Ana SayfaHaberlerMansur Yavaş’ın ‘İnşallah’ına danışmanından ironik yorum: “Bir yerde açık vereceği belliydi. Van’da...

Mansur Yavaş’ın ‘İnşallah’ına danışmanından ironik yorum: “Bir yerde açık vereceği belliydi. Van’da oldu işte”

Ankara Büyükşehir Belediyesi Başkan Danışmanı olan Yeniçağ yazarı Servet Avcı, Yavaş’ın Demirtaş’ın serbest bırakılma talebine “inşallah” karşılığı verdiği iddiasını ironiyle eleştirdi: “Mansur Yavaş'ın bir yerde açık vereceği belliydi. Van’da oldu işte. Zaten bu konuda sicili bozuktu. Çözüm süreci adı altında ülkeyi uçuruma sürüklüyordu da zor kurtulmuştuk. Çözüm sürecini halka benimsetmek için 'Akil adamlar' heyetini o kurmuştu. İçine sözde aydın, demokrat, sanatçılarla birlikte, ipten kazıktan kurtulmuş radikalleri ve bölücüleri doldurmuştu.”

Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş’ın, CHP’nin çalıştayı için bulunduğu Van’da kendisiyle fotoğraf çektiren bir kişinin Demirtaş’ın serbest bırakılması talebine “inşallah” diye karşılık verdiği iddiasıyla ilgili dün Ankara Büyükşehir’den yalanlama açıklaması yapılmıştı.

Marsur Yavaş’ın danışmanı ve aynı zamanda Ülkü Ocakları eski genel başkanı  Servet Avcı, bugün (30 Mayıs) Yeniçağ’daki köşesinde “Bunları yapmayacaktın Mansur Yavaş” başlıklı bir yazı yazdı.

Avcı, yazısında AK Parti hükümetinin geçmiş dönemlerde Kürt sorunuyla ilgili adımlarını ve o dönemlerde yaşanan bazı olayları iğneli bir dille hatırlatarak, “Bütün bu kara tarih yaşanırken destek olan, göz yuman, itiraz etmeyen veya iş birliği yapan kimi siyasetçiler ve yancıları, Mansur Yavaş’ın Van’da sarf ettiği ‘inşallah’a sarıldılar” diye yazdı. Avcı’nın yazısı şöyle:

Mansur Yavaş’ın bir yerde açık vereceği belliydi!.. Van’da oldu işte!..

Zaten bu konuda sicili bozuktu!.. Çözüm süreci adı altında ülkeyi uçuruma sürüklüyordu da zor kurtulmuştuk!..

Habur’da teröristlerin ayağına çadır mahkemesi götürüp, pişmanlık ifade etmeyen teröristlere ‘pişman’ muamelesi çeken, sonra da hepsini salan oydu!..

BDP’liler çok istiyor diye dönemin İçişleri Bakanı’nı görevden almış, KCK’ya nasıl da yol vermişti!..

Çözüm sürecini halka benimsetmek için ‘Akil adamlar’ heyetini o kurmuştu!.. İçine sözde aydın, demokrat, sanatçılarla birlikte, ipten kazıktan kurtulmuş radikalleri ve bölücüleri doldurmuştu!..

“Çözüm sürecini hayvanlar bile anladı, hâlâ anlamayan insanlar var” diyen aşağılık sendikacıyı o bulup getirmişti!..

“Terör, devletin ceberut politikalarının sonucudur… Ret, inkâr ve asimilasyon politikalarını bitiriyoruz… 30 yıllık akıl tutulması bitti… Bu bir devrimdir” diyen de kendisiydi!..

Bazen valizleri tabutun yanına konarak, naaşı kamyon kasalarında taşınan şehitlerin kanı yerdeyken, ‘helâlleşme süreci’ başlatan sanki başkasıydı!..

PKK’lılar yurt içinde sözde şehit mezarlıkları açıp içine anıt şeklinde terörist heykelleri dikerken, “Fiberglastanmış” diyerek küçülten Mansur Yavaş’tı!..

Şehirlerde asayişi ‘KCK asayiş’ devralmışken, yollarda PKK adına kimlik kontrolleri yapılırken, asfaltların altına patlayıcılar yerleştirilirken, teröristler kendi adliyelerini kurarken, vergi toplarken, belediyelerden dağlardaki kamplara yemek taşırken görmezlikten gelen kişi şimdiki Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı’ydı!..

Çözüm sürecine karşı çıkanları ‘kandan beslenmek’ ve ‘ırkçılık’la suçlayan, “Çok güzel şeyler olacak” deyip ardından dağdan taştan “Ne mutlu Türk’üm diyene” yazılarını güle oynaya söken de başkası değildi!..

Diyarbakır-Bingöl kara yolu teröristlerce tam 25 gün trafiğe kapatılırken, Silvan’da Türk askeri ‘işgalci’ gibi yuhalanırken, sadece kendilerinin değil, devletin de gözünü ve beynini kapatan da Yavaş’tı!..

‘Kardeşlik koridoru’ adı altında topraklarını açarak, Irak’ın kuzeyinden Suriye’nin kuzeyine terörist ve silah sevkiyatına yol veren, yol boyunca terörist propagandaya imkân sağlayan, sonra da teröristlerin yedikleri yemekleri bile kaymakamlıklara ödeten ta kendisiydi!..

‘Irkçı, faşist ve Nazi artığı’ olduğu için Andımız’ı yasaklayan da bizzat Mansur Yavaş’tı!..

Diyarbakır’da üstelik nizamiyenin içinde, İstanbul’da, Antalya’da Türk bayrağı indirilip parçalanırken, “Yapan çocukmuş, sarhoşmuş, meczupmuş” gibi ifadelerle işi ‘çözüm süreci hatırına’ yumuşatan da oydu!..

Bütün bunlardan ders çıkarmamış gibi son İstanbul seçimlerinden önce teröristbaşı Apo’ya mektup yazdırıp, devletin ajansı vasıtasıyla piyasaya süren, kardeşini de devletin televizyonuna çıkaran yine Mansur Yavaş’tı!..

***

Bütün bu kara tarih yaşanırken destek olan, göz yuman, itiraz etmeyen veya iş birliği yapan kimi siyasetçiler ve yancıları, Mansur Yavaş’ın Van’da sarf ettiği ‘inşallah’a sarıldılar!.. “Gördün mü bak, Selahattin Demirtaş’ın salınmasını isteyen vatandaşa ‘inşallah’ dedi” diye…

Belediyeyi kazanır kazanmaz ilk icraatlarından birisi olarak, belediyenin alnına ‘Türkiye Cumhuriyeti’ni yazdıran adama söylüyorlar bunu!..

İnsanda biraz da olsa utanma olur… Sevmeyebilirsiniz, istemeyebilirsiniz, eleştirebilirsiniz, kızabilirsiniz, önünü kesmek isteyebilirsiniz, duyulan ilgiden rahatsız olabilirsiniz… Siyasette bunların hepsi kabul edilebilir şeyler… Ama bu yapılan, iğrençlik ötesi bir durum… Kalabalığın içinde ilerlerken, sesler birbirine karışıyorken, muhatap kişi, sağdan soldan gelen hemen her cümleyi ayırt etmeksizin ‘inşallah’ şeklinde karşılarken, ortaya çıkan bu kesitten suç çıkarmak, hele ki bu suçu, konuyla ilgili ‘sicili bozuklar’ın çıkarması, utanç verici…

Hep diyoruz: İnsanın talihi varsa düşmanı mert olacak!..

- Advertisment -