Mısırlı bir diplomat, Genel İstihbarat Servisi’nden bir yetkili ve Askeri İstihbarat’tan bir diğer yetkiliye göre İsrail, Philadelphia Koridoru olarak bilinen sınır bölgesi için iki seçenek sundu.
Bunlardan biri İsrail’in Mayıs ayında bölgeye girmesinden bu yana olduğu gibi sahada asker bulundurmaya devam etmesi.
İkincisi ise askerlerin yerini bir yeraltı bariyeri, elektronik izleme ekipmanları ve ara sıra devriyelerin alması.
Mısır, başta Hamas olmak üzere Filistinli grupların da katılması halinde bu seçenekleri kabul edebileceğini söyledi.
Ancak şu anda Gazze Şeridi’nde İsrail’e karşı savaşan Hamas, İsraillilerin Philadelphia Koridoru da dahil olmak üzere bölgeden tamamen çekilmesini sağlamayan herhangi bir ateşkes anlaşmasını kabul etmeyeceğinde ısrar ediyor.
Hamas’a yakın kaynaklar MEE’ye İsrail ve Mısır’ın ne üzerinde anlaştığını bilmediklerini ancak böyle bir anlaşmanın şaşırtıcı ya da hareket için kabul edilebilir olmayacağını söyledi.
Philadelphia Koridoru, 1979 ve 2005 yıllarında iki Mısır-İsrail anlaşmasıyla oluşturulan, Gazze ile Mısır arasındaki tüm sınır boyunca uzanan 14 km uzunluğunda ve 100 metre genişliğinde askerden arındırılmış bir tampon bölgenin adı.
Bu anlaşmalara göre her iki ülke de tek taraflı olarak bölgeye kuvvet kaydıramıyor.
Ancak Mayıs ayında İsrail ordusu Refah sınır kapısını ele geçirdi ve Mısır hükümet sözcüsü Diaa Rashwan tarafından 1979’daki barış anlaşmasının ihlali olarak kınanan bir hareketle tüm sınır boyunca kontrolü sağladı.
O tarihten bu yana Mısır ve İsrail koridor ve Refah sınır kapısı konusunda birçok toplantı gerçekleştirdi. Bazı toplantılarda Amerikalılar da hazır bulundu.
Bu toplantılar hakkında bilgi sahibi olan Genel İstihbarat yetkilisi, Mısır’ın askerden arındırılmış bölgede İsrail’in varlığı konusunda esnek davranmaya istekli olduğunu söyledi.
Ancak kaynak Mısır’ın, İsrail sınırı olmayan bölgeye açılan tek kapı olan Refah sınır kapısının yeniden açılması ve Gazze tarafında bir tür Filistinli oluşum tarafından işletilmesi konusunda ısrarcı olduğunu söyledi.
İsrail’in tercihi Philadelphia Koridoru üzerinde şu anda sahip olduğu kontrol seviyesini korumak ve sahada büyük bir askeri varlık bulundurmak.
Kaynaklara göre bunun nedeni Mısır’ın Sina’dan Gazze’deki Filistinli gruplara silah ve diğer malzemelerin aktarılmasını engelleyeceğine güvenmemesi.
Genel İstihbarat yetkilisi, Mısır istihbaratının İsrail’e bunu İsraillilerin yapmasına izin vermeye hazır olduğunu söylediğini aktardı.
İsrail ayrıca askerlerini çekmeyi ve onların yerine bir İsrail operasyon odasına bağlı gelişmiş elektronik sensörlerle donatılmış yüksek teknolojili bir yeraltı bariyeri kurmayı önerdi.
Kaynaklar sensörlerin İsrail’i sınır ötesi tünel kazma girişimleri ve diğer kaçakçılık yöntemleri konusunda uyaracağını ve İsrail’in karadan ya da havadan saldırılar düzenleyeceğini söyledi.
Bu seçenek, Mısır’ın egemenliğini ihlal ettiğine ve ulusal güvenliğe zarar verdiğine inanan Mısır tarafından defalarca reddedildi. Ancak Genel İstihbarat yetkilisi Kahire’nin sonunda buna razı olduğunu ve bariyerin masada kalmaya devam ettiğini söyledi.
Görüşmelerde yer alan Mısırlı askeri yetkili bunun kısmen İsrail’in sınırda büyük bir askeri varlık bulundurma arzusunun önemli zorluklarla karşılaşmasından kaynaklandığını belirtti.
Bölgedeki ve Gazze’nin başka yerlerindeki güçleri Hamas tarafından sık sık roket ve havan toplarıyla hedef alınıyor, bu da çok sayıda uzuv kaybı da dahil olmak üzere önemli kayıplara yol açıyor.
İsrail ordusuna göre savaşın başladığı 10 aydan bu yana 690 asker ve subay öldürüldü. Geçen hafta İsrail, 3.700’ü uzuv yaralanması olmak üzere 10.000’den fazla askerinin yaralandığını açıkladı.
Dolayısıyla İsrail ordusundan bazıları bariyer ve sensörlerin kurulmasını tercih ediyor.
Kaynaklara göre İsrail ordusundan bazıları askerleri ateş hattından uzak tutmak için bariyer ve sensörlerin kurulmasını tercih ediyor.
Middle East Eye’ın kaynakları Refah sınır kapısının Mısır için kırmızı çizgi olduğunu ve İsrail’in bu tesisten çıkması ve yönetimini bir tür Filistin otoritesine devretmesi gerektiğini vurguladılar.
İsrail’in Hamas’ın geçidi yeniden işletmesini kabul etmesi pek olası değil. Filistin Devlet Başkanı Mahmud Abbas, Filistin Yönetimi’nin Gazze’ye dönerek bölgeyi yönetmesi konusunda ısrarcı olsa da İsrail hükümeti bu seçeneğe de sıcak bakmıyor.
Abbas’ın El Fetih hareketinin bir kolu olan Muhammed Dahlan’ın Demokratik Reform Akımı üyelerinin geçişi yönetmekle görevlendirileceğine dair haberler var.
Filistin Yönetimi tarafından sürgüne gönderilen Dahlan, BAE lideri Muhammed bin Zayed’in başdanışmanı ve Mısır hükümetine yakın bir isim.
Ancak Dahlan’a yakın Demokratik Reform Akımı liderlerinden Adel al-Ghoul MEE’ye yaptığı açıklamada geçidi ele geçirmeye yönelik bir plan olduğunu yalanladı. Goul, partinin tesisi kimin işleteceği konusunda Filistinlilerin uzlaşmasında ısrarcı olacağını söyledi.
Mısırlı diplomatik kaynak MEE’ye şunları söyledi: “Mısır önümüzdeki günlerde Hamas ve El Fetih’i Refah sınır kapısının yönetimi konusunda anlaşmaya varmak üzere Kahire’de Filistinliler arası bir diyalog düzenlemeye davet edecek.”
İsrail’in Refah sınır kapısını ele geçirip kapatmasıyla Mısır, Gazze’de elindeki kozların çoğunu kaybetti.
Çatışmalar başladıktan sonra, İsrail ordusu Gazze’yi abluka altına alıp gıda, ilaç ve diğer malzemelerin kendi kontrolündeki geçitlerden girişini kısıtlayınca, Refah yardımların ana kanalı haline geldi.
Ancak Refah geçidi, İsrail’in Mayıs ayında tesisi ele geçirmesinden bu yana faaliyette değil.
Gazze’deki yerel yetkililer bu hafta yaptıkları açıklamada tesisin kapalı olmasının, insani yardım ya da tahliyelerle hayatları kurtarılabilecek 1.000 Filistinlinin ölümüne katkıda bulunduğunu söyledi.
Sisi’ye yakın şirket Filistinlilerden günde 2 milyon dolar kazanıyor
Gazze hükümeti medya ofisi, acil tedavi için Gazze’den ayrılması gereken 25,000 hasta ve yaralı Filistinli olduğunu söyledi.
Mısırlı diplomat, geçişin kapatılmasıyla Mısır’daki bazı etkili isimlerin “ekonomik kazançlarını” kaybettiğini belirtti.
İsrail geçişi kapatmadan önce, Mısırlı nüfuzlu bir işadamı ve Cumhurbaşkanı Abdülfettah El Sisi’nin müttefikine ait bir şirket Gazze’den kaçan Filistinlilerden günde yaklaşık 2 milyon dolar kazanıyordu.
Sina aşiret lideri ve iş adamı İbrahim el-Organi’ye ait Hala Danışmanlık ve Turizm Hizmetleri şirketi, Mısır’a giriş yapan Filistinlilerden yetişkin başına en az 5.000 dolar ve 16 yaşından küçük çocuklar için 2.500 dolar ücret alıyordu.
Organi’nin firması, İsrail’in Ekim ayından bu yana 40,000’den fazla insanın ölümüne neden olan savaşından kaçmaya çalışan Filistinliler için mevcut tek hizmetti.
Diplomat, savaş sırasında geçişten kazanç sağlayan bazı kişilerin İsrail ile müzakerelere dahil olduğunu söyledi, ancak kim olduklarını belirtmedi.
Diplomatik kaynağa göre Mısırlılar, özellikle Mısır’ın İsrail’den önemli miktarda enerji ithal etmesi ve elektrik krizinden muzdarip olması nedeniyle, İsrail ve Amerika’nın baskısıyla sınır konusundaki tutumlarını yumuşattı.
Bu baskının kanıtının Haziran ayında Mısır-İsrail sınırında Mısırlı bir polisin üç İsrail askerini vurarak öldürdüğü olaya verilen tepkide görülebileceğini söyledi.
Kaynak, bölgedeki güvenlik meseleleriyle ilgilenen herkese bir uyarı olarak nitelendirdiği vurulma olayı nedeniyle üst düzey bir askeri yetkilinin cumhurbaşkanlığı emriyle görevden alındığını söyledi.