Ana SayfaHaberlerGündemErdoğan'dan 'YPG'yi vurmaya devam' mesajı

Erdoğan’dan ‘YPG’yi vurmaya devam’ mesajı

 

Mülki amirler toplantısında konuşan Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, PYD'yi desteklemeyi sürdüreceğini açıklayan ABD yönetimine seslendi. Erdoğan, "Biz ABD ile NATO’da birlikte değil miyiz? Dostun biz miyiz, YPG/PYD mi? Bunu da öğrenmek istiyoruz. Çık, 'Dostum PYD’ye silah yardımı yapıyorum' de, bunu da bilelim. Gizli kapılar ardında bir şeylerin konuşulması bizleri üzmektedir. Bizi dost olarak görmeyenler açıkça, net bunu ifade etsin" dedi.

 

"Dün Sözcü (ABD Dışişleri Sözcüsü) ne diyor? 'YPG’ye yardım sürecektir ama mücadele de işimizi zorlaştırmasın.' Lafa bak. Temelden bu yaklaşım sakat. Bu bilgileri bizden alacaksın. Teröristlerin verdiği bilgiye göre hareket edeceksin."

 

"Top atışları sürecek" mesajı 

 

Erdoğan, YPG'ye top atışlarının durdurulmasını isteyen ABD yönetimine, "Kusura bakmayın, böyle bir düşüncemiz yok" diyerek top atışlarının süreceği mesajını verdi. 

 

"Ey Amerika! Bak sen uçuşa yasak bölgeye evet demedin ama bak orada Rus uçakları cirit atıyor ve binlerce mağdur, mazlum insan ölüyor. Hani biz koalisyon güçleriydik, ne oldu? Türkiye'ye "PYD’ye, YPG'ye top atışlarını durdurun" diyorsun. Kusura bakmayın, böyle bir düşüncemiz yok. Türkiye'ye biri havan, mermi atarsa karşılığını kat be kat bulacaktır. Bu, uluslararası angajman kurallarının işletilmesi demektir.  Doğu’da, Güneydoğu’da kullanılan silahların Suriye kaynaklı olduğunu biliyoruz. PYD-PKK arasındaki bağı yok saymak körlük değilse ülkemize dönük hasmane bir tutumdur. Biz terör örgütüne terör örgütü deyip o şekilde davranmaya devam edeceğiz."

 

Erdoğan, "PYD/YPG’ye desteğini sürdüren ABD’yi anlamakta da zorlanıyorum. PKK’nın bütün kayıtlarında PYD’nin, YPG’nin kurucusunun kim olduğu bellidir" diye konuştu.

 

"Yeni bir Kandil'e izin vermeyeceğiz"

 

"Suriye konusunda Türkiye nefsi müdafaa konumundadır. Her adımımızın meşruiyeti vardır. Bunu anlamayan ya da saygı duymayan herkes bedelini ödeyecektir. Türkiye can evine yönelen silahlar karşısında geri çekilecek ya da teslim olacak bir ülke asla değildir."

 

"Güney sınırımızda yeni bir Kandil’in oluşmasına asla izin vermeyeceğiz."

 

"Bölgede Türkiye’ye rağmen oldubittilerle fiili durumlar oluşturulmasına sessiz kalmadık, kalmayacağız. Baskı yapılması gereken adres Türkiye değil rejim ve destekçileridir. Gerilimin önüne geçilmek isteniyorsa tüm terör örgütlerini cesaretlendirici adımlar atmaktan imtina edilmelidir."

 

"Son 10 günde 600 sivili hunharca katlederek savaş suçu işleyen Rusya’ya karşı sesini çıkarmayan herkes suça ortak olmaktadır. Yapılanların gerisinde Türkiye'nin sabrının sınırlarını denemek gibi bir durum varsa o sınırların sonuna gelindiğinin de bilinmesi gerekmektedir."

 

"Deniz bitti"

 

"Biz kapımıza gelen kardeşlerimize kapımızı açarız ama şansını Avrupa’da denemek isteyenlere de bir şey demeyiz."

 

"Batı ülkeleri ne kadar hoyrat, ne kadar insafsız, ne kadar vicdansız davranırlarsa davransınlar bu akını kontrol altında tutma şansları yoktur. Bunun için bir an önce Suriye'deki meselenin çözümü konusunda bir konsensüs sağlanmalıdır."

 

"Ümit verici gelişmeler sağlanmıştı. Ama Rusya gibi ülkeler bu girişimleri sabote etti. Diğer bir takım ülkeler bu açık sabotaja rıza göstermek ve göz yummak durumunda olmuştur."

 

"Artık denizin bittiği yere gelinmiştir. Ya bu mesele kısa sürede çözüm yoluna girecek ya da kar topu gibi büyüyen ve yakın uzak tanımadan tüm dünyayı etkisi altına alacak daha büyük sorunların kapısı açılacaktır. Biz Suriye halkının kendi geleceğini kendisinin belirlemesini istiyoruz."

 

Anayasa Komisyonu'nun dağılmasına tepki

 

"Darbe ile yapılan anayasadaki tümünün değiştirilmesi… Şu söyleyerek masadan kalkılamaz… Hepsi değişecek demek nedir bu 2 bin 2 bin 500 madde. Her madde 1-2 gün alsa 3-4 yıl burada geçer. Sonra anayasaya başlanacakmış. Böyle mantık olur mu? İşi tıkamaktan başka değil. Böyle bir yaklaşım tarzı olur mu? Benim başbakanlığım döneminde 47 madde 3’er temsilci tarafından gözden geçirildi, paraf edildi. O zamanki ana muhalefet başkanı, şimdi de başkan ya, 'Bunları geçirelim' dedi. Gidin görüşün dedim arkadaşlara. Diğer partiler de geçirelim desin dediler. E dedim işte paraf ettiler, tamam dediler. Diğerleriyle görüşüldü, yine olmadı."

 

"Bu sadece ülkeyi kilitlemektir"

 

"İpe un sermek denir buna. Bunların iş yapmak, iş üretmek diye bir derdi yok. Bu sadece ülkeyi kilitlemektir. Bunlardan bir şey çıkmaz. Öyle veya böyle ben inanıyorum ki aklı selim sahibi olan parlamentonun diğer üyeleri kesinlikle bu işe kararlı bir şekilde yürürlerse masadan çekilenlere de 'hayırlı olsun' demekten başka söyleyecekleri bir şey yok. Masada kalanlar bu işi sürdürmelidir. Yazık olur. Umutla bekleyen milletimize de yazık olur. Çünkü Türkiye mutlaka yeni anayasaya kavuşacak. Şayet bu partiler yapamıyorsa aklıselim sahibi insanlarla bu yapılır."

 

"Millete gidin"

 

"Ey Parlamento'daki saygın üyeler, değerli arkadaşlarım, gelin bir karar alın. Deyin ki 'Biz millete gideceğiz'. Millete gidin. Bakın bakalım millet size ne diyor. Hazırlayın, sunun millete. Millet 'evet' diyorsa, egemenlik kayıtsız şartsız milletin değil mi? Siz Atatürkçü değil miydiniz? Atatürkçü olduğunuza göre, Gazi Mustafa Kemal ne diyor? 'Egemenlik kayıtsız şartsız milletindir'. Öyleyse haydi millete gidelim, 'Millet bu kararı versin' diyelim. Milletin verdiği karara da uyalım. Başka çıkış yolu bunun olmaz. Aksi iş tıkamadır ve parlamentoya saygısızlıktır. Bu meilletin meselesi haline dönüşmüştür. Kim gerçekten tıkaç vazifesi görürse millete hesabı verir. Katkı veren de milletten mükafatını alır."

 

"Milletim başkanlık istemezse de öper başımıza koyarız"

 

"İnşallah yeni Türkiye'nin inşası çerçevesinde yeni anayasamızı da çıkartacağız. Başkanlık sistemi de inşallah bu şekilde hayata geçecektir. Benim milletim başkanlık sistemini istemiyorsa, bizim milletimize söyleyecek hiçbir şeyimiz yoktur, onu da öper başımıza koyarız. Olay bu kadar basittir. Ben ülkenin buna ihtiyacı olduğuna inanıyorum."

- Advertisment -