Ana SayfaHaberlerDünyaRusya, “19 Nisan’da yeni safha başlıyor” demişti; 15 gün geçti hiçbir şey...

Rusya, “19 Nisan’da yeni safha başlıyor” demişti; 15 gün geçti hiçbir şey olmadı

Rusya Dışişleri Bakanı Lavrov, Rus ordusunun taktik yenilgilerinin ardından 19 Nisan’da “operasyonda yeni safha”ya geçildiğini, Donbas bölgesine ağırlık vereceklerini söylemişti. Ne var ki aradan geçen 15 günde hiçbir şey olmadı. Rus ordusu, Ukrayna savaşının başladığı 24 Şubat’tan önce zaten işgal altında olan Donetsk ve Luhansk’ın kuzeyinden, Karkov önlerinden başlayıp hâlâ düşüremediği Mariupol’den geçerek Herson’da biten bir yayda savunma hattı oluşturdu. Ordu, saldırıya geçmekten çok, tutunmaya çalışan bir görüntü veriyor.

Antonov havaalanı baskınından Moskva kruvazörünün batırılışına kadarki sıralı taktik yenilgilerinin ertesinde Rus ordusunun Ukrayna’nın kuzeyindeki varlığını Kyiv üzerindeki kuşatmayla birlikte kaldırarak güneye, Donbas etrafına çekilmesi şaşkınlık yaratmıştı. Şaşkınlık sürerken 19 Nisan’da Rusya Dışişleri Bakanı Sergei Lavrov; “Ukrayna’daki özel askeri operasyon devam edecek. Operasyonun bir sonraki safhası şimdi başlıyor. Şimdi önemli an gerçekleşecek” demişti. https://www.birgun.net/haber/lavrov-ukrayna-da-bir-sonraki-asamaya-geciliyor-nukleer-silah-kullanmayacagiz-384844?utm_source=dlvr.it&utm_medium=twitter

15 gündür hiçbir şey olmadı. Ruslar, Ukrayna savaşının başladığı 24 Şubat’tan önce zaten işgal altında olan Donetsk ve Luhansk’ın kuzeyinden, Harkov önlerinden başlayıp hâlâ düşüremedikleri Mariupol’den geçerek Herson’da biten bir yayda savunma hattı oluşturdular ve saldırıya geçmekten çok, tutunmaya çalışan bir görüntü veriyorlar.

Çatışmalar daha çok Rus işgal yayınının iki ucunda, kuzeyde Harkov ve güneyde Herson tarafında yoğunlaşırken Rus kayıpları Ukrayna kayıplarına göre daha hızlı artıyor. Batı yardımlarıyla yüksek teknoloji ürünü savaş araç gereçleri konusunda Rusya ile arayı sürekli açan Ukrayna, drone’ları artan bir başarıyla kullanmaya devam ediyor.

Ruslar, ellerinde bolca bulunan, önemli kısmını İkinci Dünya Savaşı’nda ünlenen jenerik bir deyimle ‘Katyuşa’ diye bilinen çok namlulu roketatarların oluşturduğu klasik topçu yığınağı ile daha çok uzaktan Ukrayna kentlerini hedef alır, yakıp yıkarken, Ukrayna topçusu Batı menşeli güdümlü topçu mühimmatını drone’larla birlikte kullanarak nokta atışlar yapıyor, Rus ön cephesini hızla aşındırıyor.

Küçük köyler sürekli el değiştirir ve topçu düellosu sürerken taraflar, karşılıklı olarak arada bir uzak erimli saldırılar da gerçekleştiriyor. Ukrayna cesur helikopter saldırıları ve dönüşü olmayabilecek drone seferlerini isabetli topçusuyla birleştirerek Rus cephe gerisini vururken, Ruslar ellerinde epey sınırlı miktarda olduğu bilinen güdümlü füzeleriyle cevap vermeye çalışıyorlar ancak pek etkili oldukları söylenemez.


Ancak sonuçta durum iki haftadır stabil; beklenen Rus saldırısı gelmiyor ve bu koşullarda gelecek gibi de görünmüyor.

Buna karşılık Batı’dan sürekli olarak gönderilen orta menzilli hava savunma sistemlerinden tanklara, güdümlü topçudan drone’lara ve kimisi hızlı ve hafif silahlı, kimisi zırhlı ve ağır silahlı çok çeşitli modern askeri araçlara kadar uzanan bir ıskalada yığınak, Ukrayna’nın cephe gerisinde birikiyor.

Bazı uzmanlar nitelikte zaten çok üstün Ukrayna araç ve silâh donanımının, nicelikte de Rus yığınağının operasyonel gücünü yakaladığını ve hattâ geçtiğini iddia ediyor.

Elbette bunu kesinlikle bilmek zor, çünkü Batı yardımları açık kaynaklardan duyurulurken, Rus savaş makinasının döküntülüğü tüm verileri altüst etmekte.

Ancak her halükârda şu söylenebilir ki Ukrayna, çok yakında hava kuvvetleri hariç her türlü ekipman bakımından, işgalci Rus ordusuna göre çok daha iyi durumda olacak gibi görünüyor ve Rusların tek derdi de bu değil.

Özellikle son haftalarda, Rus hatlarının epey içindeki stratejik tesislerde, sabotaj olduğu şüphesi kuvvetli yangınlar baş gösteriyor.

Bunlardan ilki 21 Nisan’da gerçekleşti;

Moskova’nın 150 km kadar kuzeybatısındaki Tver kentinde bulunan Roskosmos Hava-Uzay Kuvvetleri Enstitüsünde bir yangın başladı. Rus kaynaklı ilk haberler iki kişinin öldüğünü duyururken, balistik füzeler ile uzay platform ve sistemlerine yönelik test çalışmaları yürütülen kurumdaki yangın kontrol altına alınamadı ve ölü sayısı 17’ye kadar yükseldi. Kurumun tümüyle çalışamaz hale geldiği söyleniyor.
https://www.aa.com.tr/tr/dunya/rusya-savunma-bakanligina-bagli-enstitude-cikan-yanginda-olu-sayisi-17ye-yukseldi/2572298

Aynı gün saatler sonra, Moskova’nın 400 km kadar doğusunda, Kineshma’daki Doğu Avrupa’nın en büyük “solvent” (çözücü) üreticisi olan Dmitrievsky Kimya Fabrikasında da yangın çıktı. Rus füzelerinin yakıtlarının da temin edildiği fabrikadaki yangın tesise epey zarar verdikten sonra güçlükle söndürülebildi. Zararın çapı hakkında Rus tarafı herhangi bir açıklama yapmıyor.
https://www.mirror.co.uk/news/world-news/breaking-russias-biggest-chemical-plant-26767453

Bu iki büyük yangının çıktığı günün ertesi, 22 Nisan’da Moskova’nın 30 km kadar uzağındaki Korolyov’da da yangın çıktı ve yanan yerin yine Roskosmos’a bağlı Makine İmalatı Merkezi Araştırma Enstitüsü olduğu bilgisi yayıldı, ama Rus kaynaklarından bu konuda hiçbir açıklama yapılmadı.
https://twitter.com/Charles_Lister/status/1517519085776613377

25 Nisan günü Ukrayna’ya ait iki TB-2 Bayraktar SİHA, Rusya-Ukrayna sınırının 150 km kadar ötesindeki Bryansk petrol depolama tesislerini vurup büyük bir yangına sebep oldu. TB-2’lerden biri Rus hava savunma sistemleri tarafından düşürüldü, diğeri ise üssüne varmayı başardı. Vurulan bölge yakıt dağıtım hatlarının kavşak noktasını oluşturuyor ve olayın yakıt tedarikinde önemli aksamalara sebep olabileceği söyleniyor.
https://english-nv-ua.translate.goog/nation/how-the-fires-at-oil-depots-in-bryansk-may-affect-the-russian-army-50237109.html?_x_tr_sl=en&_x_tr_tl=tr&_x_tr_hl=tr&_x_tr_pto=sc

27 Nisan günü Harkov’un karşısında, Ukrayna-Rusya sınırına 30 km kadar mesafede bulunan Belgorod’daki Rus ordusuna ait cephane depolarında yangın çıktı ve ardışık patlamalar kaydedildi.
https://nypost.com/2022/04/27/russian-ammunition-depot-hit-in-suspected-ukrainian-karma-strike/

30 Nisan günü Sakhalinskaya GRES-2 elektrik santralinde yangın çıktı.


https://thenewsdept-com.translate.goog/world-news/56694.html?_x_tr_sl=en&_x_tr_tl=tr&_x_tr_hl=tr&_x_tr_pto=sc

1 Mayıs günü yine Belgorod’da, kente 15-20 km uzaklıktaki Streletskoe-Tomarovka’da bir büyük yangın daha gözlendi. Yine ardışık patlamalar kaydedildi ve farklı kaynaklar yangının bir mühimmat deposundan çıktığını iddia etti.
https://twitter.com/EuromaidanPress/status/1520755850054356993

2 Mayıs’ta, Moskova’nın 1000 km kadar doğusundaki Perm şehrindeki bir askeri üretim tesisinde yangın çıktı ve en az iki kişi hayatını kaybetti. Tesis, Grad ve Smerch çoklu fırlatma roketleri ve hava savunma sistemleri ile tanklar ve toplar için patlayıcılar, deniz tabanlı seyir füzeleri için de fırlatma – hızlandırma üniteleri üretiyordu.
https://thenewsdept-com.translate.goog/world-news/56694.html?_x_tr_sl=en&_x_tr_tl=tr&_x_tr_hl=tr&_x_tr_pto=sc
 
Bazılarına Ukrayna tarafının askeri saldırılarının yol açtığı bilinen bu yangınlar, bir görüşe göre savaş koşullarında çalışmasını hızlandırmış Rus endüstrisinin güvenlik zafiyetinden kaynaklanan doğal kazalar. Bir diğer görüş ise dikkatleri sabotaj olasılığı üzerine topluyor ve çok geniş bir bölgeye yayılan bu yangınların çıkış sebebini, Rusya içinde örgütlü, yeni harekete geçmiş bir direnişe bağlıyor.

Hem savaş koşulları, hem Rusya’nın ketumluğu ve hem de işin doğası gereği verilerin azlığı, Rusya içinde yine Rusya karşıtı bir direnişin örgütlenip sabotaj eylemleriyle kendini gösterdiği iddiasını doğrulamayı güçleştiriyor. Yine de bu olasılık tümüyle reddedilebilecek gibi görünmüyor. Rusya, Ukrayna’nın güneydoğusunda oluşturduğu savunma yayını korumaya çalışırken, niyetini değilse de üçüncü kez beyan ettiği operasyon hedefini değiştiriyor.

Saldırının başladığı 24 Şubat’ta ana hedef Kyiv idi. Antonov Havaalanı üzerinden bir komando operasyonu ile Kyiv’e giremeyen Ruslar, eş zamanlı olarak hemen hemen tüm sınır boyunca başlattıkları zırhlı birlikler saldırısıyla hedefe ulaşmayı denediler, ama o da olmadı.

İlk saldırı dalgasıyla Ukrayna’nın bütün doğusuna birden ve yaklaşık 190 bin kişilik güçle giren Rus kuvvetleri, sahada yayıldıkça avlanmaya başladı. O günlerin kahramanı ABD yapımı Javelin tanksavar füzeleriydi ve Rus ordusu, çekilmeyi akıl edene dek 20 bine yakın ölü verdi.

Ordu Donbas etrafına ve Kırım önüne kurduğu savunma yayına toplandığında Lavrov, en baştaki Kyiv hedefini tümüyle unuttu ve yukarıda yazıldığı gibi saldırı yönünü “Donbas’tan içeriye” diye revize etti.

Arada, Kyiv hezimetinin sonuna doğru Moskva’nın batırılışını ve o günlerde dillendirilmeye başlayan “yeni hedef Odesa”nın  gündemden düşüşünü hatırlamakta fayda var. Bugünlerde ise Rusya’nın yeni taktik hedefi olarak Transdinyester konuşuluyor.

İddialara göre Rusya, Moldova ile Ukrayna arasındaki bölgede bulunan ve Rusya’dan başka kimsenin tanımadığı 500 bin nüfuslu Sosyalist Transdinyester Cumhuriyeti’ni korumak bahanesiyle bir çıkarma harekâtı gerçekleştirecek ve bu yolla Odesa’yı da alıp Ukrayna’nın Karadeniz’e çıkışını tamamen kapatacağı bir stratejiye dönecek.

Bu, Rusya tarafından planlanmış ve uygulanabilir bir strateji mi yoksa tümüyle Rus kamuoyunu oyalamaya ve zaman kazanmaya yönelik bir söylem mi?
Kırım’ın işgalinde görevli ve artık epey yıpranmış deniz piyadelerini 24 Şubat’ta başlattığı ilk operasyonda kullanan Rusya, Karadeniz’de kalan ve Boğazlar kapalıyken destek de alamayacak deniz kuvvetlerine ne kadar güvenebilir? Özellikle de donanmayı tüm hava ve deniz saldırılarından korumakla görevli Moskva kruvazörü de artık yokken…

Geçtiğimiz günlerde bu sorulara cevap niteliği taşıyabilecek birkaç Ukrayna saldırısı gerçekleşti. 22 personel taşıyan ve çeşitli hafif silahlarla donanmış 17 m’lik 2 Rus Raptor hızlı saldırı/devriye botu, Ukrayna’ya ait bir TB-2 Bayraktar drone’u tarafından Yılan Adası yakınlarında vuruldu ve savaş dışı kaldı.
https://bulgarianmilitary.com/2022/05/02/watch-bayraktar-tb2-uav-hits-two-russian-raptor-patrol-boats/


Savaşın ilk günlerine bir simge olarak damgasını vurmuş ve şimdi Rus işgalindeki Yılan Adası, yine Ukrayna kuvvetleri tarafından 3 Mayıs’ta birden fazla kez vuruldu ve adadaki bazı hava savunma sistemleri ile radar istasyonu imha edildi.
Bu saldırıların da TB-2’ler tarafından gerçekleştirildiği iddiaları var.
https://twitter.com/UAWeapons/status/1521234811641372678

Rusya’nın hedefine Moldova’yı koyduğu bir operasyona Karadeniz’de gücünün yetip yetmeyeceği tartışıladursun, Moskova’nın saldırıyı gerekçelendirmek için ihtiyaç duyduğu provokasyonlar şimdiden hazır.

25 ve 27 Nisan (Yani 1 hafta kadar önce) tarihleri arasında Transdinyester Cumhuriyeti sınırları içinde gerçekleştiği iddia edilen dört terör saldırısı hakkında açılmış bir Wikipedia sayfasında bu saldırılar şöyle sıralanıyor;
https://en.wikipedia.org/wiki/2022_Transnistria_attacks

Kabul edilmemiş cumhuriyetin başkenti Tiraspol’deki Devlet Güvenlik Bakanlığına en az 3 RPG atışı. Can kaybı yok. (25 Nisan).

Aynı günün gecesi Tiraspol Havalimanına drone saldırısı. 2 ayrı patlama, can kaybı yok. (25 Nisan)

Rus radyo yayınları için kurulmuş verici antenlere saldırı. 2 anten yıkıldı, can kaybı yok. (26 Nisan).

Uluslararası epeyce tartışmaya sebep olmuş ve taraflarca Rusya’ya geri taşınmasına karar verildiği halde maliyet yüzünden bir türlü gerçekleştirilemeyen Rus cephaneliğine etkisiz bir drone saldırısı. Can kaybı yok. (27 Nisan).

Bu saldırıların ardından Rusya Dışişleri Bakan yardımcısı Andrei Rudenko, Rusya’yı Moldova’yı işgale çekecek eylemlerden kaçınılması gerektiğini söyledi.
https://www.theguardian.com/world/2022/apr/26/moldova-holds-security-meeting-as-tensions-rise-over-breakaway-region-transnistria

Rusya’nın Transdiyester bahaneli askeri eylemleri savaşı Moldova’ya taşır mı? Donbas bölgesinin geleceği ne olacak? Odesa savunması/muhtemel Rus saldırısı gibi konular tartışılırken, geçtiğimiz günlerde Almanya Dışişleri Bakanı Annalena Baerbock; “Ukrayna’ya desteğimiz, Rusya Kırım da dahil işgal ettiği bütün topraklardan çekilene kadar sürecek” dedi.


Başta ABD ve Almanya olmak üzere tarafından dünyanın her tarafından gönderilen ağır silahlar Ukrayna’nın batısında birikir, Ukrayna ordusu bu silahlar için eğitilir ve Ukrayna ordusu Rusya’yı tüm Ukrayna topraklarından atacak bir saldırıya hazırlanıyorken, gelecek bu aşamada ne Rusya ne de Putin için aydınlık görünüyor.

Ancak Rusya için gelecek o karanlığın çapı da epey belirsiz. Nükleer bir çatışma riski Rusya dibe battıkça artıyor ve belli ki, asıl yönetilmesi gereken kriz bu.




 

- Advertisment -