Rawest Araştırma ve Yaşama Dair Vakıf (yada) tarafından yürütülen “Türkiye’de Genç Kürt Olmak” başlıklı araştırmanın sonuçları, bir tanıtım ve tartışma toplantısıyla kamuoyuna duyuruldu. Araştırma kapsamında, 17-30 yaş aralığından 1500 gençle anket, 100 gençle de derinlemesine görüşme yapıldı. Gençlerin farklılaştıkları ve benzeştikleri noktaları, endişelerini ve beklentilerini tesbit etmeyi amaçlayan araştırma 8 ilde (Diyarbakır, Van, Mardin, Urfa, Mersin, Adana, İstanbul, İzmir) gerçekleştirildi.
Kürtlerde 15-29 yaş arasındaki gençlerin nüfusa oranı (yüzde 28.1), Türkiye ortalamasına (yüzde 23.2) göre daha yüksek. Araştırmaya katılan gençlerin yüzde 52.5’i kadın, yüzde 47.5’i erkek; yüzde 18. 8’i evli, yüzde 84.2’si bekâr. Gençlik dendiğinde genellikle öğrenci ve kısmen de çalışan kişi akla gelse de, gençliği salt bu iki kategoriye sıkıştırmak yanlış. Zira işi olmayan, bir iş aramayan, esnaflık yapan, niteliksiz işlerde çalışan, ev hanımı olan birçok genç kategorisi var.
Eğitim durumları bağlamında gençler ile aileleri arasında açık bir fark var. Araştırma kapsamında görüşülen gençlerin yüzde 10.7’si lise altı, yüzde 72.6’sı lise, yüzde 16.7’si de üniversite mezunu. Lise mezunlarının önemli bir kısmı da şu anda üniversite eğitimine devam ediyorlar. Buna karşılık ebeveynlerin yüzde 75.8’i lise altı, yüzde 24.2’si ise lise ve üstü bir eğitime sahip.
Gençlerin aile bağları kuvvetli; yüzde 59.5’i ailesiyle berabere yaşıyor. Buna mukabil yüzde 17’si tek başına ve arkadaşlarıyla, yüzde 7.5’i de yurtlarda kalmak üzere gençlerin dörtte birinin aileden ayrı yaşadığı görülüyor. Yani gençler ailelerine bağlılar ama bağımlı değiller; yalnız yaşama tecrübesini de sahipler.
Evlenme yaşı konusunda Kürt gençleri ile Türkiye gençleri birbirlerine yakın duruyor; erken yaşta evlenmek istemiyorlar ve ideal evlilik yaşı olarak genelde 27-28 yaşı işaret ediyorlar. Fakat çocuk istemede Kürt gençleri daha hevesli; Kürt gençleri ortalama üç çocuk isterlerken Türkiye ortalaması 2.38’de kalıyor.
Favori platform: Instagram
Gündelik hayat alışkanlıklarında Kürt gençleri ile Türkiye ortalaması arasında bir ayrışma yok; internet, alkol, sigara ve uyuşturucu kullanımında her iki grubun rakamları aynı düzeylerde.
Sosyal medyada en popüler platform Instagram; ardından WhatsApp grupları geliyor. Facebook ve Twitter eski cazibelerini kaybetmiş durumda. Yine de Twitter, Kürt gençleri arasında daha çok tutuluyor. Kürtlerin yüzde 44’ü, Türkiye ortalamasının yüzde 30’ü Twitter’ı kullanıyor. Kürt gençlerinin gündemle daha yakından alâkadar olma ve anlık haberleri daha yakından takip etme isteğinin bu farklılığı yarattığı söylenebilir.
Kürtler de Türkiye ortalaması da televizyonda parodi programları ile komedi, dönem ve aksiyon dizilerini tercih ediyorlar. Ancak tarihi dizilerde, vatanseverlik dizilerinde ve ağa-aşiret-töre dizilerinde tercihler farklılaşıyor; bu dizilerin reytingi Türkiye ortalamasında yükseliyor, Kürt gençlerinde düşüyor.
Ciwan Haco’dan Müslüm Gürses’e
Kürt gençleri müzikle çok ilgili; hemen hemen her müziğin Kürt gençleri arasında alıcısı var. Ahmet Kaya’yı çok seviyorlar. Her kesimden, her ideolojiden, her sosyal sınıftan Kürt genci Ahmet Kaya’ya özel bir muhabbet besliyor. Dolayısıyla Kaya, açık ara diğer sanatçıların önünde. Bununla birlikte Kürt gençlerinin yelpazeleri çok geniş; Kaya’nın dışında Ciwan Haco’dan Müslüm Gürses’e, Şivan Perwer’den Sezen Aksu’ya, Şakiro’dan İbrahim Tatlıses’e, Mem Ararat’dan Neşet Ertaş’a kadar çok farklı tarzda eserler veren sanatçılara da ilgi gösteriyorlar.
Türkiye ortalaması ile paralel bir şekilde, Kürt gençlerinin üçte birden fazlasının kız ya da erkek arkadaşı var. Flört etmeyi, birlikte gezip tozmayı, sevgili olmayı doğal görüyorlar. Ama evlenmeden önce cinsel ilişki kurmaya veya birlikte yaşamaya karşılar. Kadın-erkek ilişkilerinde kadınlar erkeklere nisbeten daha muhafazakâr bir tavra sahip. Türkiye ortalamasına göre Kürt gençleri toplumsal cinsiyete daha duyarlı ve daha seküler bir noktada.
Eğitim için Batı ülkelerine (Almanya, ABD, İngiltere, Fransa) gitmek istiyorlar. Geleceğe dair hayallerinde iş-kariyer, seyahat, eğitim ve evlilik; geleceğe dair kaygılarında ise işsizlik, geçim sıkıntısı ve siyasi sorunlar öne çıkıyor. Türkiye ortalaması ile karşılaştırıldığında Kürt gençleri geleceğe çok daha karamsar bakıyor. Yaşadıkları ülkeden ve şehirden, aldıkları belediye hizmetlerinden ve genel olarak hayattan duydukları mutluluk ve memnuniyet oranları çok düşük.
Özgürlükçülük ortak paydası
Kendilerini tanımlarken vurguladıkları üç sıfat var: Müslüman, Kürt ve Özgürlükçü. AK Partili gençlerde Müslümanlık, HDP’li gençlerde Kürt kimliği ağır basıyor. Özgürlükçülük, dünya vatandaşlığı ve eşitlikçilik ise ortak paydalar. Çevrecilik giderek daha çok parlayan bir düşünce; hemen her kesimden genç çevreci olduğunu belirtiyor. Dolayısıyla çevrecilik, ayırt edici bir sıfat olmaktan çıkmış durumda. Gençler çevreci olduklarını söylerken de genellikle yaşadıkları ortamın temiz olmasını, şehirlerinde daha fazla park ve bahçe yapılmasını, ağaçlık ve yeşillik mekânların artmasını kastediyor.
Gençlerin yarıdan fazlası anadilini (Kurmancî ve Zazakî) iyi konuştuğunu ifade ediyor. Doğrusu bu, şahsi gözlemlerimle örtüşen bir oran değildi. Anadilini bilme ve kullanma oranının — maalesef — daha aşağılarda olduğunu düşünüyordum. Toplantıda birçok kişi de aynı kanıdaydı. Nitekim raporun sunumunun ardından bu orana dair bir tartışma yapıldı.
Araştırma ekibi bir hususa temas etti. Onlara göre, Kürt gençleri arasında anadil duyarlılığı artıyordu. Bu nedenle, görüşmeler esnasında anadillerini bilmediklerini söylemekten utanmaları mümkündü. Araştırma beyan üzerine yapılıyordu; gençler anadillerini bildiklerini beyan ettiklerinden bu oran ortaya çıkmıştı. Belki Kurmancî ve Zazakî kullanılarak yapılacak bir çalışma, bu konuda daha sağlıklı bir veriye ulaşılmasını sağlayabilirdi.
Daha az dindar
Gençler kendilerini beş yıl öncesine göre daha az dindar görüyor. Yüzde 87.5’i bir dini gruba mensup olmadığını, yüzde 6.3’ü eskiden bir dini gruba mensubiyetinin bulunduğunu ama artık bulunmadığını ifade ediyor. Dini bir gruba mensup olanların oranı yüzde 6.2. Namaz kılma ve dini ritüelleri yerine getirme konusunda Kürt gençleri ile Türkiye ortalaması arasında bir fark yok.
Kürt gençlerinin yarısından fazlasının bir göç tecrübesi var. Yüzde 58’inin hiç köy yaşamı tecrübesi yok. Yüzde 51.2’si yalnız, yüzde 48.8’i ailesiyle göç etmiş. Göçün iki büyük nedeni, iş (yüzde 44.9) ve eğitim (yüzde 42.8).
Kendisinden farklı kimliklere tolerans, Türkiye ortalamasında olduğu gibi Kürt gençlerinde de düşük. Öğretmeni, sevgilisi ve yöneticisi (belediye başkanı) olmasını istemediği kişilerde tarikat mensupları, eşcinseller, ateistler, Suriyeliler ve Araplar başı çekiyor.
Kürt gençleri, işsizliği, ekonomiyi, adaleti ve eğitimi en büyük sorunlar olarak niteliyor. Kürt sorunu beşinci sırada geliyor. Gençlerin yüzde 77.5’i ekonomik kriz olduğunu düşünüyor; yüzde 73.2’si Suriye politikasını yanlış buluyor. Başta kadın sorunları, ekonomi ve adalet olmak üzere her konuda Türkiye’nin kötüye gittiği kanaatindeler.
Politik kararsızlık
Kürt gençleri arasında en sevilen siyasi figür Demirtaş; onu Erdoğan izliyor. Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde yüzde 45.2’si Demirtaş’a, yüzde 21.8’i Erdoğan’a oy vereceğini söylüyor. İmamoğlu’nun yükselen bir çizgi izlemesi, araştırmanın dikkat çeken bulgularından biri. İmamoğlu’na bir ilgi var; Kürt gençlerinin yüzde 16’sı Cumhurbaşkanlığı için İmamoğlu’nu tercih edeceğini belirtiyor. Hattâ Demirtaş’ın olmadığı bir denklemde, Cumhurbaşkanlığı için İmamoğlu’na oy vereceğini söylen Kürt gençlerinin oranı yüzde 38’i bulurken Erdoğan yüzde 18.2’de kalıyor.
Kürt gençlerinin kendilerine en yakın gördükleri partiler HDP (yüzde 51.6), AK Parti (yüzde 22) ve CHP (yüzde 8.6) olarak sıralanıyor. Altı çizilmesi lâzım gelen verilerden biri de, HDP’lilerin kendilerine en yakın gördükleri ikinci partinin CHP, kendilerine en uzak gördükleri partilerin ise MHP ve AK Parti olması.
Bugün seçim olsa yüzde 45.3’ü HDP’ye, yüzde 18.3’ü AK Parti’ye, yüzde 7.5’i CHP’ye oy vereceğini söylüyor. 2018 genel seçimlerinde AK Parti’ye oy verenlerin yüzde 20’sinin, bugün itibariyle AK Parti’den uzaklaştığı görülüyor. Yüzde 14.9’u oy kararsız olduğunu, yüzde 9.3’ü oy kullanmayacağını belirtiyor. Yani bütün partilerin sandığa çekmesi ve kendilerine oy vermeye ikna etmesi gereken yüzde 25’lik bir genç Kürt kitlesi var. Az buz bir rakam değil bu.
Gelecek yazıda da bu konuya devam edeceğim.
(*) Kürdistan 24, 04.03.2020
https://www.kurdistan24.net/tr/opinion/da3e9650-f969-4985-9f0a-e28a4feced0e