şehit olan kardeşlerimizin ahı inanın bizi yakar. Onların kanları yerde kalmayacak diyoruz. Bunlar basit siyasi hesaplarla feda edilemez. Hükümetten bu çerçevede veya buna yönelik süratle bir çalışma ortaya koymalarını bekliyorum. Bugün de kendileriyle özel bir görüşmem olacak."

 

HDP dışındaki partilere çağrı

 

"Teröre, terör örgütlerine karşı, ülkemize yönelik tüm tehditlere karşı, diğer tüm farklılıklarımızı bir kenara bırakarak, oluşturacağımız bir 'millet koalisyonuna' ihtiyacımız vardır. Gelin bu büyük mutabakatı, bu büyük birlikteliği hemen şimdi sağlayalım, canımıza ve istikbalimize kast edenlerin üzerine hep birlikte gidelim. Terör örgütünün yan kolu olarak faaliyet gösteren partinin mensuplarını ben artık meşru siyasi aktörler olarak görmüyorum, kusura bakmasınlar. Dolayısıyla bu çağrım onlara değil diğer partileredir."

 

"Terörle mücadelede yanımızda olan dostumuzdur, karşımızda olan da düşmanımız"

 

"Karşımızda iki taraf var: Bir yanda masumların hayatına kasteden teröristler, diğer tarafta güvenlik ve adalet bekleyen 79 milyoın vatandaş. Bu teröristlerin üzerine en tavizsiz şekilde gitmek durumundayız."

 

"Terörle mücadelede yanımızda olan dostumuzdur, karşımızda olan da düşmanımızdır. Bunun bilinmesi lâzım. Mesele bu kadar açık, bu kadar nettir."

 

"Boşuna uğraşıyorsunuz, bak inlerinize girdik, bodrum, nereye kaçarsanız kaçın sizi askerimiz, polisimiz, korucumuz oralardan bulup çıkartacak gereğini yapacaktır. Dağlardaki mağaralara nereye girerseniz girin, bırakın Cudi'yi, Gabar'ı, Kandil'e mi gidiyorsunuz, orada da güvenlik güçlerimiz arkanızda. Çünkü bu şehitlerin bedelini ödeyeceksiniz, bunun lamı cimi yok."

 

"Kimse, ölüm türküleri eşliğinde halay çekenleri demokrasi havarisi olarak dayatamaz"

 

"Suriye'de istediğini elde edemeyen, sınır ilçelerimizde başlattığı kalkışma teşebbüsü hüsranla sonuçlanan, bölge halkından yüz bulamayan terör örgütü, rastgele hedeflere yönelik saldırılarıyla son ve en ahlâksız kozunu oynuyor. İnşallah gerekli tedbirlerin süratle alınmasıyla bu oyunu da boşa çıkaracağız. Bu bombalarla onlar bizim canımızı yakıyor olabilir ama inanın biz onları tamamen imha ederek şehitlerimize, gazilerimize, onların geride kalan yakınlarına karşı mahcup olmayacağız."

"Ne kadar farklı isimler altında olan terör örgütleri varsa şimdi ortak hareket etme kararı aldılar. Bundan sonra hiç kimse, ölüm türküleri eşliğinde halay çekenleri bize demokrasi havarisi olarak gösteremez, dayatamaz. Çünkü hepsinin de gerçek yüzleri, gerçek niyetleri ortaya çıktı. Terör örgütünün pervasızlığı gücünden değil, acziyetinden kaynaklanıyor."

 

Kaynak: Al Jazeera

- Advertisment -