Ana SayfaANALİZLERMarmara denizinde ne oluyor?

Marmara denizinde ne oluyor?

Marmara denizinin yüzeyine yerleşen yapışkan madde zamanla dibe çökecek ve 25 metre ve daha sığ yerlerdeki dip yaşamını tamamen sonlandıracak. Sonlanan yaşam oksijen tüketecek ama yine de atmosfer üst tabakayı doyguna yakın tutmayı becerecek.

Kanal nedeni ile Marmara Denizini anlatırken hep bu denizimizin 25 metre sonrasından bahseder dururum. İlk 25 metresi Karadeniz, geri kalan kesimi de Akdeniz suyundan oluşan bu iç denizimiz astımlı doğan bir çocuktu.

Dikkat etmemiz lazımdı ve bu nedenle Kanal İstanbul olmaz dedim durdum.

Üst su ile ilgili olarak oksijen açısından bir sorun olmayacağını, atmosferik oksijenin her zaman bu tabakayı doygun seviyede tutacağını söyledim halen de söylüyorum.

Balıkçıların kış döneminde şikayetçi olduğu ve ağların gözeneklerini tıkadığı için bu sezonda Marmara’da balık tutamadıkları yapışkan organik madde son zamanlarda çok yoğunlaştı.

Sahra tozlu yağış sonrası beklediğimiz doğal alg gelişimleri yerine bu yapışkan alg türü baskın çıktı ve özellikle akıntıların daha az olduğu yerlerde tüm sahil kesimini kapladı. Raporlar fotoğraflar hep bunu gösteriyor.

Peki şimdi ne olacak?

Bir kere bu algleri yok etmek anlamında yapacak hiç bir şey yok. 

Bu kadar yoğun alg önce yüzeyde toplanacak, ancak daha önce bazı dalgıç arkadaşların yolladığı filmlerden gördüğüm kadarı ile tüm üst su kolonunda bunlar yaygın olarak mevcut.

Bu kadar yoğun alg alt tarafa güneş ışığının geçmesini önleyecek, klorofil gelişimi duracak, bu suda oksijen üretimini de durduracak ancak atmosfer yeterli oksijeni sağlayacağı için şimdilik üst suda korkuya neden olacak bir olgu yok.

Ancak; bu yapışkan malzeme balıkların solungaçlarını da tıkayacağı için balıklar aynen Covid-19 gibi suyun içerisinde boğulacak.

Bu yapışkan madde zamanla dibe çökecek ve 25 metre ve daha sığ yerlerdeki dip yaşamını tamamen sonlandıracak. Sonlanan yaşam oksijen tüketecek ama yine de atmosfer üst tabakayı doyguna yakın tutmayı becerecek.

Ancak bu maddeler eninde sonunda Çanakkale boğazına doğru hareket edecek, ilk etapta 25 metredeki yoğunluk tabakasına takılacak ama belirli bir bölümü de alt tabakaya geçip ters akıntı ile İstanbul’a doğru gidecek. Alt tabakada zaten bitti bitiyor dediğim oksijen bu yükle daha da azalacak ve belki de tükenecek.

Çanakkale’yi geçen bu yapışkan malzeme Ege denizine çıkacak ve Yunanistan tarafına doğru yayılacak. İşte bu durumu da gösteren uydu görüntüsü. Kırmızı demek yoğun alg gelişimi demek. Ege Denizine yayılışı da açık seçik ortada.

Az tuzlu sudan daha tuzlu suya geçecek bu madde ya yok olacak ya da o sulardaki yaşamı sevip daha da çoğalacak.

Göç eden balıklar Marmara Denizine girmeyecek ve yolunu değiştirecek.

Üst suda var olan balıklar da eninde sonunda Marmara’yı terk edebilirlerse terk edecek veya ölecekler.

Biz deniz bilimciler ne yapacağız derseniz?

Hiç, bakıp seyredeceğiz. Zamanında Karadeniz’de hamsiyi bitme noktasına getiren Menimiopsis leyidi’ye bakıp seyrettiğimiz gibi.

Demiştik, uyarmıştık diyeceğiz.

Marmara Denizi bu yükü kaldıramıyor diye onca uyarımıza rağmen inatla bu denizin üstüne gittikçe besin zinciri bir yerden patlak verdi ve bunlar oldu.

Kanal İstanbul derseniz.

O ne derim.

Kanal işini unutun, yok öyle bir şey.

Bu konu ile ilgili 29 Nisan 2021 Landsat ve Sentinel uydu verilerine ulaştım. Biraz da kontrast ile oynayınca olayın boyutları daha belirginleşiyor. Belli ki poyraz ve lodos ile bu yapışkan malzeme Marmara güneydoğusuna doğru itilmiş.

_________

Prof. Dr. Ahmet Cemal Saydam, Çevre Mühendisliği Emekli Öğretim Üyesi

- Advertisment -