Ana SayfaHaberlerMerkez Bankası’nın Para Politikası Kurulu: Başkan değişti, üyeler sabit kaldı, faiz arttı

Merkez Bankası’nın Para Politikası Kurulu: Başkan değişti, üyeler sabit kaldı, faiz arttı

Bugünkü Merkez Bankası Para Politikası Kurulu toplantısına katılan yeni başkan Hafize Gaye Erkan dışındaki 4 üye, Erdoğan’ın faiz düşürme isteği doğrultusunda daha önceki kararlara imza atan isimlerden oluşuyor. Toplantıya katılan iki isim Şahap Kavcıoğlu döneminde, bir isim Murat Çetinkaya döneminde, bir isim de Murat Uysal döneminde Para Politikası Kurulu’na atanmıştı. Kerim Rota’ya göre “Bu tablo iletişim politikası açısından kötü bir başlangıç oldu.”

Merkez Bankası’nın Para Politikası Kurulu, 28 Şubat’taki Cumhurbaşkanlığı seçimini Erdoğan’ın kazanmasının ve Hazine ve Maliye Bakanlığı görevine Mehmet Şimşek’i getirmesinin ardından ilk kez bugün (22 Haziran) toplandı.

Toplantıya, Şimşek ile birlikte TCMB Başkanlığı görevine gelen Hafize Gaye Erkan başkanlık etti. Bu, aynı zamanda Erkan’ın başkanlık ettiği ilk PPK toplantısı oldu.

Toplantıda kurul politika faizini yüzde 15’e yükseltti.

Piyasa beklentilerinin altında gerçekleşen bu kararın ardından dolar/TL kuru yükselişe geçti.

Kararla ilgili en çok dikkat çeken noktalardan biri ise, toplantıya katılan üyelerin daha önceki toplantılara da katılmış olması ve faizi düşürme ya da sabit tutma kararlarına imza atmalarıydı.

Taha Çakmak (13 Ekim 2021’den beri görevde)

Toplantıya katılan Merkez Bankası Başkan Yardımcısı Taha Çakmak, eski Merkez Bankası Başkanı Şahap Kavcıoğlu’nun bu göreve atanmasından birkaç ay sonra yardımcısı olarak atanmıştı.

Kavcıoğlu görevden ayrılsa da, Çakmak başkan yardımcılığı görevine devam ettiği için bugünkü PPK toplantısına katıldı.

Mustafa Duman (30 Mart 2021’den beri görevde)

Şahap Kavcıoğlu 20 Şubat 2021’de TCMB Başkanı olarak atandıktan bir ay 10 gün sonra yardımcısı olarak atanan Mustafa Duman da bugünkü toplantıya katılan isimler arasında yer aldı.

Prof. Dr. Elif Haykır Hobikoğlu (18 Mayıs 2020’den beri görevde)

Toplantıya “Banka Meclisi Üyesi” sıfatıyla katılan Prof. Dr. Elif Haykır Hobikoğlu ise eski Merkez Bankası başkanlarından Murat Uysal döneminde Merkez Bankası’nda çalışmaya başlamış bir isim.

Emrah Şener (2 Eylül 2016’dan beri görevde)

Murat Çetinkaya’nın TCMB Başkanı olduğu 2 Eylül 2016 tarihinden bu yana TCMB Başkan Yardımcılığı görevinde bulunan Emrah Şener de bugünkü PPK toplantısına katılan isimlerden biri oldu.

Kerim Rota uyarmıştı

Gelecek Partisi Ekonomi Politikaları Başkanı Kerim Rota, TCMB’nin faiz kararı açıklanmadan önce twitter’dan yaptığı paylaşımda bu duruma dikkat çekmişti:

“Aylardır ilk kez bir TCMB kararı merakla bekleniyor.

Bugüne dek PPK’da bir değişim olur mu diye bekledim ancak olmadı.

TCMB başkanı bugünkü kararı önceki dönemde görev yapan 4 PPK üyesi ile beraber verecek.

Bu üyeler görev süreleri boyunca TL’yi dünyada en çok değer kaybeden para birimi haline getiren, vatandaşlarının dünyanın en yüksek 6.enflasyonunu yaşamasına neden olan, gayrimenkul fiyatlarının reel olarak dünyada en çok artmasına neden olan para politikalarına tereddütsüz imza atmış üyeler.

Normal şartlarda yeni bir politika seti uygulaması beklenen TCMB başkanının bu üyeler ile oylama usulü karar alınan bir toplantıya katılması çok büyük risk içerir.

Ancak bu üyelerin siyaseten değişen şartlara karşı nasıl uyumlanabildiklerini ve kararlara hangi motivasyonla imza attıklarını herkes bildiği için endişe duyulmuyor.

Bugün alınacak karar faiz politikası açısından önemli olacak, ancak bu tablo iletişim politikası açısından kötü bir başlangıç oldu.”

Bilge Yılmaz: “Yetkiniz yok, cesaretiniz yok, ekibiniz yok, programınız yok.”

İYİ Parti Ekonomi Politikaları Başkanı Bilge Yılmaz da bu durumu eleştirenler arasında yer aldı.

Yılmaz şunları söyledi:

“Doğruları yapmaya cesaretiniz yoksa bu işe talip olmayacaktınız. Yetkiniz yok, cesaretiniz yok, ekibiniz yok, programınız yok. Yarattıkları garabetin kendilerini de yutacağını fark edince AK Parti’nin piyasaya sürdüğü “rasyonele dönüş” sözünün safsatadan başka bir şey olmadığını bugün açıkça gördük. Ekonomide kurtuluşumuz etkili bir para politikası ve iyi hazırlanmış bir istikrar programı ile mümkün ama ortada rasyonel politikalara dönüşü başaracak ne kadro ne istikrar programı var. Türkiye’nin yetersiz ve zayıf adımlar ile gidebileceği bir yer kalmamıştır. Hiçbir güvenilirliği ve saygınlığı kalmayan bir kurulla yol almaya çalışmak ödenecek maliyeti ağırlaştırır. Unutulmamalıdır ki, bugün yaratılan sahte iyimserlik yarınımızdan çalınan güvendir.”

- Advertisment -