Ankara 12. Sulh Hukuk Mahkemesinin olağanüstü kurultay konusunda karar vermeye yetkili olmadığını iddia eden MHP’li bir üst kurul delegesi, konunun Anayasa Mahkemesince denetlenmesi gerektiğini savunarak Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına başvurdu.
Anadolu Ajansı’nın haberine göre; üst kurul delegesi başvurusunda, 2820 sayılı Siyasi Partiler Kanunu'nun 104 ve 106. maddeleri uyarınca bir partinin tüzüğünde yer alan hükmün kanuna ve Anayasa'ya aykırı olup olmadığı kararının, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının müracaatı üzerine Anayasa Mahkemesince verilmesi gerektiği ifade edildi.
Başvuruda, "Bir üst kurul delegesi olarak, mensubu olduğum parti tüzüğünün 63/3 maddesinde yer alan takdir yetkisinin Siyasi Partiler Kanunu'na aykırı olup olmadığının yetkili ve görevli Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından denetlenmesini, şayet bu madde hükmü Siyasi Partiler Kanunu'na aykırıysa, söz konusu maddenin Anayasa Mahkemesi denetiminden geçirilmek üzere madde hakkında gerekli yasal sürecin başlatılmasını ve yetkili ve görevli Anayasa Mahkemesinin bu hususu incelemesinin sağlamasını talep etmekteyim" ifadesine yer verildi.
MHP tüzüğünün 63/3. maddesi "Olağanüstü büyük kongre toplantılarına ise Genel Başkan ve Merkez Yönetim Kurulunca gerek görülen hallerde veya Büyük Kongre delegelerinin en az beşte birinin imzaları ile birlikte noterce onaylı yazılı talebi üzerine çağrılabilir" hükmünü, Siyasi Partiler Kanunu'nun 14/6. maddesi ise "Büyük kongre parti tüzüğünün göstereceği süreler içerisinde toplanır. Bu süre, iki yıldan az üç yıldan fazla olamaz. Olağanüstü toplantılar, genel başkanın veya merkez karar ve yönetim kurulunun lüzum göstermesi veya büyük kongre üyelerinin en az beşte birinin yazılı istemi üzerine yapılır" hükmünü içeriyor.
"Başsavcılık dosyayı direkt Anayasa Mahkemesine gönderemez"
Başvuruyu değerlendiren eski MHP milletvekili Meral Akşener'in avukatı Feridun Bahşi, başvuruyu abes bulduğunu söyledi:
"Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı bu dosyayı direkt Anayasa Mahkemesine gönderemez. Yargıtay hukuk dairesi kendi dosyasını inceler. Milyonda bir ihtimal Anayasa Mahkemesini görevli görürse kararı bozar ve 12. Sulh Hukuk Mahkemesine der ki, 'senin bu davaya bakmaman gerekirken bakmışsın, yanlış yapmışsın, Anayasa Mahkemesine gönder' der. Yerel mahkeme ya bu karara uyar ya da ilk kararında direnir. Direnirse Yargıtay Hukuk Genel Kuruluna gider."
MHP Genel Başkan Yardımcısı Semih Yalçın da MHP'nin taraf olduğu Ankara 12’nci Sulh Hukuk Mahkemesi dosyasının temyiz incelemesini yürüten Yargıtay 18’nci Hukuk Dairesi tarafından, dava dosyasının Anayasa Mahkemesine gönderilmesine karar verildiğine ilişkin haberlerin gerçeği yansıtmadığını belirtti.
Yargıtay 18. Hukuk Dairesi, Ankara 12. Sulh Hukuk Mahkemesi'nin MHP'de olağanüstü kongre toplanmasına ilişkin kararının temyiz incelemesini mayıs ayı içerisinde tamamlayacağını duyurmuştu. Ancak Yargıtay, mahkeme tarafından atanan Çağrı Heyeti üyelerinin belirlediği kongre tarihi olan 15 Mayıs’a kadar kararını vermedi.
MHP’de yargıya giden yol
1 Kasım Genel Seçimi’nin ardından MHP’li muhalifler harekete geçerek olağanüstü kurultay istemişti. Genel başkan adayları Meral Akşener, Koray Aydın, Sinan Oğan ve Ümit Özdağ, olağanüstü kurultaylarda genel başkan seçimine izin vermeyen tüzüğün değişmesi için talepte bulunmuştu.
MHP yönetiminin 543 delegeden imza toplayan muhaliflerin talebini reddetmesi üzerine olay yargıya taşındı. 12. Sulh Hukuk Mahkemesi’nin kararının ardından 3 kişilik çağrı heyeti, 15 Mayıs'ta olağanüstü kurultayın toplanması kararını verdi.
Hukuki keşmekeş
Kongrenin olağan tarihinde, yani 18 Mart 2018'de yapılmasını isteyen MHP Genel Merkezi, Yargıtay’ın yanı sıra Gemerek ve Tosya mahkemelerine başvurarak kurultayın yapılmaması yönünde kararlar çıkarttı. Ankara 25. İcra Dairesi'ne de başvuran Genel Merkez, kararın uygulanmasını ve önlemlerin alınmasını istedi.
MHP muhalefeti, Ankara 2. İcra Mahkemesi’ne başvurarak, kurultayın 15 Mayıs’ta yapılmasının engellenmesi kararını 13 Mayıs’ta kaldırttı. Ancak aynı gün Adalet Bakanlığı ve Ankara 25. İcra Dairesi'nin ihtiyati tedbir kararını desteklemesinin ardından Ankara Valiliği, "MHP kongresinin yapılamayacağı anlaşılmıştır" ifadesini kullandı.
15 Mayıs’ta muhalifler kurultayın yapılması öngörülen otelin önünde toplandı. Adayların ortak bildirisinde "Son sözü genel başkanlar değil, kurultaylar söyler" denildi. Adaylardan Meral Akşener, "Şimdilik hepimiz evlerimize gidiyoruz. Ne yaparsanız yapın ülkücü hareketi engelleyemeyeceksiniz" dedi. Grup alandan ayrıldı.
MHP’deki muhalifleri sert sözlerle eleştiren Bahçeli, "Pazar günü yaşananlar bir ortaoyunu, Gezi olaylarının bir kopyasıdır" dedi.
Kaynak: Al Jazeera ve AA