Ana SayfaHaberlerKılıçdaroğlu: “Burcu Köksal'a böyle konuşması yönünde talimat verdiğim alçak bir iftiradır”

Kılıçdaroğlu: “Burcu Köksal’a böyle konuşması yönünde talimat verdiğim alçak bir iftiradır”

CHP’nin Afyon adayı Burcu Köksal’ın tartışma yaratan çıkışını İmamoğlu’na zarar vermek için kendisinin yaptırdığı komplo teorilerine Kılıçdaroğlu’ndan tepki: “Burcu Köksal'a böyle konuşması yönünde talimat verdiğim alçak bir iftiradır. Benim DEM ya da herhangi bir partinin dışlanması ile ilgili bir görüşü, sözü savunmam mümkün olabilir mi? Ben bana yapılana kan kusar kızılcık şerbeti içtim der susarım”

Eski CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu, T24’ten Murat Sabuncu’ya konuştu:

“Fatih Portakal, Burcu Köksal’ın DEM Parti ile ilgili sözleri söylemesi için benim talimat verdiğimi, yakınımdaki isimlerden biri vasıtasıyla bunu yaptığımı söylüyor. Bakın açıkça çağrı yapıyorum: Bu yakınımda olduğu ya da böyle bir cümle kurulmasını söylenen isim kimse açıklanması gerekir. Böyle bir cümlenin sarf edilmesini söyleyen kişi alçak ve şahsiyetsiz bir kişidir. Ne böyle bir talimat verdim ne de böyle bir yakınım vardır. Fatih Portakal bunu açıklamak zorundadır. Açıklamıyorsa yalan haber ürettiğini ben söyleyeceğim.”
“Ne yazık ki aleyhime kasıtlı yalan bir haber yapılıyor”

“Ben bana yapılana kan kusar kızılcık şerbeti içtim der susarım”

“Bir kez daha açıkça söyleyeyim: Burcu Köksal’a böyle konuşması yönünde talimat verdiğim alçak bir iftiradır. Benim yakınımdaki her kişi şunu çok iyi bilir. Ben CHP’nin tüm belediye başkanlarının başarısını isterim, bu benim en büyük dileğim. Ne yazık ki aleyhime kasıtlı yalan bir haber yapılıyor. Aleyhimde yapılan kasıtlı yalan haberlere ve iftiralara ne yazık ki ben alışığım ama daha vahimi bu sefer ki operasyonda yıpranan sadece ben değilim, Cumhuriyet Halk Partisidir. Ben bana yapılana kan kusar kızılcık şerbeti içtim der susarım ama partime gelecek en ufak bir zarar varsa kimse beni susturamaz ve sindiremez. Sonucu ne olursa olsun…

“Genel başkanlığım sırasında ötekileştirmeye karşı mücadele etmedim mi?”

“Benim DEM ya da herhangi bir partinin dışlanması ile ilgili bir görüşü, sözü savunmam mümkün olabilir mi? Genel başkanlığım sırasında ötekileştirmeye karşı mücadele etmedim mi? Genel başkanlığım sırasında yerel yönetimlerde temel ilkelerimiz başlıklı tüm teşkilata yollanan yedi maddeyi hatırlıyor musunuz? Bunun birinci maddesi neydi? Yönettiğiniz belediyede hemşerilerinizi inançları, kimlikleri, yaşam tarzları itibariye ötekileştirmeyiniz. Tüm vatandaşları kucaklayınız. Bunu ilke edinmiş, ilk madde yapmış bir kişi böyle bir ötekileştirmeyi kabul eder mi?”

“Birilerinin çıkarı için yalan haberi doğru haber olarak vermek ahlaka aykırıdır.”

“Benim genel başkanlığım sırasında önerim üzerine dört kişi seçildi. Grup başkanı Özgür Özel ve Grup Başkan vekilleri olarak da Burcu Köksal, Ali Mahir Başarır ve Gökhan Günaydın. Siz diğer üçünü söylemeyip sadece Burcu Köksal’ı anlatıyorsunuz. Ben gazetecilerin özgürce haber, yorum, eleştiri yapmasını her zaman destekledim. Ama işin içine yalan, iftira, önyargı girdiğinde bunu sorgulamak benim görevimdir… Birilerinin çıkarı için yalan haberi doğru haber olarak vermek benim bildiğim gazetecilik ilkelerine de ahlaka da aykırıdır.”

“Fatih Portakal, senin iftiralarının da mevcut iktidarın seçim zamanında attığı iftiralardan, sahte ve montaj videolarından bir farkı yoktur”

Kemal Kılıçdaroğlu, X hesabından da bir paylaşım yaptı:

Fatih Portakal ne demişti?

Sözcü TV’den Fatih Portakal televizyonda Köksal’ın sözleriyle ilgili konuşmuştu:

“Ben bunun bir talimatla yapıldığını düşünüyorum. Açık açık net ismini de söyleyeyim Kılıçdaroğlu’nun yakınındaki isimlerden biri. Birazdan bir görüntü de ekrana getireceğim. Özgür Özel’in de kendisini Kılıçdaroğlu’yla arasını bozmak istemediği için aday gösterdiğini tahmin ediyorum. Talimatı kanıtlayamam ama Kılıçdaroğlu’ndan geldiğini bile düşünüyorum. Bak bu kadar da net konuşuyorum. Çünkü ben de net konuşmayı seven bir insanım. Çünkü Kılıçdaroğlu; onun için önemli olan İmamoğlu’nun kaybetmesi. Kılıçdaroğlu 1 Nisan’dan sonrasının hesaplarını yapıyor. Ama özellikle İstanbul’un kazanılıp kazanılmaması çok daha önemli. Partinin içerisinde böyle insanlar da var ama bu insanlara yurttaş olarak tepki verenler de var.”

- Advertisment -