İkizdere’de taş ocağına karşı direnen köylülerden Dursun Baş, köydeki evinde yapılan aramanın ardından “Terör örgütü propagandası yapmak” suçundan gözaltına alındı. Dursun Baş’ın eşi Pervin Baş, jandarmanın evini aramaya geldiği sırada fenalaştı.
Kalkandere Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından yürütülen soruşturmada Dursun Baş’a yöneltilen suçlama “THKP-C, TKP-ML terör örgütü propagandası yapmak.”
1970 yılında Mahir Çayan, Yusuf Küpeli, Münir Ramazan Aktolga tarafından kurulan THKP-C, 1972’de Kızıldere’de örgüt üyelerinin öldürüldüğü baskından sonra dağılmıştı.
1972’de İbrahim Kaypakkaya tarafından kurulan TKP-ML ise onlarca farklı fraksiyona bölünüp, etkinliği kalmamış bir örgüt.
Dursun Baş’a yöneltilen terör örgütü propagandasının gerekçesi, Eskencidere vadisine yapılacak taş ocağını protesto eden vadinin çevresinde yaşayan 41 köylüye “sokağa çıkma yasağını ihlal” ettikleri gerekçesiyle kesilen toplam 80 bin liralık para cezasını eleştirdiği konuşması.
Önceki gün cezalara tepki gösteren Baş, eşiyle birlikte bir videoda şunları söylemişti:
“Bunlar bizim cezalarımız. Mahallemizde yediğimiz cezalar. Orman çıktık yediğimiz cezalar. Bunla gurur duyuyoruz şu anda. Ne kadar korkutmuşuz ki bizi sindirmek için ceza yazmaya başlamışlar. Ve hala da yazacaklar. Aldığımız duyumlara göre. Bu cezalar sadece Eskencidere’ye yazılmış. Bütün köylerde herkes gezerken, sokaklar lebalep doluyken yazılmayan cezalar bize burda yazıldı. Biz diyoruz ki burada direniş varsa, umut da var.”
Aynı videoda konuşan Pervin Baş da şöyle demişti: “Kendi malımızda ceza yiyoruz. Ne edeceğimizi bilmiyoruz. Cezaysa onlar da aynı cezayı yemek zorundadır. Onlar geldi girdi malımıza, biz kimsenin malına girmedik. 30 senedir bastığımız topraklarda ceza yiyoruz.“