Ankara Kızılay’da Afrikalılar tarafından kurulan birçok işletme 2021’de başlayan polis baskınlarının ardından kapanmıştı.
17 Haziran 2022 tarihinde Saab Cafe’ye yapılan baskın sırasında dönemin Ankara Emniyeti Göçmen Kaçakçılığıyla Mücadele Şube Müdürü Serkan Makineci’nin DEVA Partisi milletvekili Mustafa Yeneroğlu’na parmak sallayarak bağırdığı, “Haddini bil” dediği görüntüler gündem olmuştu.
Saab Cafe’nin işletmecilerinden Muhammed İsa Abdullah, Aralık 2021’de polis baskınları nedeniyle TİHEK’e (Türkiye İnsan Hakları ve Eşitlik Kurumu) şikayette bulundu. Ancak TİHEK, 5’e karşı 6 oyla polis baskınlarında ihlal olmadığı kararı verdi.
Eşit Haklar İçin İzleme Derneği, Muhammed İsa Abdullah’ın TİHEK kararının iptali için idare mahkemesinde açtığı davada kısmen kabul kararı verildiğini ve ayrımcılık yapıldığı yönünde karar çıktığını açıkladı.
Ankara 5. İdare Mahkemesi, “davacının kolluk kuvvetleri uygulamalarının Somalili olmasından kaynaklandığı ve kolluk kuvvetlerinin ayrımcılık ihlali içeren ifadeleri bulunduğu” iddiasıyla ilgili başvuruyu kabul ederek kararda şu ifadeye verdi:
“Davacı tarafından davalı idareye sunulan görüntü kaydı incelendiğinde; davacı tarafından sunulan video içeriğindeki görüntülerde yer verilen ifade ve anlatımlar değerlendirildiğinde işlemin bu kısmı yönünden hukuka uyarlık görülmemiştir.”
“Türk polisi bize Somalili olduğumuz için ayrımcılık yaptı ve artık bu Mahkeme kararıyla tescillendi. Şimdi ne dersiniz, ülkenizin yararına mı çalıştınız?”
Polis baskınlarından sonraki süreçte Türkiye’deki oturum izni iptal edilerek bir süre Geri Gönderme Merkezi’nde tutulan Muhammed İsa Abdullah, Türkiye’den ayrılarak Somali’ye döndü. Muhammed İsa Abdullah, mahkeme kararı üzerine X hesabından şu mesajı paylaştı:
“2021 yılında bize ve işyerlerimize karşı polisin başladığı yasa dışı ve ayrımcılık artık Mahkeme kararıyla tescillendi. Biz bunun daha başlangıcında burada haksızlık var diye Kamu Denetçiliği kurumu, Türkiye Eşitlik ve İnsan Hakları Kurumuna, CİMER’e, YTB, Göç idaresine, AKP il ve genel merkezine, İçişleri Bakanlığına, Ankara Valiliğine, Çankaya Kaymakamlığına ve nice resmî kurumlara başvurduk. Bu kurumların hepsinden bu konuyu araştırılmasına talep ettik. Hiçbirisi zahmet edip araştırmadı ve hepsi oturdukları koltuklarından ahkam kesip bizi haksız ettiler.
Türk polisi bizi Somalili olduğumuz için AYRIMCILIK yaptı ve artık bu Mahkeme kararıyla tescillendi. Şimdi ne dersiniz, ülkenizin yararına mı çalıştınız?
Bu ayrımcılık sonucunda yatırımımız ve emeğimiz sizin yüzünüzden heba oldu. Dostumuz, hocalarımız ve senelerce biriken Türkiye’ye karşı sevgimizi küstürdünüz. Buradan özellikle muhafazakâr kısma söylüyorum, hakkımız aradık diye önce sırt döndünüz. Sonra insanlar yanımıza gelip desteklediklerinde de bizi muhalefetle, terörle ve siyasetle itham ettiniz.
Ayrıca bu sıkıntılı süreç içinde her yerde iki ülkenin bayraklarını sallayanlar, büyük stratejik düşünürlerin, dostluk ve kardeşlik dernekleri kuranların, her yerde ümmetçilik naraları atanların (Somalili/Türk) nasıl ölü taklidi yaptıklarına da şahit olduk. Hiç kimse bizi, biz de hiç kimseye tanımazken ve sadece sade bir insan olarak ekmeğimizin peşindeyken polisler bize musallat olduğunda konuştuğumuz ve hakkımızı aradığımız için itham ettiğiniz siyasetle ve muhalefetin hep koca bir iftira olduğu ve biz haklı olup polislerin bizi zulmettiği, ekmeğimizle, emeğimizle oynandıkları ve bize ırkçılık ve ayrımcılık yaptıkları Mahkeme KARARIYLA tescillendi buna ne dersiniz?
Bu mahkeme kararını daha önce başvurduğum kurumlara tekrar tek tek göndereceğim. Belki de zalimlerin ve ırkçılıkları savundukları için yüzleri kızarıp utanırlar diye!
Velhasıl-ı kelam buradan bizi tanımadıkları halde, kimliğimize, rengimize, inançlarımıza bakmadan sadece bize haksızlık yapıldığı için yanımıza gelen binlerce onurlu ve şerefli insana buradan şükranlarımızı sunuyoruz. İyi ki varsınız, iyi ki sizinle tanışma şerefine nail oldum.
Öğrenerek kaybettik çoğu şeyi ve unutmayalım ki hayat mücadeleden ibarettir. Bundan böyle hep zalimin karşısında mazlumların yanında olma şerefiyle yaşayacağım.”