Ana SayfaHaberlerGündemGazetecilik yargılanıyor: Asıl mesaj bizlere...

Gazetecilik yargılanıyor: Asıl mesaj bizlere…

Gazeteciler Barış Terkoğlu, Barış Pehlivan, Hülya Kılınç, Murat Ağırel, Ferhat Çelik ve Aydın Keser bugün hakim karşısına çıktı. Duruşma öncesi gazetecilerin serbest bırakılması için adliye önünde basın açıklaması yapıldı. Duruşma önce TGS, TGC ve çok sayıda milletvekili açıklama yaptı: "Gazeteciler tutuklanarak asıl mesaj bizlere veriliyor."

Libya’da ölen bir MİT görevlisinin kimliğini açıkladıkları gerekçesiyle tutuklanan Odatv Sorumlu Haber Müdürü Barış Terkoğlu, Odatv Genel Yayın Yönetmeni Barış Pehlivan, Odatv muhabiri Hülya Kılınç, Yeniçağ gazetesi yazarı Murat Ağırel, Yeni Yaşam Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Ferhat Çelik ve Yeni Yaşam Gazetesi Yazı İşleri Müdürü Aydın Keser 4 ay sonra ilk kez hakim karşısına çıktı. Çağlayan Adliyesi’nde görülen duruşma öncesi bir araya gelen meslek örgütleri  “Özgür basın susturulamaz, haberci tutukluysa haberin olmaz, basın öne eğilmesin, gerçekler hapsedilemez” dövizleri taşıdı. Açıklamaya çok sayıda milletvekili ve gazeteci de katıldı.

‘ASIL MESAJ BİZLERE…’

Haberin Var Mı İnsiyatifi’nden Mehveş Evin’in okuduğu basın açıklamasında şöyle dendi: “Son 10 yılda defalarca olduğu gibi yine bir gazeteci davası için bir aradayız. İçi boş bir iddianame ile gazeteciler Silivri’de tutsaklar. Tezgahla, tuzaklar birbirini izledi. Meslektaşlarımızın özgürlüğü elinden alınırken asıl mesaj bizlere, dışardaki gazetecilereydi. Bizleri de susturmak, korkutmak istiyorlar. Musa Anter’in, Uğur Mumcu’nun Metin Göktepe’nin sustuğunu gördünüz mü? Asla. Kavgamız da sevdamız da dayanışmayla sürecek. Yargıçlardan adil olmalarını ve meslektaşlarımızı serbest bırakmalarını istiyoruz. Onlar tutukluyken hiçbirimiz özgür değiliz.”

HDP: TABLO İÇLER ACISI

HDP Milletvekili Hüda Kaya gazetecilerin derhal serbest bırakılması çağrısında bulundu: “Adliye sarayı denilen şu meydanda eşitliğin, özgürlüğün gerçekleşmesini istiyoruz. Bunun için bir kez daha toplandık. Hukukun, canın, yaşamın katledilmesi davaları nedeniyle burada toplanmaya devam ediyoruz. Ülkemizin içinde bulunduğu tablo içler acısı. Her birimizin derdi insanca yaşamak. Gerçeklere habere yasak getirilmesin. İnsanların özgürlüğü gasp edilmesin hepimizin mücadelesi bu.”

CHP: MASUMİYET YİNE CEZAEVİNDE

CHP Milletvekili Tuncay Özkan ise, “Masumiyetin bir daha cezaevinde kalmasını istemiyoruz. Bundan derhal geri adım atmalılar. Masumiyetin, adaletin bu denli yıprandığı bir ortamda sorunların çözülmesi mümkün değil. Zulüm çok büyüdü. Korkutanlar en çok korkanlardır. Derhal arkadaşlar serbest bırakılmalı. Hepimiz Türkiye’in geleceği için bir araya gelmeliyiz. Hep beraber gazetecilik suç değildir diyoruz.”

İYİ PARTİ: GERÇEK GAZETECİLİK HAPSEDİLDİ

İYİ Parti İstanbul İl Başkanı Buğra Kavuncu ise yaptığı açıklamada, “Gerçek gazetecilik hapsedildi” diyerek şunları söyledi: “Hırsızlığa, talana karşı korkmayan kalemler hapsedildi. Basını korkutulan bir ülkede adaletten söz etmek mümkün değil. Adaletin çığlığı gazetecilerin, baro başkanlarının çığlığıdır. Haksız yere hapsedilen bütün gazetecilerin yanındayız.”

‘ÖZGÜRLÜĞÜMÜZ İÇİN DİRENECEĞİZ’

Türkiye Gazeteciler Sendikası Genel Başkanı Gökhan Durmuş ise şöyle konuştu: “Habere, haberciye düşman olan bir iktidar olduğu sürece burada olmaya devam edeceğiz. Birlikte dayanışmayla bu zor günleri aşacağız. 6 arkadaşımız yüzü aşkın gündür özgürlüklerinden mahrum bırakılmakta. Onlar Silivri’de biz burada direniyoruz. Özgürlüğümüz için direneceğiz.”

DİSK Basın İş’ten Faruk Eren, iktidarın gazetecilerin tutuklu kalmaları için özel bir çaba gösterdiğini belirterek “Özgür Basın Susturulamaz” dedi.

TGC: TÜM GAZETECİLER SERBEST BIRAKILMALI

Türkiye Gazeteciler Cemiyeti’nden Sibel Güneş, tutuklu tüm gazetecilerin serbest bırakılması çağrısında bulundu: “15 yıldır iktidar haberin özgürce dolaşımını engelleyerek basını da engelliyor. Biz haberin serbest bırakılmasını, 184 tutuklu gazetecinin serbest bırakılmasını istiyoruz. Tutuklu tüm meslektaşlarımızla ve aileleriyle dayanışma içerisinde olacağız.”

Sınıt Tanımayan Gazeteciler Örgütü’nden Erol Önderoğlu,” Hukuksuzluğun sonlandırılmasını istiyoruz” dedi.

İstanbul Cumhuriyet başsavcılığı tarafından hazırlanan iddianamede gazeteciler “Milli İstihbarat Teşkilatı mensuplarının ve ailelerinin kimliklerini, görev ve faaliyetlerine ilişkin bilgileri yayımlamak, yaymak ve açıklamak” ile suçlanıyorlar. Gazeteciler için 17 yıl hapis cezası isteniyor.

- Advertisment -