Diyarbakır 18. Ağır Ceza Mahkemesi’nce görülen Narin Davası’nda duruşma savcısı, esas hakkındaki mütalaasını sundu.
14 sayfalık mütalaada davanın sanıkları olan Narin’in annesi Yüksel Güran, ağabeyi Enes Güran, amcası Salim Güran ve Narin’in cansız bedenini bir çuval içerisinde Eğertutmaz Deresi’ne gömdüğünü itiraf eden Nevzat Bahtiyar’ın cinayetin müşterek failleri olduğu değerlendirilerek ayrı ayrı ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası ile cezalandırılmalarını talep etti.
Savcının esas hakkındaki mütalaasında dava dosyasına giren; Daran-2 askeri üssünde bulunan kamera kayıtlarıyla ilgili Ulusal Kriminal Büro adlı özel şirketin verdiği bilirkişi raporu, dava iddianamesinin oluşmasında kritik önem taşıyan HTS daraltılmış baz raporu hakkında Mahkeme’nin talebi üzerine yine raporun hazırlayıcıları tarafından oluşturulan ek rapor ve avucunda ve giysilerinde bulunan saç ve kıl örnekleriyle ilgili tespitlerin yer aldığı 2 Aralık tarihli Adlı Tıp Kurumu raporundaki değerlendirmelere de yer verildi.
“İlk günden itibaren Nevzat Bahtiyar’ı sorumlu tutabilmek için organizasyon…”
Mütalaada sanık Salim Güran’ın; Narin’in daha sonradan öldürüldüğü tarih olarak da tespit edilen, ortadan kaybolduğu ve arama çalışmalarının başladığı 21 Ağustos günü itibariyle “olası bir olumsuz durumda” sanık Nevzat Bahtiyar’ı suçlamak için bir organizasyon içinde yer aldığı iddia edilerek şu bölüm yer aldı:
“Jandarma personeline haber verirken köyde çingenelerin eski bir kırmızı arabayla görüldüklerine dair beyanlarda bulunarak ve yukarıda ayrıntıları belirtilen şekilde Çarıklı mahallesinde Nevzat Bahtiyar’ın akrabalarının evlerinde arama yapılmasını sağlayarak ilk günden itibaren olası bir olumsuz durumda ise eylemden sadece Nevzat Bahtiyar’ı sorumlu tutabilmek için bir organizasyon içerisinde olduğu, zira Nevzat Bahtiyar’ın cesedi bıraktığı aracın eski model şahin marka ve kırmızı renkli bir araç olmasının bu hususu açıkça ortaya koyduğu,
Araçtaki DNA: “Salim Güran’a bulaşması sonucu…”
Savcı, Salim Güran’ın aracında Narin’e ait olduğu tespit edilen DNA profilinin bulunmasıyla ilgili olarak sanık Nevzat Bahtiyar’ın soruşturma aşamasında 21 Eylül’de savcıya verdiği ikinci ifadede belirttiği “Narin’in ağzından sıvı geldiği” beyanına atıfta bulunarak şu yorumu yaptı:
“Nevzat Bahtiyar isimli şahsın alınan beyanında Narin Güran’ın yerde yatar vaziyette iken ağzından sıvı geldiği yönündeki beyanının da DNA profilinin biyolojik örnekten elde edilmiş olabileceği ve sanık Salim Güran’a bulaşması sonucu araçta bulunması hususlarını kuvvetle muhtemel ortaya koyduğu…”
“Enes Güran’ın beyanları çelişkili”
Savcı mütalaasında sanık Enes Güran’ın gözündeki morluklar ve sırtındaki izlerle beyanlarını şöyle değerlendirdi:
“Sanığın gözlerinde bulunan morluklara ilişkin olarak ilk olarak mısır tarlasında meydana geldiği yönündeki beyanları sonrasında kendine sinirle vurmuş olabileceğini söyleyerek açıkça çelişkiye düştüğü, sırtında bulunan tırnak izine benzer izlere ilişkin ilk beyanlarında bir açıklamada bulunamaz iken adli tıpta sorulan öykü noktasında duvara vurduğu, sonrasında alınan beyanlarında arama çalışmalarında bazı yerlere girerken sırtının çizilmiş olabileceği yönündeki çelişkili beyanları…”
“Enes Güran aileye dosyaya ilişkin konuşacağı şeklinde tehditvari cümleler kurdu”
Mütalaada, Enes Güran’la ilgili olarak cezaevinde yaptığı telefon görüşmeleriyle ilgili değerlendirmeler de yer aldı. Enes Güran’ın cezaevindeki telefon görüşmeleriyle ilgili şu bilgiler verildi:
“17/09/2024 tarihli Enes GÜRAN isimli şahsın en küçük kardeşi Eren GÜRAN ile telefonda görüşmesi esnasında ‘abican kimseyle konuşma kendine dikkat et’ şeklinde beyanda bulunduğu, ağabeyi Baran GÜRAN ile yapmış olduğu görüşme esnasında ise birkaç kez adli tıp raporunu kastederek ‘rapor geldi mi’ şeklinde sorduğu, bir görüşmesinde de ‘Narin benim diş fırçamı kullanmıştı bir şey çıkar mı’ şeklinde abisine sorduğu, yine abisiyle 23/09/2024 tarihli telefon görüşmesinde ‘Babama söyle, avukatları gönderdi gönderdi, yoksa artık beni ilgilendirmiyor’ şeklinde söylediği…”
Savcı, Enes Güran’ın bu görüşmelerini şöyle değerlendirdi:
“Ceza infaz kurumunda bulunmakta iken görüş esnasında sürekli adli tıp raporlarının çıkıp çıkmadığını sorması nedeniyle üstü örtülü bir şekilde Narin’in cesedi üzerinde kendisine ait herhangi bir DNA çıkıp çıkmayacağı hususunda tedirgin olduğu, Narin Güran’ın diş fırçasını kullanması gibi bir durumdan bahsetmesi ve kardeşi Eren’i kimseye bir şey anlatmaması şeklinde tembih etmesi, yine aynı şekilde Enes Güran’ın ağabeyi olan Baran Güran ile cezaevinden yapmış olduğu telefon görüşmesinde kendisine ısrarla görüş için avukat gönderilmesini istediği, olası herhangi bir gecikmede aileye dosyaya ilişkin konuşacağı şeklinde tehditvari cümleler kurduğu…”
“Yüksel Güran’ın olayın başından beri bir anne içgüdüsü ile kızının kaybolduğu gibi bir davranışta bulunmadı”
Savcı, Narin’in annesi Yüksel Güran’la ilgili, Narin’i arama çalışmalarının sürdüğü günlerdeki tutumlarını şüpheli bulan jandarma tutanaklarına atıfta bulunarak şu yorumda bulundu:
“Yüksel Güran’ın olayın başından beri bir anne içgüdüsü ile kızının kaybolduğu gibi bir davranışta bulunmayıp kızı Narin’in ölümünü kabullenişine dair hareketler sergilemesi dikkate alındığında sanık Yüksel Güran’ın diğer sanıklar ile birlikte Narin’in öldürülmesine ilişkin iştirak iradesi içerisinde olduğu…”
“Arkadaşı olan Salim Güran ile Narin Güran’ın ikametine girdikleri…”
Sanık Nevzat Bahtiyar’la ilgili olarak kendisinin beyanları ve cinayetin ardından Eğertutmaz Deresi’ne gittiğini kamera görüntüleriyle tespit edilmesinden bahsedilen mütalaada HTS daraltılmış baz raporuna dayanarak şu ifade yer aldı:
“Olay günü ve olay saatinde arkadaşı olan sanık Salim Güran ile birlikte Narin Güran’ın ikametine girdiklerinin ve birlikte hareket ettiklerinin tespiti…”
“Fiil üzerinde ortak hakimiyet kurulduğu için her bir suç ortağı ‘fail’ konumundadır”
Savcı, dört sanığın da suça iştirak halinde olduğu ve müşterek fail olduklarıyla ilgili şu değerlendirmeyi yaptı:
“Söz konusu sanıkların eylemleri noktasında iştirak tanımı değerlendirildiğinde; müşterek faillikte fiil üzerinde ortak hakimiyet kurulduğu için her bir suç ortağı ‘fail’ konumundadır.
Fiil üzerinde ortak hakimiyetin kurulup kurulmadığının belirlenmesinde suç ortaklarının suçun icrasında üstlendikleri rolleri ve katkılarının taşıdığı önem göz önünde bulundurulmalıdır. Suç ortaklarının, suçun işlenmesinde yaptıkları katkının, diğerinin fiilini tamamladığı durumlarda da müşterek faillik söz konusu olacaktır. Kişinin eyleminin, bir suça katılma aşamasına ulaşıp ulaşmadığı, ulaşmışsa da suça katılma düzeyinin belirlenmesi için, eylemin bir aşamasındaki durumun değil, eylemin yapılmasında verilen kararın, bu kararın icra ediliş biçiminin, olay öncesi, olay sırası ve sonraki davranışların da dikkate alınıp, tüm delillerin birlikte değerlendirilmesi gerekir.
Müşterek faillikte aranan en önemli unsurlardan birisi, kişinin suçun işlenişi sırasında fiil üzerinde ortak hakimiyetinin bulunmasıdır. Bu halde, suçun gerçekleştirilmesi amacıyla, fiilin icrasına katkıda bulunan suç ortaklarının tamamının, bu katkıları dolayısıyla sorumlulukları bulunmaktadır.”
“Fikir ve eylem birlikteliği içerisinde hareket ederek bildikleri gerçeği açıklamamak suretiyle…”
Savcı, dört sanık ve delillerle ilgili tek tek değerlendirmelerinin ardından sanıklar hakkında ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası talep ederek şu ifadelere yer verdi:
“Olay günü sanıklar Enes Güran’ın, Salim Güran’ın, Yüksel Güran’ın ve Nevzat Bahtiyar’ın olay saatinde Arif Güran’ın evi ve civarında bulundukları hususunun daraltılmış baz analiz raporu ve bilirkişi raporuyla tespit edildiği ayrıca 28/11/2024 tarihli Ulusal Kriminal Büro’nun raporu ile de desteklenen ahır-ev bölgesinde olay saatinde gerçek-canlı hareketleri mevcut olup Narin Güran’ın da ahır-ev bölgesine ulaştığının belirlendiği bu bağlamda sanıkların olayın sonuna kadar zaman ve mekan birlikteliği içerisinde oldukları ve bu eyleme taraftar olmadıklarını gösterecek şekilde engelleyici bir irade ortaya koymadıkları gibi fikir ve eylem birlikteliği içerisinde hareket ederek bildikleri gerçeği açıklamamak suretiyle Narin Güran’ın öldürülme saikinin kesin bir şekilde belirlenememesine sebebiyet vererek iştirak iradelerini ortaya koydukları, kasten öldürme suçunun işlenmesinde suçun icrasını kolaylaştırma iradeleri yanında suçun işlenmesi sonrasında ki tutumları da göz önüne alındığında Narin Güran’ı boğmak suretiyle ölümüne sebebiyet verdikleri ve üzerlerine atılı suçu müşterek fail olarak işledikleri anlaşılmakla, Yukarıda izah olunan nedenlerle üzerlerine atılı İştirak Halinde Çocuğa Karşı Kasten Öldürme suçunu işleyen sanıklar Enes Güran ve Yüksel Güran’ın eylemine uyan Türk Ceza Kanunu 37/1 maddesi delaletiyle Türk Ceza Kanunu 82/1-d,e, 53/1 ve 63. sevk maddeleri uyarınca, sanıklar Salim GÜRAN ve Nevzat Bahtiyar’ın eylemine uyan Türk Ceza Kanunu 37/1 maddesi delaletiyle Türk Ceza Kanunu 82/1-e, 53/1 ve 63. sevk maddeleri uyarınca AYRI AYRI AĞIRLAŞTIRILMIŞ MÜEBBET HAPİS CEZASI İLE CEZALANDIRILMALARINA, alacakları ceza miktarı nazara alındığında hükümle birlikte sanıkların TUTUKLULUK HALLERİNİN DEVAMINA…”
Savcı, “Sanıkların gerçekleştirdikleri eylemin niteliği, olayın oluş biçimi, eylemden sonraki ve yargılama sürecindeki tutum ve davranışları dikkate alınarak” sanıklar için, iyi hal indirimini düzenleyen TCK 62. maddenin uygulanmaması gerektiğini belirtti.
“Aile meclisi” görüntüleriyle ilgili suç duyurusu
Savcı ayrıca geçen hafta medyada gündeme gelen, Narin’in cansız bedeninin bulunmasından önceki akşama ait görüntülerle ilgili Mahkeme tarafından suç duyuru yapılması talebinde bulundu.
Dosyadaki şüpheliler arasında yer almayan ve davanın 7-9 Kasım tarihleri arasında yapılan ilk duruşmasında tanık olarak ifade veren Narin’in amcası Erhan Güran’ın evine taktırdığı kameranın kayıtları arasında tespit edilen görüntülerde, Güran ailesi mensuplarının, sanık Nevzat Bahtiyar’ın dayısının oğlu olan Ahmet Akgün adlı bir kişiyle konuştukları ve aileden bazı kişilerin Akgün’ü ittirerek birlikte uzaklaştıkları görülüyordu.
Akgün, medyaya yaptığı açıklamalarda Güran ailesi üyelerinin Narin’in kaybolmasıyla ilgili kendisinden şüphelendiklerini ve darp ettiklerini ancak tehdit edilmediğini iddia etmişti. Medyada, Ahmet Akgün’ün Güran ailesi tarafından düzenlenen “aile meclisi” toplantısında Enes Güran aleyhinde ifade vermemesi için tehdit edildiği de iddia edildi.
Savcı mütalaasında konuyla ilgili şu bölüm yer aldı:
“27/11/2024 tarihinde dava dosyasına sunulan ve Van Kriminal Şube Müdürlüğü’ne gönderilerek ilgili videoların ses iyileştirilmelerinin ve söz konusu konuşmaların Türkçe tercümesi yapılmak üzere rapor talep edilen Erhan GÜRAN isimli şahsın ikametindeki kamera görüntülerinde yer alan kişilerin eylemlerinin Kasten Yaralama, Tehdit, Suçluyu Kayırma, Suç Delillerini Yok Etme, Gizleme veya Değiştirme suçları yönünden suç ve suç unsuru teşkil ettiği değerlendirildiğinden Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığına suç duyurusunda bulunulmasına karar verilmesi…”
Savcının esas hakkında mütalaayı sunması üzerine Mahkeme’nin davanın 26 Aralık’ta başlayacak ikinci duruşmasında karar verebileceği yorumları yapılıyor.