Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Madrid NATO Zirvesi’nin ardından düzenlediği basın toplantısında Türkiye, İsveç ve Finlandiya arasında imzalanan üçlü mutabakattaki Türkiye’nin iade taleplerine ilişkin maddeler hakkındaki soruları yanıtladı. Cumhurbaşkanı Erdoğan “İsveç, 73 teröristin iadesine ilişkin söz verdi” dedi ve mutabakat maddeleri uygulanmazsa meclisin İsveç ve Finlandiya’nın NATO üyeliğini reddedebileceği uyarısında bulundu.
AFP haber ajansına konuşan İsveç Dışişleri Bakanı Morgan Johansson, “İsveç’te İsveç kanunları bağımsız mahkemelerce uygulanır” dedi, iade süreçlerinde İsveç yasalarının ve iade taleplerine ilişkin uluslararası anlaşmaların uygulanacağını belirtti.
Türkiye’deki genel kanının aksine Türkiye’nin İsveç’e yönelttiği iade taleplerinin kabulü salt İsveç hükümetinin vereceği siyasi bir karar değil. Türkiye’nin iadesini talep ettiği terör hükümlülerinin iadesinde son karar mercii İsveç Yüksek Mahkemesi. İsveç hükümeti Türkiye’nin iade taleplerini kabul ettiğinde ve iadesi talep edilen kişi bu kararı yargıya taşıdığında Yüksek Mahkeme’nin vereceği karar nihai ve bağlayıcı olacak, İsveç hükümeti, mahkemenin verdiği kararı uygulamak zorunda kalacak. Bu nedenle iade süreci sadece siyasi bir süreç olarak değil, 668 numaralı Suçluların İadesine İlişkin Yasa’nın katı şartları tarafından düzenlenen ve nihai kararın mahkeme tarafından verildiği hukuki bir süreç olarak karşımıza çıkıyor.
29 Haziran 2022’de Serbestiyet’te yayımlanan ‘5 SORUDA’ başlıklı haber-yorumda İsveç’teki suçluların iadesi yasasının nasıl işlediğini anlatmış ve yasadaki şartlar doğrultusunda Türkiye’nin iade taleplerinin nasıl ilerleyeceğini detaylı bir şekilde özetlemiştim.
Bu özeti, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın gündeme getirdiği ’73 terörist’ vesilesiyle bir daha gözden geçirmekte yarar var:
Türkiye’nin iade talepleri doğrultusunda nasıl hukuki ve siyasi bir süreç izleneceğini anlamak, yaşanacak gelişmeleri öngörmek amacıyla İsveç’in iade rejiminin detaylarına vakıf olmak gerekiyor.
- Türkiye’nin iade talebinin kapsamı ne?
Adalet Bakanı Bekir Bozdağ, 29 Haziran 2022’de yaptığı açıklamada Türkiye’nin iade talep ettiği kişilerin dosyalarının İsveç Adalet Bakanlığı’nda işleme konulmak üzere beklediğini açıkladı: “İsveç’te 10 FETÖ’cü, 11 PKK’lı teröristin dosyası Adalet Bakanlığı’nda bekliyor. Bunların iadesi hususunu yeniden hatırlatacağız.” Cumhurbaşkanı Erdoğan ise, İsveç’in 73 teröristin iadesine ilişkin bir söz verdiğini açıkladı. İsveç gazetesi DN ise, yapılan mutabakatın ardından İsveç Güvenlik Servisi’nin (SAPO) 10 PKK’lının yer aldığı bir liste hazırladığı ve bu listenin Türkiye’nin iade taleplerini karşılamak için kullanılabileceğini açıkladı.
- İsveç’te iade talepleri nasıl işleme alınıyor?
İsveç’te suçluların yabancı ülkelere iadesi, 1957 tarihli ve 668 numaralı Suçluların İadesine İlişkin Kanun ile düzenleniyor. Bu kanunun 14. maddesine göre iade talep eden ülke, Türkiye, iade talep ettiği suçluya ilişkin tutuklama kararı veya hükmü veya soruşturma belgelerini İsveç Adalet Bakanlığı’na yazılı bir şekilde iletmek zorunda. İsveç Adalet Bakanlığı iade talebini aldıktan sonra talep ve dosyalar Kamu Savcılığı’na iletiliyor. Kamu Savcılığı konu hakkındaki görüşünü hükümete sunduktan sonra İsveç Hükümeti iade talebi hakkında bir karar veriyor. Fakat bu karar nihai değil. Eğer iadesi talep edilen kişi verilen iade talebini kabul kararına itiraz ederse üst derece mahkemesi olan Yüksek Mahkeme nezdinde itiraz etme hakkına sahip oluyor. Yüksek Mahkeme, hükümetin iade talebini reddederse iade işlemi yapılamıyor ve bu konuda hükümetin bir takdiri söz konusu olamıyor.
- Türkiye kimlerin iadesini talep edebilir?
668 numaralı Suçluların İadesine İlişkin Kanun’da iadesi talep edilebilecek suçlular için aranan tutukluluk hükmü veya kararı veya soruşturma kararının yanı sıra özel bazı şartlar da mevcut. Kanuna göre, İsveç vatandaşlarının iadesi söz konusu kanunda öngörülen yollarla talep edilemiyor. İkinci bir şart ise, iadesi talep edilen suçun İsveç’te suç olarak düzenlenmiş olması ve bu suç hakkında İsveç kanunlarına göre en az bir senelik hapis cezasının öngörülmesi. Üçüncü bir şart olarak kanun, politik suçlar için iade talebi ileri sürülmesini kabul etmiyor, fakat bu şart iade talep eden ülke ile yapılabilecek bir uluslararası anlaşma ile aşılabiliyor. İsveç mahkemelerinin en çok önem verdiği şartlardan biri ise Kanun’un 4. maddesi. Bu maddeye göre iadesi talep edilen kişi belirli bir sosyal gruba mensubiyet, din, siyasi görüşü nedeniyle iade edilen devlette zulme maruz kalma riski taşıyorsa da iade talebinin kabulü hukuka aykırı olarak değerlendiriliyor ve reddedilmesi gerekiyor.
- İsveç en son Türkiye’nin hangi iade talebini kabul etti?
Anadolu Ajansı’nın Nisan 2020 tarihli haberine göre İsveç en son 2 sene önce Türkiye’nin bir iade talebini kabul etti: “Terör örgütü PKK/KCK’nın gençlik yapılanması Yurtsever Devrimci Gençlik Hareketi’nin (YDG-H) sözde Cizre Sorumlusu “Zibo” kod adlı Resul Özdemir, MİT’in İsveç makamlarıyla sürdürdüğü koordineli çalışmalar kapsamında Türkiye’ye getirildi.” Resul Özdemir hakkındaki iade talebine silahlı terör örgütüne üye olma, silahlı yağma gibi suçlardan toplam 15 sene kesinleşmiş hapis cezası hükmü de eklenmiş, Özdemir’in iltica talebi İsveç mahkemeleri tarafından reddedilmiş ve iade işlemi gerçekleşmişti. İsveç’ten iade edilen Özdemir iki senedir Türkiye’de cezasını çekiyor.
- İsveç siyaseti iade talepleri hakkında ne düşünüyor?
Türkiye ile yapılan üçlü mutabakata imza atan İsveç’in sosyal demokrat hükümetinin kurulmasında destek oyu vererek güven oylamasından olumlu sonuç çıkmasını sağlayan Yeşiller Partisi ve bağımsız Kürt milletvekili Amineh Karabaveh, iade taleplerine ilişkin hükümlerin muğlak olduğunu düşünüyor. Sol görüşe yakın birçok akademisyen ve Kürt kökenli İsveçli, Türkiye’nin iade taleplerinin muğlak olacağını belirten tepki mesajlarını sosyal medyadan paylaştı. Milletvekili Karabaveh: “Türkiye için her Kürt terörist” ifadesini kullandı. Yeşiller Partisi, Sol Parti ve Karabaveh, iade taleplerine ilişkin Türkiye ile yapılan uzlaşının detaylarını öğrenmek amacıyla Dışişleri Bakanı Ann Linde’yi ifade vermek üzere Dışiişleri Komisyonu’na çağırdı ve detaylı bir oturum talep etti. Özellikle İsveçli solcular bu oturumda açıklanacak detaylar ve iadesi talep edilecek kişilerin netleşmesi üzerinden konuyu gündeme taşımaya devam etmeyi planlıyor.