İstanbul 6. Sulh Ceza Hâkimliği, İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı'nın talebi üzerine Gülen Cemaati'nin en önemli yayın organı Zaman gazetesinin bağlı olduğu Feza Gazetecilik şirketine kayyum atanmasına karar verdi. Kayyum atanmasının ardından Zaman gazetesinin Yenibosna'daki binasının ana giriş kapısı gazete çalışanları tarafından zincirle kilitlendi. Polis saat 23:30 sıralarında kapıyı kırarak binaya girdi. Bu sırada polise engel olmaya çalışan kalabalığa da tazyikli su sıkıldı.
Dün akşamki müdahalenin ardından bugün sabah saatlerinden itibaren de destek için Zaman Gazetesi'nin Bahçelievler'deki binası önünde toplanmalar başladı. Polis, toplanan kalabalığa dağılmaları yönünde uyarıda bulundu. Kalabalık dağılmayınca polis, biber gazı ile müdahalede bulundu.
Zaman Gazetesi'nin çalışanları, kayyum atanmasının ardından ilk iş günü için geldikleri işyerlerine polis kontrolünde girdi. Polis, kurum kimliğini göstererek çalıştığını belgeleyen çalışanların binaya girişlerine izin verdi.
Polis, binanın girişinde ve çevresinde geniş güvenlik önlemi aldı. Binanın çevresinde ve bahçesinde çok sayıda TOMA ve polis araçları bulunduruldu. Olası bir eyleme karşı polis barikatları getirildi.
İl müdahalede polis müdahalesine kadar bahçede bekleyen gazete çalışanları "Özgür basın susturulamaz" yazılı şapkalar takarken, ellerinde de "Demokrasi zamanı" yazılı dövizler ve Türk bayrakları taşıdı.
İstanbul 6. Sulh Ceza Hâkimliği, savcılığın bildirdiği isimler olan avukatlar Tahsin Kaplan ve Metin İlhan ile Sezai Şengönül'ün, yönetim organının tüm yetkilerini kullanmak ve yeni yönetim kurulunu oluşturmak üzere şirkete kayyum atanmalarına hükmetti. Kararda, kayyumlara yapılan işin niteliği ve ağırlığı dikkate alınarak, bu aşamada her bir şirket kayyumluğu için aylık 10 bin lira ücret verilmesi, bu ücretin de CMK'nın 133/2. maddesi gereğince atandıkları şirket bütçesinden karşılanmasının hükme bağlandığı bildirildi.
Mahkeme, Zaman gazetesini de bünyesinde bulunduran Feza Gazetecilik şirketine kayyum atanması kararını, "şirketin FETÖ/PDY terör örgütünün faaliyetleri kapsamında ve örgüt faaliyetlerine destek olacak şekilde kullanıldığı yönünde kuvvetli deliller bulunması" gerekçesiyle aldı. İstanbul 6. Sulh Ceza Hâkimliği’nin kararında şu ifadeler kullanıldı:
"Şirket faaliyeti içerisinde suç işlendiği hususundaki kuvvetli şüphe oluşturacak delillerin toplanabilmesi ve maddi gerçeğin ortaya çıkarılabilmesi için şirkete kayyum atanması yönünde hakimlikçe vicdani kanı oluşmuştur.
FETÖ/PDY adı altındaki yapılanmanın faaliyetlerine katılan, faaliyetlerini meşru göstermek ve örgütün propagandasını yapmak için faaliyetlerde bulunan şirkete sadece denetim yönünden kayyum atanmasının bu suçların işlenmesine engel olamayacağı, ayrıca delillerin toplanması ve maddi gerçeğin ortaya çıkarılması yönünden de yetersiz kalacağı anlaşıldığından, adı geçen şirkete yönetim organının yetkilerinin tümü ile devredileceği kayyum atanmasının zorunlu olduğu anlaşılmaktadır."
ABD ve CPJ'den tepki
ABD Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü John Kirby, “Bu durumu Türk hükümetinin kendisini eleştiren medya kuruluşlarına ve diğerlerine karşı uyguladığı tedirgin edici yasal eylemler serisinin bir parçası olarak görüyoruz” dedi. Türk yetkilileri “ifade ve özellikle basın özgürlüğü konusunda Anayasa’da olan evrensel demokratik değerlere uymaya” çağırdı.
Basın özgürlüğünü savunma konusunda dünyanın önde gelen kurumlarından biri olan Gazetecileri Koruma Komitesi (CPJ) de, Zaman Gazetesi’ne kayyum atanmasına tepki gösterdi. CPJ İdari Müdürü Joel Simone, “Mahkemenin bugünkü girişimi Türkiye'de eleştirel gazetecilik adına geriye kalanları etkin şekilde boğmanın yoludur. Zaman ve Today’s Zaman, Türkiye toplumu ile dünyayı bilgilendirmekte önemli ve kritik bir rol oynuyorlar. Türkiyeli yetkililer, gazeteleri sindirmek için saldırgan hareketler yerine basın özgürlüğünü ve gazetecilerin haklarını korumaya yönelik anayasal yükümlülüklerini yerine getirmeliler” ifadelerini kullandı.
Birleşmiş Milletler (BM) Genel Sekreteri Sözcü yardımcısı Farhan Haq, konu ile ilgili soruya yanıt verdi. “Konu ile ilgili ayrıntılı bilgiye sahip değiliz. Ancak Birleşmiş Milletler olarak medyanın görevini yapmasını engellemeye yönelik her türlü tehditten son derece kaygılıyız. Tüm hükümetler basın ve ifade hürriyetine saygı göstermelidir” diye konuştu.
Kılıçdaroğlu: Karar, medya özgürlüğüne yönelik hukuki ihlaldir
Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkanı Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu da kayyum kararına tepki gösterdi. Kılıçdaroğlu, "Cumhurbaşkanlığı makamının ve AKP Hükümeti'nin ihtiraslarına ve beklentilerine hizmet etmek amacıyla yargı organlarının bir kısmının aldığı kayyum kararı, medya özgürlüğüne yönelik hukuki bir ihlaldir" dedi.
HDP'den Meclis'te tepki
HDP milletvekilleri de Meclis Genel Kurulu'nda 2016 yılı bütçesi üzerinde söz aldıkları sırada Zaman gazetesine kayyum atanmasıyla ilgili konuştu. HDP Grup Başkanvekili İdris Baluken, iktidarın kendisine muhalif tüm basın kuruluşlarını susturmaya çalıştığını ileri sürdü. Baluken, görüşü, ideolojisi ne olursa olsun basına yönelik baskıların kabul edilemez olduğunu söyledi.
TGC'den açıklama
Türkiye Gazeteciler Cemiyeti (TGC) bir açıklama yayımlayarak gazeteye kayyum atanmasına tepki gösterdi. TGC'nin açıklamasında, 'kayyum atamalarının gazeteleri yok etmek için kullanıldığı' belirtildi.
Daha önce de yine Gülen cemaatine yakın Koza-İpek grubunun şirketlerine kayyum atanmış, sonrasında ise bu gruba ait medya organları tasfiye edilmişti.
Kayyum nedir?
Kayyum, usulsüzlük yapıldığı belirlenen özel kurumlara ve şirketlere devlet el koyduktan sonra atanan yöneticidir. Mahkeme tarafından atanır. Kayyum olarak atanan kişiler, makamlarının kendilerine verdiği yetki ve görevler dahilinde çalışmalarını yapar.
Görev ve yetkileri nelerdir?
Atanan kayyumun görevleri mahkeme tarafından belirlenir. Görev yetkileri geçicidir ve yetkileri atanmasına neden olan durumlarla sınırlıdır. Eğer kayyum atanması belli bir işin için istenirse, kayyumun görevi, yetkisi ve kalacağı süre, bu işe göre belirlenir. Kayyumun görevi, şirket ya da kuruluşun suç unsuru mahkeme kararıyla sabit olana kadar ya da söz konusu kuruluş, suçlamalardan aklanana kadar bulunduğu şirketi ve kurumu yönetmektir. Kayyum olan kişi, bu kapsamda her türlü kararı alarak uygulamaya geçirmek, yeni yönetimi belirlemek, suçlamalara konu olan faaliyetler varsa bunları sonlandırmakla görevlidir.