Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Rusya Federasyonu Devlet Başkanı Vladimir Putin ve İran Cumhurbaşkanı Hasan Ruhani'nin katıldığı "Türkiye-Rusya-İran Üçlü Zirvesi" sona erdi. Liderler ortak basın toplantısı yaptı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan zirveyle ilgili açıklamaları şöyle:
"Bu zirveye ev sahipliği yapıyor olmanın memnuniyeti içindeyiz. İlk zirveden bu yana Suriye'de önemli gelişmeler yaşandı."
"Gerginliği azaltma konusunda Türkiye olarak sorumluluklarımızı hassasiyetle yerine getiriyoruz."
"İdlib'deki 8. gözlem noktasıyla bu konudaki kararlılığımızı gösterdiğimize inanıyorum."
"Şu husus tüm dünya tarafından dikkate alınmalı. Suriye'nin toprak bütünlüğünün sağlanabilmesi tüm terör örgütlerine aynı mesafede olunmasına bağlıdır."
"Terör örgütlerinin ayrım yapılmaksızın dışlanması çok önemlidir. DEAŞ'a karşı Türkiye en etkin mücadeleyi veren ülkelerden biridir."
"Zeytin Dalı Harekatı'yla da aynı mücadeleyi bir başka terör örgütü olan YPG/PYD'ye karşı veriyoruz."
"Biz sadece güvenliği sağlamakla kalmıyoruz kontrol altına aldığımız yerleri bölgenin sahipleri olan Suriyeli kardeşlerimiz için yaşanabilir hale getiriyoruz."
"Cerablus El Bab bölgesine 160 bin Suriyeli kardeşlerimiz döndü."
"Afrin bölgesindeki patlayıcı madde taramasını bitirip altyapıyı ayağa kaldırdıktan sonra yüz binlerce Suriyelinin dönmeyi beklediğini biliyoruz.Münbiç başta olmak üzere PYD/YPG kontrolündeki yerleri güvenli hale getirene kadar durmayacağımızı tekrar ediyorum."
"Tel Rıfat için Rus ve İranlı dostlarla birlikte ortak çalışma yürütmeye hazırız."
"Suriye'de kaos çıkartılmak istenen yerlere önce DEAŞ'ın yerleşmesinin önü açılmakta onunla mücadele bahanesiyle PYD/YPG sokulmakta ve terör döngüsü tamamlanmaktadır. Biz kendi sınırlarımızı da tüm Suriye'yi de bu cendereden çıkarmakta kararlıyız.
Suriye huzur bulmadan Türkiye huzur bulamaz. Suriye'de yaşananların anlamı ve önemi bizim için ayrı bir yere sahiptir."
"Türkiye olarak sivil kayıpların yaşanmasının önüne geçtik. Operasyon yürüttüğümüz şehirlerle diğer şehirler yan yana konulduğunda ne demek istediğimiz anlaşılacaktır."
"Terör örgütünün etkinlik yürüttüğü bölgelerde sürekli bir gerilim çatışma potansiyeli olduğu açıkça görülüyor. Suriye'in toprak bütünlüğünün temin edilmesi ve çatışmaların önüne geçilmesi ve yeniden inşa için anlayış birliği içindeyiz. Önümüzde zor ama başarı ışığı giderek kuvvetlenen bir yol var."
"Garantör ülkeler olarak tuzaklara tezgahlara provokasyonlara itibar etmeden mutabık kaldığımız hedeflere doğru kararlı bir şekilde yürümeyi sürdüreceğiz."
"Uluslararası toplumu, Suriye'deki sorunun siyasi çözüme kavuşturulması gayretlerine destek olmaya çağırıyoruz."
"AB'nin 3 milyar euro sözü var ama bunların tamamı ilgili kurumlara ulaşmış değil. Gelmese de yatırımlarımıza devam edeceğiz."
"Suriye'nin toprak bütünlüğü bizim için olmazsa olmazdır. Biz toprak ameliyatlarına sıcak bakmıyoruz. Terörizmin bunu bir fırsata dönüştürüp Suriye'den ülkemize tacizde bulunmasına fırsat vermeyi asla kabul etmemiz mümkün değil. Burada bizim durumumuzda olan bir ikinci ülke yok. Bütün tacizler bugüne kadar ülkemize yapılmıştır. Durmak bilmemişlerdir. Yüzü aşkın roket atışları yapılmıştır, yüzü aşkın şehit olmuştur. Ondan sonra önce Cerablus, sonra Zeytin Dalı Harekatı'nı gerçekleştirmek zorunda kaldık."
"Çadırkentlerde konteyner kentlerde kalanlar Cerablus'ta dönmeye başladı. Afrin'de de aynı şekilde olacaktır. Bu bir inşa ve ihya hareketidir. Astana sürecinin garantörleri olarak Soçi'de başlayan bu süreci emin adımlarla yürüteceğiz. Astana'yı Cenevre'ye alternatif olarak ileri sürmedik. Bizim için aslolan netice almaktır."
"Netice alma mecburiyetimiz var, oyalanmaya tahamülümüz yok. En son Doğu Guta'da meydana gelenleri gördük. O yavruların nasıl acımasızca öldürüldüğünü gördük. Bunlara dayanabilmek için insan olmamak gerekir."
"Teröristle mücadele, terörle mücadele zamanlaması yapılan bir süreç değildir. Terör yok olduğu anda siz de huzura erersiniz, ortada sorun kalmamış olur. Terörün olduğu bir yerde de devlete düşen görev tüm güvenlik güçleriyle mücadeleyi sürdürmektir. Türkiye'nin içeride ve sınır ötesinde terörle mücadele sorunu vardır. Bu sorun bitene kadar devam edecğiz."
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın ardından İran Cumhurbaşkanı Hasan Ruhani açıklama yaptı:
"Bizim bölgemiz son senelerde büyük ve çok önemli bir sorunla karşılaştı; bu sorun terörizmdi. Bu teröristler bazı ülkeler tarafından eğitilmiş, fonlanmış ve modern silahlarla donatılmıştır. Bu teröristler Suriye'ye ait petrol ve doğalgazı satabiliyor. Bazı büyük dünya güçleri başta Amerika, DAEŞ gibi El Nusra gibi terör örgütleri bizim bölgemizde uzun yıllar kalsın ve onlar da bu örgütleri uzun yıllar aracı olarak kullansın. Suriye ve Irak dost ülkelerin yardımıyla bu büyük tehlikeyi alt etti."
"Terörizmle mücadele için Astana'daki zirvede Suriye'de kısmı ateşkes sağlanması konusunda uzlaşıldı."
"Terörizmle mücadele doğrultusunda yaklaşık 15 ay önce Astana'da bir toplantı yapıldı ve bir süreç öngörüldü. Süreç Suriye'de dört bölgede ateşkesin sağlanması ve krizin azalmasına neden oldu. Türkiye, İran ve Rusya bu süreçte önemli rol oynandı. Suriye Ulusal Diyalog toplantısında da muhalifler ve Suriye arasında Soçi'de toplantı gerçekleşti. Ben bugün Suriye halkının ümidinin düne nazaran daha çok olduğunu, barışa karşı daha umutlu olduğuna eminim. Suriye halkı da evine dönmek için daha umutlular. Bugün çok mutluyum ki üç ülke Ankara'da ikinci zirveyi gerçekleştirdi. Suriye ve Suriye'nin geleceğiyle ilgili çok önemli toplantılar gerçekleştirdik. Benim için bugün en önemli anlar üç ülkenin Suriyeli mazlumların yaralarını sarmak için ve onları kurtarmak için mutaabık kaldıkları anlar oldu."
"İran İslam Cumhuriyeti'nin bakışından Suriye sorunu hiçbir şekilde askeri seçeneklere sahip değildir. Hep birlikte barışı çözüm yolu olarak takip etmemiz gerekiyor. Mazlum Suriye halkının evlerine dönmesine yardımcı olmamız gerekiyor. Biz özellikle Suriye'nin toprak bütünlüğünün ve milli egemenliğinin, bağımsızlığının herkes tarafından dikkate alınmasını amaçlıyoruz. Terör örgütlerinin kalıntıları da Suriye'den çıkarılmalıdır. Bizim yaptığımız iş Suriye'nin geleceği için yardımcı olmaktır. Hiçbir ülkenin Suriye'nin geleceği için karar verme hakkına sahip değildir. Suriye halkı kendi seçimlerini ve anayasalarını hazırlacaktır. Bölgemizdeki bayram günü Suriye'de savaşın bittiği gün olacaktır."
"Bizim bugüne kadar gördüğümüz şudur ki; Amerikalılar ve İsraillilerin pek de başarılı olmadıkları. Şam hükümetini yıkmak peşindeydiler ve teröristleri bu bölgeye yerleştirmek istiyorlardı. Fakat başarılı olduklarını da söyleyemeyiz. İran hükümeti, Suriye'deki olayların başından beri her zaman terörizmle mücadeleye vurgu yapmıştır. Halkların istekleri kendi geleceklerini şekillendirmek için yol göstermelidir. Çabamız bölgedeki terörist faaliyetlerin başarılı olmamasıdır. İran her zaman terörizmle mücadele etmiştir."
"Mültecileri desteklemek insani bir görevdir. Biz Müslümanlar için de dini bir görevdir. Ben Suriyeli mültecileri destekleyen başta Türkiye olmak üzere bütün ülkelere teşekkür etmek istiyorum. Biz yaklaşık 39 senedir İran'da 3 milyonu aşkın Afgan mülteciyi ağırlıyoruz. Bu sene itibariyle 400 bin Afgan çocuk öğrenci bizim okullarımızda eğitim almaktadır. Irak-Kuveyt savaşında da Afganlı mültecilere ek olarak Iraklı ve Kuveytli mültecileri de karşıladık."
Burada Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Erdoğan Bey'e ve Rusya Başkanı Sayın Putin'e teşekkür ediyorum.
Putin'in konuşmasından satır başları şöyle:
"Üçlü formattaki görüşmelerimiz son derece olumlu gerçekleşti. Önemli mutabakatlar sağladık. Bu mutabakat ortak deklarasyonda yer aldı. Biz Suriye'nin bağımsızlığının ortak deklarasyonda yer almasını sağladık."
"Türkiye, Rusya ve İran'ın ortak kararı Suriye'nin egemenliği ve toprak bütünlüğünün sağlanmasından yanadır."
"Astana formatı verimli olduğunu defalarca kanıtlamıştır. Suriye'deki şiddeti önemli ölçüde düşürdü. Mülteciler ülkelerine dönmeye başladılar. Suriye iç savaşının siyasi boyutunu güçlendirmeye çalışacağız."
"DAEŞ Suriye'de ciddi bir yenilgiye uğratıldı."
"Cenevre'de biliyorsunuz bir anayasa komitesi kuruluyor."
"Doğu Guta'da 100 binlerce insanın kurtarılması için önemli bir operasyon gerçekleştirildi. Bölgeye insani yardım yapıldı. Türkiye, İran ve Suriye teröre karşı güçlerini birleştirecekler"
"Suriye'nin ekonomik altyapısını güçlendiriyoruz. Hedefimiz terörizmi tamamen kaldırmaktır. Teröristler zehirli maddeler kullanıyorlar."
"Türkiye İran ve Rusya dışında kimse bir adım atmıyor. BM yardım ediyor ama bu yeterli değil. Mutlaka Suriye'nin alt ve üst yapısına herkes katkı sağlamalı."
"Rusya olarak taahütlerimizi yerine getirmeye çalışıyoruz. Türkiye mülteciler alarak büyük bir yük üstlendi. Bizim sorunları çözmemiz lazım. Mülteci sorunu olmasın diye. Özellikle insani yardım konusunda bir çalışma yapmamız gerekiyor. Acil yardım konusunda neler yapabileceğimizi değerlendireceğiz. Sayın Ruhani de destekliyoruz. Bu konuda çalışma yapacağız."
"Sayın Erdoğan Suriye'de acil insani yardım yapılması teklifinde bulundu. Bence bu teklif çok isabetli. Rusya olarak taahütlerimizi yerine getirmeye çalışıyoruz. Türkiye mülteciler alarak büyük bir yük üstlendi. Bizim sorunları çözmemiz lazım. Mülteci sorunu olmasın diye. Özellikle insani yardım konusunda bir çalışma yapmamız gerekiyor. Acil yardım konusunda neler yapabileceğimizi değerlendireceğiz. Sayın Ruhani de destekliyor. Bu konuda çalışma yapacağız."
"Rus heyeti Türkiye'de iki gündür bulunuyor. Bizim açımızdan ziyaret çok başarılı geçti. Türkiye'ye ve Cumhurbaşkanı Erdoğan'a çok teşekkür ediyorum."
ZİRVE 1.5 SAAT SÜRDÜ
Üç lider ortak basın toplantısı için kameraların karşısına çıktı. Beştepe'deki zirve 1.5 saat sürdü.
Suriye'ye ilişkin müzakerelerin yapıldığı Cenevre görüşmelerinden sonuç alınamaması üzerine, ilki 22 Kasım 2017'de Soçi'de yapılan üçlü zirvenin ikincisi Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'nde gerçekleştirildi.
Zirve, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın ev sahipliğinde, Rusya Devlet Başkanı Putin ve İran Cumhurbaşkanı Ruhani'nin katılımıyla basına kapalı yapıldı.
Söz konusu zirveye Türkiye heyetinden Genelkurmay Başkanı Orgeneral Hulusi Akar, Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Berat Albayrak, Milli Savunma Nurettin Canikli, Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü İbrahim Kalın ve MİT Müsteşarı Hakan Fidan da katıldı.
Üçlü zirveye ev sahipliği yapan Cumhurbaşkanı Erdoğan, çalışma yemeğinin ardından Ruhani ve Putin ile ortak basın toplantısı düzenleyecek.
Zirve sonunda yayımlanması planlanan ortak deklarasyonda Suriye'de mevcut ateşkesin devamı, Suriye'nin toprak bütünlüğü ve Suriye içindeki ateşkes ihlallerinin durdurulması gibi daha önceki deklarasyonlarda hemfikir olunan konuların vurgulanması bekleniyor.
İLK ZİRVE SOÇİ'DE YAPILMIŞTI
Türkiye ve Rusya öncülüğünde Aralık 2016'da yürürlüğe giren ateşkes, Esed rejiminin ihlallerine rağmen bir yıl aradan sonra İsviçre'nin Cenevre kentinde yeni müzakerelerin önünü açacak Astana sürecini başlatmıştı.
Cenevre görüşmelerinde bir sonuç elde edilememesi üzerine, "Suriye" konulu üçlü zirvenin ilki 22 Kasım 2017'de Cumhurbaşkanı Erdoğan, Rusya Devlet Başkanı Putin ve İran Cumhurbaşkanı Ruhani'nin katılımıyla Soçi'de yapılmıştı.