Ana SayfaÖZEL HABERKyiv savaşı: Hayaller Çekoslovakya, gerçekler Ukrayna…

Kyiv savaşı: Hayaller Çekoslovakya, gerçekler Ukrayna…

Rusların başlangıçtaki Kyiv’i üç gün içinde ele geçirme hedefi, biri işlemezse öbürünün devreye gireceği iki plana dayanıyordu. Putin’in A planı Sovyetlerin Çekoslovakya’yı işgalindeki (1968) planın kopyası gibiydi: “Başkent yakınlarındaki bir havalimanına hafif zırhlı birliklerini indir ve oradan hızla başkenti işgal et…” Putin’in B planı ise onun Rus bürokrasisinde zirveye yerleştiği bir zamandan modellenmişti; Çeçen savaşındaki Grozni kuşatmasından... İkisi de işlemedi.

Kyiv savaşı – A planı / Antonov saldırısı…

20 ağustos 1968’de 4 Varşova Paktı ülkesi, SSCB, Bulgaristan, Polonya ve Macaristan saat 23.00 itibariyle Çekoslovakya’yı işgale başladı.

Sınırdan 2000 kadar tank girerken 100’ün üzerinde sivil ajan da Prag yakınlarındaki Ruzyne Havalimanı’na (Şimdiki Vaclav Havel Havalimanı) indi ve alanı arkalarından AN-12 nakliye uçaklarıyla gelecek, toplar ve hafif tanklarla donatılmış Sovyet hava indirme birlikleri için kontrol altına aldı.

Çeklerin direnişi kısa sürdü. 137 kişinin ölümünden ve yüzlercesinin yaralanmasından sonra Alexander Dubçek halka direnişi bırakmalarını söyledi.

O günlerde de tıpkı şimdiki Ukrayna savaşında olduğu gibi Sovyetlerin bir işgale kalkışmayacağına inanılıyordu ve hiçbir hazırlık yapılmamıştı.

Ancak yukarıdaki ‘Rusya’nın Ukrayna’yı işgale kalkışmayacağına inanılıyordu’ önermesi bir miktar hatalı olabilir.

Kuşkusuz ki hem dünya kamuoyunun genelinde, hem medyada ve hem de kimi NATO üyesi ülkelerin istihbarat yetkilileri arasında bu kanaat yaygındı ama ABD günler öncesinde ısrarla, üstelik de en yetkili ağızlardan işgalin gelmekte olduğu uyarısını yapmaya başlamıştı.

Bu yüzden Ukraynalıların işgale ne kadar hazırlıklı olduklarını -özellikle de istihbarat için hazırlığı gizleme konusuyla birlikte düşününce- bilmek oldukça güç ve sonuç da tam tersini gösteriyor; Rusya, en azından savaşın bu aşamasına kadar olan kısmında ağır bir yenilgi aldı.

Görünüşe göre Putin’in Ukrayna’yı işgal planı, SSCB’nin Çekoslovakya’yı işgal planına epey benziyordu ve bu sefer de başlangıç hedefi yine bir havalimanıydı: Kyiv’in 20 km kadar yakınındaki Hostomel kasabasında bulunan Antonov havalimanı.

Alan zaman zaman askeri amaçlarla kullanılsa da aslında Antonov şirketine ait bir kargo limanıydı ve dünyanın en büyük uçağı Myria’nın da (Antonov An-225) eviydi. Myria artık yok. Rusya ve Ukrayna güçleri arasında 24-25 Şubat’ta geçen çatışmalarda hangarında vuruldu ve ağır hasar aldı.

Putin’in planı basitti: Operasyonun ilk aşaması, yani havalimanının ele geçirilmesi toplam 4 saatte bitirilecek, sonra Kyiv üzerine yürünecek ve şehir en fazla 3 günde düşecekti. Sıralarsak; İlk aşama: Antonov Havalimanın bir komando operasyonuyla ele geçirilip kontrol altına alınması.

İkinci aşama: Alana yine hava yoluyla ama bu sefer gelişmiş Rus askeri nakliye uçağı İlyuşin IL-76’ların taşıdığı hafif zırhlı piyade gruplarının indirilmesi.

Üçüncü aşama: İndirilen Rus güçlerinin Kyiv’e ilerleyip hükümet merkezlerini ve televizyon istasyonlarını ele geçirmesi, yetkilileri tutuklaması ve/veya yerlerine kendi atadığı memurları geçirerek ülkenin kontrolünü ele alması, bunu açıklaması…

(Tüm bu süreçte, Rus istihbaratından medyaya sızdırılan kimi bilgiler, Rusların işgal için ilerledikleri her kentte kendilerine destek olacak en az 5 bin kişilik bir Rus yanlısı sivil topluluk oluşacağı ön görüsünde bulundukları ve işgal planlarında buna da yer verdiklerini söylüyor. Ancak bu konuda da yanıldıkları açık. Rus yanlısı nüfusun en yoğun olduğu Mariupol’de bile halk neredeyse firesiz, onlara karşı çarpışıyor ve kent tamamen yıkılmasına rağmen hâlâ tam olarak ele geçirilemedi.)

Putin 24 Şubat saat 05:30’da “Ukrayna’yı silahsızlandırmak ve Nazilerden arındırmak amacıyla özel bir askeri operasyon” başlattığını açıkladı. Ukrayna savaşı böyle başladı.

Açıklamadan kısa bir süre sonra, gün ağarırken, yaklaşık saat 08:00 civarında, her biri 30 asker taşıma kapasitesine sahip 30 kadar Mİ-8 ve Mi-17 silahlı nakliye helikopteri ile onları koruyan KA-52 (Timsah) saldırı helikopterleri, Antonov Havalimanına alçaktan uçuş yaparak ve Dinyeper nehri üzerinden saldırıyı başlattı.

Alanı koruyan Ukrayna Ulusal Muhafız Birliğine mensup askerler, saldırıya hafif uçaksavarlar ve MANPAD’ler ile cevap verdiler.
Savunucular arkadan yetişen Rus SU-25 uçaklarının ateşine, KA-52’lerin roket ve 30 mm’lik toplarına 3 saat kadar dayandılar ve bu arada 5 ila 8 Rus helikopterini savaş dışı bırakmayı da başardılar ama çabaları saldırıyı durdurmaya yetmedi. (Antonov An-225 Myria’nın da bu çatışma sırasında Ruslar tarafından vurulduğu düşünülüyor.)

KA-52’lerin hava desteği altında Rus komandosu alana indi, kalan Ukraynalı savunucuları püskürttü ve alanı kendilerinden sonra gelecek, hafif zırhlı araçlar ile yaklaşık 7 bin kişiden oluşan asıl operasyon gücünü taşıyan IL-76 nakliye uçakları için hazırlama işlemine başladı.

Bu aralık en kritik zamandı. Batılı devletler Zelensky’e Kyiv’i hatta Ukrayna’yı terk etme çağrısında bulundular ama Zelensky teklifi reddetti. Bu davranışı, Ukraynalıların Rus işgal girişimi karşısında gösterdiği herkesi şaşırtan savaş iradesinin simgesi oldu.

Ve Rus öncü gücünün IL-76’ların inişi için yaptıkları hazırlık da hiçbir zaman tamamlanamadı.

Püskürttükleri Ukrayna savunma güçleri, silahlı milisler ve 3. Ukrayna Özel Kuvvetler Alayı ile birlikte geri döndü ve Rus hava indirme gücünü, görevini tamamlayamadan ateş altına aldı.

Onların hemen arkasından Kyiv’den gönderilen Ukrayna 4. Hızlı Tepki Tugayı da yetişti ve alanda şiddetli çatışmalar yaşanmaya başlarken, inişe hazırlanan asıl görev gücü, IL-76’larla taşınan Kyiv’i kuşatma grubu, inecek bir alan bulamadığı için geri döndü.

Putin’in A planı, yani Antonov Havalimanını 4 saatte ve Kyiv’i de 3 günde ele geçirme operasyonu böylece çöktü.

Bu çatışmalar sırasında Rus güçlerinin komutanı Tümgeneral Andrei Sukhovetsky, bir Ukraynalı keskin nişancı tarafından vuruldu ve öldürüldü.

Havalimanı 24 Şubat akşamı tekrar Ukrayna kontrolüne girerken Ruslar alandan kırsala doğru çekilmeye başladılar ve Ukrayna kuvvetlerince takip edildiler.

İki taraf arasındaki çatışmalar havalimanı çevresinde sürerken Ukraynalı askeri yetkililer havalimanını çok uzun bir süre elde tutamayacaklarını biliyordu çünkü birçok noktadan gelen Rus zırhlı birliklerinin onlara doğru ilerlemekte olduğunun farkındaydılar.

Böylece Ukrayna birlikleri, Antonov Havalimanını kullanılamaz hale getirmeye karar verdiler.

25 Şubat itibariyle Rusların sürpriz saldırısı başarısız olmuştu ve sonradan ele geçirip tam kontrol sağladıklarında da Antonov Havalimanı, artık bir Pirus zaferi simgesinden, kullanılamaz bir yıkıntıdan ibaretti.

Ukrayna ve Rus silahlı kuvvetleri arasındaki ilk büyük mevzi çatışma böyle sona erdi.

Ancak belirtmek gerekir; Havalimanı çevresi iki güç arasında bir çatışma alanı olmaya, Ruslar, bu yakınlarda çekilmeye başlayana kadar devam etti. Böyle bir finalden ancak, ele geçirilip kullanılabilecek bir Antonov Havalimanı kalmadığı için söz edilebilir.

Kyiv savaşı – B planı / 64 kilometrelik konvoy


Putin’in B planı, A planının Sovyet döneminden kalma deneyimlere dayanmasından farklı olarak, onun Rus bürokrasisinde zirveye yerleştiği bir zamandan modellenmişti; Çeçen savaşındaki Grozni kuşatmasından…

Planın ana unsuru Rusya’nın askeri gücünün merkezini oluşturan zırhlı birliklerle topçu saldırısıydı.
Tam bir kuşatma. Bıktırıcı bir bombardımanla kentin yerle bir edilmesi. Savunucuların desteksiz ve giderek de takatsiz kalması, sonunda da kentin düşürülmesi üzerine kurulu bir plan.

Aynı Çekoslovakya’nın işgalinde olduğu gibi, Antonov Havalimanı operasyonuyla eş zamanlı olarak, yani 24 Şubat sabahı, Ukrayna sınırı birçok noktadan Rus zırhlı birliklerince geçildi ve tanklar Kyiv’e doğru ilerlemeye başladı.
Bu saldırı da iki aşamalıydı.

Sınır neredeyse hemen her yerde Kyiv’e eşit uzaklıktaydı ve tanklar ilk yakıt kapasiteleriyle atış menzilinin biraz dışında durmak, saldırıya geçmeden önce de ikmal yapmak zorundaydılar.
Sonra da saldırı başlayacaktı…

A planı ile B planı tam bu noktada çakışıyordu. Eğer A planı işlemez ve Antonov’a indirilen 7 bin kişilik öncü güç Kyiv’i ele geçiremezse, Rusya’nın devasa topçu gücü yine 3 gün içinde şehir sınırlarına varmış ve bombardımana başlamış olacaktı.
İşlememiş A planının yerini, çok daha uzun soluklu, belki 6 ay, belki 2 yıl sürecek B planı alacak ve Kyiv teslim olana ya da savunmacılar etkili bir piyade saldırısına karşı takatsiz kalana kadar şehir bombalanacaktı.

B planının da ilk aşaması geçildi ve tanklar çok önemli bir sorunla karşılaşmadan 24 Şubat akşamı ikmal için kararlaştırılan noktalara vardılar.

Ama beklenen ikmal bir türlü gelmedi.

Tankçıların destek için bekledikleri yakıt kamyonları, kundağ toplar, çok namlulu roketatarlar, cephane arabaları, on binlerce asker ve sair destek unsurları, yavaş yavaş aynı yolda birikecek, artık herkesin hava fotoğraflarından bildiği o meşhur 64 km’lik konvoyu oluşturacak ve hep birlikte çakılıp kalacaktı.

Rusların bu büyük orduyu savaşa göndermek için seçtikleri yol çok dardı. Konvoyu durduran ilk saldırılar gece görüş dürbünleri, keskin nişancı tüfekleri, 1,5 kg bombalar taşıyabilen termal görüşe sahip kameralı drone’lar, uzaktan kumandalı patlayıcılar ve sair gerekli modern silahla donatılmış 30 kişilik küçük bir birlik tarafından yapıldı.

https://www.theguardian.com/world/2022/mar/28/the-drone-operators-who-halted-the-russian-armoured-vehicles-heading-for-kyiv

Albay Yaroslav Honchar komutasında ve ATV’ler üzerinde hareket eden 30 kişilik bu komando grubu, önce yolun en dar yerinde konvoyun önündeki 3 aracı imha etti. Bu ilk engelin durdurduğu devasa konvoyu, sürekli tekrarladıkları vur-kaçlar ile tacize, imhaya ve yavaşlatmaya devam ettiler.

https://twitter.com/thetimes/status/1504724698499854336

Sıkışan ve sonunda 64 km uzunluğa erişen bu konvoyu korumakla görevli 2 bin Rus askeri, Honchar’ın küçük grubunu hiçbir zaman yakalayamadı ve durdurmayı da başaramadı. Muhtemelen Ruslar, başlarına ne geldiğini anlayamamışlardı bile…

Aerorodvizka adlı bir gruba ait ve çoğu eski amatör drone meraklılarının oluşturduğu bu komandoların saldırıları, Ukrayna istihkâmcılarına da zaman kazandırdı.

Sabotaj grupları konvoyun yolundaki köprüleri yıktı. Kimi barajların kapakları açıldı ve araçların saldırı hatları, saplanıp kaldıkları bataklıklar haline getirildi.

Su engellerini aşmak için getirilen seyyar köprüler de vuruldu.

Sonuçta Kyiv’i ablukaya almak, sonra da yakıp yıkmak için gereken büyüklükte bir kuvveti bir türlü oluşturamayan Ruslar, çeşitli hedeflere ancak küçük gruplar halinde saldırabildiler ve tüm taktik düzenleri bozulduğu için de başarılı olamadılar.

Elbette 64 km’lik konvoy tek tedarik seçeneği değildi ve Ruslar başka birçok noktadan saldırarak Kyiv kapılarına yine de dayandılar. Bunlardan en önemlisi Belarus’ta konuşlu 35. zırhlı tümenin saldırısıydı ve o da Kyiv’in banliyölerinden, 30 bin nüfuslu küçük bir kasaba olan İrpin’de savunma engeline takıldı.

Ukraynalılar 35. tümenin İrpin’e 27 Şubat’ta başlayan saldırısına 1 ay boyunca şiddetle direndiler ve sonunda Ruslar arkalarında yüzlerce öldürülmüş sivil bırakarak 31 Mart’ta oradan da çekildi.

Sadece 35. tümenin İrpin savaşı kayıpları 700 araç ve 10 bin civarında yaralı ve ölü olarak tahmin ediliyor.


- Advertisment -