Dün (20 Eylül) Ankara’da gerçekleştirilen İyi Parti 2. Olağan Kurultayı’nda Meral Akşener, 1289 delegenin tamamının oyunu alarak yeniden genel başkanlığa seçildi. Önceki yönetimi kurucular kurulu tarafından belirlenen partinin delegeleri ilk defa oy kullandı.
Partinin elli kişiden oluşan en üst düzey yönetim organı olan Genel İdare Kurulu (GİK) seçimlerinde 187 aday yarıştı. Emekli albay Erdal Sarızeybek 1131 delegenin desteğini kazanarak GİK seçimlerini birincilikle tamamladı. Sarızeybek’i 1032 oyla genel sekreter Uğur Poyraz takip etti.
Aydın 6., Ağıralioğlu 11. sırada
Partinin etkili isimlerinden Koray Aydın altıncı, parti sözcüsü Yavuz Ağıralioğlu ise on birinci sıradan GİK’e girmeye hak kazandılar. İyi Parti’nin yeni yönetimi şöyle belirlendi:
Erdal Sarızeybek 1131, Uğur Poyraz 1032, Ümit Dikbayır 1030, Ümit Özlale 995, Bahattin Bahadır Erdem 989, Koray Aydın 965, Muhammed Emre Haberdar 948, Berna Sukas 923, Nuri Okutan 905, Orhan Çakırlar 901, Yavuz Ağıralioğlu 892, Şenol Sunat 882, Rıdvan Uz 870, İsmail Tatlıoğlu 848, Ünzile Yüksel 844, Metin Ergun 816, Arzu Önşen 802, Ayşe Sibel Yanıkömeroğlu 796, Dursun Ataş 788, Murat Karaman 787, Mehmet Tolga Akalın 777, Dursun Çolak 777, Mehmet Salim Ensarioğlu 773, Emine Küçükali 772, Burcu Akçaru 771, Hasan Toktaş 769, Ümit Beyaz 761, Müberra Çakır 751, Meral Alemdar 726, Muhammet Naci Cinisli 722, Mustafa Cihan Paçacı 720, Süleyman Sırrı Özdolap 720, Kadriye Ünler 712, Tevfik Sinan Sözen 688, Mehmet Arslan 680, Mümin İnan 679, Ahmet Kamil Erozan 669, Burak Akburak 669, Burhanettin Kocamaz 665, İsmet Koçak 664, Orhun Ertürkmen 661, Ümmü Gülsüm Paksoy 653, Halil Aydoğdu 651, Şükrü Kuleyin 651, Celal Karapınar 650, Ayhan Bölükbaşı 645, Ömer Süslü 616, Cumali Durmuş 594, Mine Baş 474, Şükriye Sevin Çağlayan 458.
‘Çizik’ listesi
Seçimlere geçilmeden önce delegeler arasında “ilk 75’te de olsa tercih edilmeyecekler listesi” başlıklı bir liste dolaştırıldı. Listede, GİK’e seçilemeyen Aytun Çıray ile aday olmayan Ümit Özdağ ve İsmail Koncuk gibi partinin ağır topları da bulunuyordu. 9. Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel’in doktoru Aylin Cesur, DYP’li eski İçişleri Bakanı İsmet Sezgin’in yeğeni Aydın Adnan Sezgin’in de bulunduğu listede şu isimler yer alıyordu:
Ümit Özdağ, Hayrettin Nuhoğlu, İsmail Koncuk, Yavuz Temizer, Aylin Cesur, Aytun Çıray, Feridun Bahşi, Ayhan Erel, Berna Biçer, Aydın Adnan Sezgin.
Çıray: “Merkez siyaset tasfiye edildi”
Aytun Çıray, twitter’dan paylaştığı mesajında merkez siyasetin tasfiye edildiğini iddia etti:
“Bu listede asıl hedef merkez siyasetçilerin tasfiyesidir. Demirel’in doktoru… İsmet Sezgin’in yeğeni… Ve bendeniz bunun işaretidir. Başarıp başaramadıklarını göreceğiz. Onlar da görecek. Samimiyet ve ilkeler testidir bu!”
Gazeteci Uğur Dündar’ın “Dr. Aytun Çıray yurtsever, Atatürkçü, dürüst bir siyasetçi, değerli bir insandır. Nitekim İYİ Parti’nin yükselmesinde büyük katkıları olmuştur. GİK’e seçilmemiş olması, onun değil, ayak oyunlarıyla seçilmesini engelleyenlerin sorunudur!” şeklindeki tweet’ini alıntılayan Çıray şunları söyledi:
“Müsteşarlık, başbakan danışmanlığı, 10 yıldır milletvekilliği yapmış biri için büyük usta Uğur Dündar’ın aşağıdaki tweet’i ve yorumlar benim için bir şeref nişanesidir. Teşekkür ederim.”
İyi Parti Adana milletvekili İsmail Koncuk da listeyi eleştirdi:
“İYİ Parti 2. Olağan Kongresi bugün yapıldı. Hayırlı olsun. Ben ve Ümit Özdağ, Gİ̇K adayı olmamamıza rağmen, bazı akıl ve ahlak fukaraları, bir kısım il yöneticisine sabah böyle bir liste dağıtmış. Aday olma ihtimalimiz bile birilerini ürkütmüş! Koltuk onların, adamlık bizim olsun.”
Koncuk’un bu görüşlerini Ümit Özdağ da retweet ederek paylaştı.
İyi Parti Ankara milletvekili Durmuş Yılmaz ise şunları söyledi:
“Adım listede olmadığına göre ben bu listeyi yapanlara göre makbul adam mı oluyorum. Reddediyorum. Kenar süsü olmaktansa bu listede olmayı tercih ederim. Bu kafayla olmuyor, olmayacak da.”
“Muhafazakâr milliyetçilikten seküler milliyetçiliğe”
“Yeni Nesil Ülkücüler” kitabının yazarı ve Pamukkale Üniversitesi öğretim görevlisi İkbal Vurucu, İyi Parti kongresini Serbestiyet’e şu sözlerle değerlendirdi:
“Meral Hanım’ın yapmış olduğu konuşmada özenle seçilmiş cümleler var. Klasik bir MHP anlayışından zihinsel anlamda çok ciddi bir kopma olduğunu görüyoruz. Taşrada bugün AKP çizgisine kaymış olan, İslamcı veya muhafazakâr milliyetçilikten, tamamen seküler ve demokratik bir milliyetçiliğe kayışın izlerini çok bariz görüyoruz.
MHP ile farkı en iyi TTB desteği gösterdi
“Açık bir şekilde, mesela şimdiye kadar ilginç bir şekilde milliyetçi söylemde yer bulmayan, sola terk edilmiş doğa hakları, hayvan hakları ve kadın haklarına yönelik bir söylem tutturuldu. İstanbul Sözleşmesi’ne açık bir şekilde sahip çıkıldı. Belki en önemlisi Türk Tabipler Birliği’ne olan destekti. MHP’nin ‘Marksist yapılanma’ dediği, ‘kapatılsın’ dediği, ‘PKK’lı bölücü’ dediği bir yapıya açık açık destek sunuldu. Bunu da devlet ve toplum için gerekli olan sivil toplumcu bir yaklaşım olarak değerlendirebiliriz. Bunları ideolojisinden bağımsız, toplumun eleştiri gücünü geliştiren bir sivil toplum perspektifinin hâkim kılınmaya çalışıldığı bir durum olarak görebiliriz. Özellikle TTB meselesi, MHP ile İyi Parti arasında bir zihniyet farkı olduğunu gösteriyor.
“Ayrıca ‘bu partiyi iki yumruk arasına sıkışmış Kürtler ve Zazalar kurdu’ söylemi de çok dikkat çekici bir ifadedir. Bu da etnik açıdan, hakkı yenen işçiler, diğer mağdur kesimler açısından, sözcülüğünü üstlenmesi açısından önemli. Bu yüzden eski ANAP veya DYP kadrolarının bugün artık bir geçerliliği yok.
“İyi Parti solun söylemini alıyor”
“İyi Parti, temsil ettiği toplumsal kesimler açısından baktığımızda, evet sola kayabilir. Belki bunu klasik sağ-sol kalıplarıyla düşünecek olursak; söylem sola benziyor. Solun söylemini alıyor. Ama bunun içerisinde ciddi bir milliyetçilik tonu da var. Kadın hakları olsun, etnik kardeşlik olsun, doğaya ve hayvan haklarına yönelik söylemler olsun, toplumsal kesimler açısından solun bıraktığı veya artık sahiplenemediği noktada İyi Parti bu kesimlerin sözcülüğünü üstleniyor. Bu anlamda sola kaymış olabilir.”