İktidar ve muhalefet arasındaki polemiklerde geniş yer tutan HÜDA PAR adayları, bir taraftan aleyhlerindeki olumsuz bakış açılarını kırmak diğer yandan İstanbul, Ankara, İzmir, Bursa büyükşehirler hariç her yerde kendi logolarıyla girdikleri seçimde partilerini siyasette bir alternatif olarak gösterebilmek için çalışıyor.
İstanbul Büyükşehir’de aday göstermeyen HÜDA PAR’ın eski İstanbul İl Başkanı Erdal Elibüyük, partisinin Başakşehir adayı olarak yarışıyor.
Elibüyük’ün Pazar günkü (24 Mart) seçim faaliyetlerini izledik.
Cemevi ziyareti: “Oy istemeye gelmedik, oy verse de vermese de Aleviler başımızın tacı”
Kampanya ekibiyle birlikte Başakşehir’in Şahintepe mahallesindeki Hacı Bektaş-ı Veli Cemevi’ni ziyaret eden Elibüyük, Cemevi Derneği Başkanı Cafer Geçgül’le görüşmesinde şunları söyledi:
“HÜDA PAR, Hz. Ali’nin ‘Devletin dini adalettir’ sözünü kendine rehber alır. Parti olarak meydanlarda bu sözü dillendiriyoruz. Bu gelişimizi seçime yönelik bir ziyaret olarak değerlendirmeyiniz. Biz bugün oy istemeye de gelmedik. Oy verseler de vermeseler de Aleviler ile biz kardeşiz. Aleviler başımızın tacıdır.
Hiç kimseyi ötekileştirmeyeceğiz. Kardeşlik hukuku gereği bir arada yaşama kültürünü oluşturacağız. Aslında ben bu meseleler konuşulurken kardeş hitabını pek sevmiyorum. Bir yerde eğer ‘kardeş’lik varsa ‘abilik’ rolü de olmalıymış gibi düşünülmeye başlanıyor. ‘Hepimiz kardeşiz’ diyenler kendilerine ‘abilik’ rolü biçiyor ve ‘küçük kardeş’ gördüklerine haksızlık ediyor. Yani bizim toplum olarak ‘abilik’ sicilimiz bozuk.”
Cafer Geçgül de “Biz solcu kanalları takip ediyoruz. HÜDA PAR’ı farklı görüyoruz. Televizyonlar ayrı bir şey anlatıyor. İnsanlar, birbirleriyle diyalog kurmazsa, duydukları üzerinden hareket ederse birbirine düşman olur. Halbuki insanlar birbirleriyle konuşsa birbirlerini anlayacak. Yolunuz açık olsun” diye konuştu.
Elibüyük, ayrılırken Cemevi’nin post dedesi Soner Dede ile de görüştü. Soner Dede, Elibüyük’e, “Cemali güzel olanlarla buluşmak ne güzel” dedi.
Cemevi Derneği Başkanı: “HÜDA PAR’ı öcü gibi gördük…”
Cemevi Derneği Başkanı Cafer Geçgül, Serbestiyet’e “Biz HÜDA PAR’ı öcü gibi gördük ama tanıştık memnun olduk. İnsanlar birbirine dokundukça daha güzel şeyleri görebiliyor. Sosyal barış açısından güzel bir duygu” diye konuştu.
Cafer Geçgül.
Cemevi’nde TİP ve HÜDA PAR adayları tokalaştı: “Cemevi bizleri cem etti”
Elibüyük çıkarken aynı sırada Cemevi’ni ziyaret eden TİP Başakşehir Belediye Başkanı Ömer Bulut ve TİP heyeti ile karşılaştı. Tokalaşan adaylar birbirlerine başarılar diledi.
Elibüyük, “Cemevi bizleri cem etti” dedi.
Başakşehir’de HÜDA PAR konvoyu
Başakşehir Millet Bahçesi’ndeki partisinin standını ziyaret etti. Bir süre Millet Bahçesi’nin önünde vatandaşlarla kısa kısa konuşan Elibüyük ile kampanya ekibi daha sonra HÜDA PAR bayraklarıyla süslenmiş yaklaşık 35 araçlık bir konvoyla Başakşehir’i boydan boya dolaştı.
Elibüyük, HÜDA PAR üyeleriyle birlikte.
Korna çalarak HÜDA PAR konvoyunu selamlayan sürücülerin sayısı az değildi. Yine yol kenarından veya evlerden el sallayanlar da vardı.
“Yobazlar…”
Olumlu tepkiler gibi göze çarpan olumsuz tepkiler de oldu. Konvoyun hızlı ilerlediği bir anda yol kenarında HÜDA PAR bayraklarını gören bir kadının “yobazlar” dediği duyuldu. Elibüyük, “Önyargılar, bir günde kırılmıyor ama inşallah bir gün o hanımefendiye de kendimizi anlatacağız. Belki oyunu alamayız ama bizi ‘yobaz’ diye tanımlamamasını sağlamak da kazanımımız olur dedi.
Benzer bir iki yüksek sesli olmayan belli belirsiz tepki daha oldu. Ancak kortej ilerlerken kaldırımlarda HÜDA PAR bayraklı araçlara hoşlanmaz gözlerle bakanların sayısı da az değildi.
Kürtlerin yoğun yaşadığı Güvercintepe’de zafer işaretli destek
Kortejin en çok ilgi gördüğü yer ise Kürt nüfusun yoğun olduğu Güvercintepe Mahallesi oldu. Daha önceki ziyaretlerinde Elibüyük’le görüşüp sohbet eden bazı mahalleliler araca gelerek Elibüyük’e başarı diledi.
Mahalleliler arasında el sallayanlar ve HÜDA PAR konvoyundaki bazı partililer gibi zafer işareti yapanlar da vardı.
“Kürtlerin talepleri sadece Kürtlerin meselesi değil hepimizin meselesi”
Konvoyla tur sırasında Elibüyük’le çalışmaları üzerine konuştuk.
Elibüyük, mültecilerin yoğun yaşadığı ilçelerden olan Başakşehir’de bu konuyla ilgili problemlerle ilgili şunları söyledi:
“Hükümetin mültecilerle ilgili politikasızlığı ne kadar yanlışsa mülteci karşıtlığı da o kadar yanlış. Mülteci karşıtlığı yükseliyor ama bu insanların ırkçı yaklaşımlarından kaynaklanmıyor. Hükümetin göç politikasındaki yetersizliğinin bir neticesi bu.”
HÜDA PAR’ın Kürt meselesiyle ilgili savunduğu talepler için de şunları söyledi:
“Ülkenin can yakan sorunlarını konuştuğunuz zaman sizi bir alana itiyorlar. Ana dilde eğitim deyince ‘Kürtçü’ diyorlar. Bu mesele sadece Kürtlerin meselesi değil Kürt meselesinin de ötesinde insanlık meselesi. O zaman benim meselem.
HÜDA PAR’ın bu talepleri dillendirmesinin sebebi, parti tabanında ve teşkilatlarında Kürtlerin yoğunluğundan değil. HÜDA PAR, siyasetini Kürt kimliği temelinde oluşturmuyor. İnsanlık eksenli oluşturuyor.
Kürt meselesinde 20 sene öncesinde göre de önemli aşamalar da kaydedildi. Ama daha ileri adımlar atılmalı. Bu mesele tüm boyutlarıyla çözülmeli.”
“Gayrimüslimlerin taleplerini de savunuyoruz”
“HÜDA PAR, Kürt taleplerini çizdiğiniz insan hakları perspektifinde sonuna kadar savunduğu gibi Alevilerin veya gayrimüslimlerin taleplerini de aynı şekilde yüzde yüz bir biçimde savunuyor mu” sorumuza şöyle cevap verdi:
“Kesinlikle öyle. Alevilerin ve bu ülkede bir milletten tek bir fert olsun, bir dili konuşan tek bir kişi olsun; o kişinin milletiyle, diniyle ilgili taleplerini karşılamak bu devletin sorumluluğudur. Bu memlekette tek bir vatandaşın hiçbir meselesi kalmayınca kadar mücadele edeceğiz.
Ben yıllarca Bakırköy’de esnaflık yaptım. Ermeni müşterilerim vardı, hala görüşüyorum. Ermeni çalışanlarımız vardı. Sırf nezaketlerinden Ramazan’da bizim yanımızda bir şey yiyip içmemeye özen gösterirlerdi. Onların özel günlerinde de biz ikramlarda bulunurduk. Onlar da Ramazan’da bize iftarlık hediye ederlerdi.
HÜDA PAR’ın hiç Ermenilerle, Süryanilerle, başka topluluklarla ilgili toplumsal dokuyu bozacak tek bir söylemine, eylemine şahit olan var mı? Mümkün değil. Hepsi bizim baş tacımız ve kim kendini nasıl tanımlıyorsa biz öyle kabul ediyoruz.
Biz İslam’ı referans alarak yol yürüyen bir hareketiz. Allah’ın resulü Hz. Muhammed’in Medine Sözleşmesi’ni kendimize referans almışız. Medine Sözleşmesi’nin en önemli vurgularından biri: ‘Beraber yaşama kültürü.’ Beraber yaşama kültürünü oluşturacaklarımızın içine Türkiye’de yaşayan herkes girer. Az önce saydığımız tüm topluluklar girer, Türkiye’de yaşayan eli silaha bulaşmamış, Siyonist vahşeti normalleştirmeyen Yahudiler girer.”
“HÜDA PAR’la ilgili polemikler HÜDA PAR’ın dışında çıkartılıyor”
Elibüyük, HÜDA PAR’ın içinde olduğu siyasi polemiklerle ilgili olarak da şunları söyledi:
“CHP’nin seçim ofisini de ziyaret ettim DEM Parti’nin standını da. Cemevi’nde bugün siz de tanık oldunuz TİP’lilerle karşılaştım. Samimiyetle de el sıkıştım.
Siyasi partilerle fikri anlamda mücadele ederiz. Seçmenleriyle hiçbir sorunumuz yok. HÜDA PAR’la ilgili polemikler HÜDA PAR’ın dışında çıkartılıyor.”